“…Bin cihana değişmem.! Şu öksüz Türk'lüğümü…”
Tüm mesele pergelin sivri ucunun sabit yerinde durup durmadığından emin olmak. Pergelin sivri ucu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucu iradesi ve ilkeleri üzerinde sabit duruyorsa ki (ben durduğuna inanıyorum) ezber bozan eylem ve söylemler zamanın gere
Bayram Türkmez
golbasigazetesi@gmail.com - 05355673077
Zaten, herşey bir ihtiyaçtan ileri gelmiyor mu?
“…Bin cihana değişmem.! Şu öksüz Türk'lüğümü…”
Hüseyin Nihâl Atsız (1905-1975) Şair, Yazar, Edebiyatçı, Araştırmacı, Felsefeci Türkçü-Turancı’dır. Sosyal medya da en çok paylaşılan “…Bin cihana değişmem.! Şu öksüz Türk'lüğümü...” sözü Hüseyin Nihal Atsız’ın “Türk Kızı” isimli şiirinden alıntıdır. Ruhu Şad Olsun.
Her şey ihtiyaçtan kaynaklanıyor!
Tüm mesele pergelin sivri ucunun sabit yerinde durup durmadığından emin olmak. Pergelin sivri ucu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucu iradesi ve ilkeleri üzerinde sabit duruyorsa ki (ben durduğuna inanıyorum) ezber bozan eylem ve söylemler zamanın gereğindendir. İç meselelerden daha çok dış meselelere yönelik olarak verilen mesajlar olarak değerlendirmek bana mantıklı geliyor.
Hele de, son dönemde tartışma konusu olan ve tamamen iç meselelere yönelik olarak söylendiği öne sürülen Türk-Kürt-Arap ittifakı konusunun aslında dış meseleler için söylendiğine bakıldığında yerli yerinde olduğunu da görmeliyiz.
İç meseleler için böyle bir cümlenin kurulduğunu hiç düşünmüyorum zira, öyle olması ihtimali bile büyük bir kaosun işaretidir.
Hele ki, Sayın Devlet Bahçeli buna asla izin vermez, asla taviz vermez. Ezber bozan eylem ve söylemlerinin mutlaka bir ihtiyaçtan kaynaklı olduğunu da gelecekte göreceğiz. Zira, 15 Temmuz 2016 da devleti işgal etmeye çalışan FETÖ/PDY Terör örgütü konusundaki tavizsiz duruşu buna referansdır. Sayın Bahçeli'yi dün böyleydi, bugün başka diyerek değişim/dönüşüm yaptığı konusunda eleştirenler de, Cumhuriyet, Atatürk, Türk Tarihi, Türk Birliği, Türk Milleti ve TÜRK adına tüm değerlerimiz...konusundaki eylem ve söylemlerinin hiç değişmediğini görmeliler. Pergelin sivri ucunun hep bu değerler üzerinde durduğunu görmeleri gerekiyor.
15 Temmuz 2016 tarihi Türkiye'de 1940 yılından sonra yeniden Türklerin hakimiyet kurmaya başladığı dönemin başlanğıcıdır! İç mihraklarla, sömürge ülkelerinin işbirlikçilerinin temizlenmeye başladığı gündür. Ve halen devam ediyor...Cumhuriyet tarihinin en önemli olaylarından birisidir.
Eleştirenleri, aklı karışanları ya da endişe duyanların düşüncelerini de saygı duyarak, onunda bir ihtiyaçtan kaynaklı olduğunu düşünüyorum. O tür düşüncelerde lazım ki, demokrasinin ve bilinçlenmesin tavan yaptığı günleri görelim, aydınlanma sürecinin toplumun her katmanına etki yaptığını da farkedelim.
Atatürk, “Türk Milleti Zekidir…” derken boşuna dememiştir. Arasıra gündeme gelen Anayasa değişikliği içinde referanduma gidilse Türk Milletinin zekiliği ortaya çıkacak, aynı zamanda olabilecek keskin tartışmalarında önüne geçilecektir.
Dediğimiz gibi herşey ihtiyaçtan kaynaklı olup;
Türk tarihi ve Türk Dünyası araştırmaları yapan Bilim İnsanı, yazar Prof.Dr. Özkul Çobanoğlu’nun Türk-Kürt-Arap ittifakı üzerine söylemlerle ilgili yazısını çok anlamlı ve isabetli buluyorum.
Yazısının sonunda şöyle diyordu. “Bir süredir üçüncü dünya savaşının eşiğindeyiz. Savaş zamanlarında devletin büyükleri savaş taktiği gereği kabulü zor söylem veya davranışlarda bulunabilir. 1919-1923 arası söylemleri bir kez daha okuyun. O dönemin taktik ve strateji alanındaki başarıları olmasa 'Kurtuluş' sağlanır mıydı? Emin değilim.
Ve şimdi de inanmak istiyorum ki bu bir savaş taktiğidir.
Uluslararası konjoktürde kadim ve kutlu devletimize destek olmak ve devlet büyüklerinin elini rahatlatmak için hep birlikte haykırmalıyız;
"Ne mutlu Türk'üm diyene."
Ben de, Prof.Dr. Özkul Çobanoğlu’nun düşüncelerine katılıyorum.
Tabiki içimizdeki nifak tohumları olan Etnik Irkçılar ve Dinsel Bölücüler ile dışarıdan gelecek tehdit ve tehlikelere karşı herkes gibi benimde endişelerim var ancak yine de bu milletinde, bu devletinde köklü birikimleri olduğuna inanıyorum.
İçimizdeki mücadele alanı bellidir. Ülkemiz gündeminden Etnik Irkçıları ve Dinsel Bölücüleri çıkardığımız zaman geriye sadece Türk Milleti kalacaktır.
Saygılarımla
Bayram Türkmez
17 Temmuz 2025
