Gölbaşı siyasetine bak, Seçim Yasasının halini gör!

Gölbaşı siyasetinde her gün yeni bir başkan adayı ilan ediliyor. son 5 gün bir an önce gelse de kesin listeleri görebilsek.

    Artık en doğru liste bu ayın 20'sinde ilçe seçim kuruluna teslim edilecek listeler olacak. Bağımsız adaylarda varmış ancak onların kesinliği de  yine ilçe seçim müdürlüğü’ne müracatlarıyla tescil olunuyor.

    Ben adayları filan değil de, Gölbaşı'da da yaşadıklarımızla birlikte  seçim yasasının değişmesi gerektiğini belirtip, yine eleştireceğim.

Yıllardan beri alıştıydık, Parti İlkeleri, Partilinin ilkeli duruşu, Demokratik söylem ve eylemler…sözlerine ancak özellikle son 5 yıldan beri oluşan siyasi gelişmeler sanırım sadece genel yöneticilerin aklını kurcalamıyordur.

   Birbirinden farklı duruşları/görüşleri olan partilerin biraraya gelmesi, ortak adaylar çıkarılması, ittifaklar kurulması, sosyal demokratım diyen partinin, muhafazakar partiye milletvekili transfer etmesi, birbirlerini desteklemesi…hatta adayların bile parti tabanını, partinin kendi içindeki iradeyi yok sayıp atama yapılması…  Gelecekte bir karma siyaseti gelişeceğe benziyor. İsmini daha yeni öğrendiğimiz, hatta çoğumuzun genel başkanını bile bilmediğimiz parti adayları seçime giriyor.

    Oluşan gerçek şu ki, siyasette bir  değişim, dönüşüm işareti var. Ancak, bu değişim ve dönümüşüm tabandan gelmiyor, bu tamamen tavandan ve gurubu olan medyanında kamuoyuna sunumuyla gelişiyor. 

    Neyise, ben çok uzağa gitmeyeceğim, ilçemizdeki durumu anlatıp, seçim yasasının neden değişmesi gerektiğini ve bunun içinde  farkındalıklarımızın arttığını yaşananlar ile anlatmaya çalışacağım.

Öncelikle seçim yasası değişmesi gerektiğini yıllardan beri yazıyorum. En başta olması gerekenler arasında, tüm seçilecekler/adaylar ön seçimle belirlenmelidir. Seçilen adaylar en fazla 2 dönem aynı makamda görev yapmalıdır. Seçilen adaylar parti değiştirdiklerinde başka partilerde en az 1-2 dönem aktif görev almamalı/verilmemelidir…Daha birçok konu var da, bu kriterler olmazsa olmaz bana göre.

   (Bu arada Gölbaşılı hemşehrimiz dediğimiz 1989/1999 yılları arasında Gölbaşı Belediye Başkan Yardımcılığı Yapan, sonra  2 dönem Ürgüp Belediye Başkanlığı yapan Bekir Ödemiş CHP Çankaya Belediye Başkan Aday Adayı olmuştu. Donanımlı, Birikimli, Tecrübeli, Sosyal…bir kimliğe sahip, aynı zamanda hep CHP’li olan Bekir Ödemiş aday gösterilmedi. Sağlık olsun.

    Ancak, Çankaya Belediye Meclis Aday Adayları da partililerin oylarıyla seçime giderek önseçimle belirlenecek. Ne güzel örnek bir çalışma. Demek ki, isteyince oluyor. Bu durum tüm partilerin belediye başkan adayları içinde olabilmelidir.

     Siyasette,  genel merkez yönetimi ağırlığı/atamaları  demokratik duruşu da tartışmaya açıyor. Teşkilatlarda, Partililerde güvensizlik oluşturuyor. Parti ilkeleri tarumar oluyor…Ve bu ilkelere inanan insanların duygularını siz düşünün!

    Gölbaşı’nı bakın…Şu anda 9 parti adayı gündemde.

Hiç birisinde önseçim yapılmadı. Tüm adaylar genel merkezler tarafından belirlendi. Şimdi, ön seçim yapılsaydı acaba bu partilerin adayları şu anda yeniden aday olabilirlermiydi?  Belki sıralama da oy oranı düşük olan partilerin adayları yine aynı siyasetçiler olurdu ancak büyük oy oranlarına sahip partilerin adayları tartışılırdı.

   Hatta, bir partinin adayının esamesi okunmazdı. Bırakın adının aday olarak çıkmasını, teşkilatta ön seçim yapılacak olsa  bile kendisi o ön seçime katılmazdı, çünkü kaybedeceğini bilirdi.

Bir de, çoğu parti de 2 yılda bile 2-3 parti değiştiren var. Ordan oraya geçiyor, ordan araya geçiyor. Hem de elini kolunu sallayarak. Taban ne diyormuş, partililer ne düşünüyormuş! demeden…Genel Merkez gücü böyle konulara açık maalesef.  Bu parti değiştirmelerinde önüne geçilmelidir. Onun içinde seçim yasası değiştirilerek, herkes inandığı, ilkelerini taşıdığı partisinde kalmalı ve mücadele etmelidir. Partisine inanan, çizgisi değişmeyen insanların aktif siyasette yer verilmesi gerekiyor. Genel Merkezler bunu sağlamalıdır.

     Bir de bakın seçilen milletvekillerine ömür boyu vekillik yapanlar var. Bunlar niye 2 dönemle sınırlandırılmıyor. Genel Başkanlar dursun kontenjanları olsun ancak hep aynı insanlarda genelde, yerelde siyasette var olmasın. Siyasi rekabet ortamları genişlemesi sağlansın.

     Tüm bunlar yaşanırken, geriye dönüp baktığımızda neler kaybediyoruz? Neler Kazanıyoruz?

    Bunun ben hesabını yaptığım zaman sosyal, siyasi kültür kayıplarımızın daha çok olduğunu düşünüyorum. Genel Merkez müdahaleleri ile Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütleri de olan demokratik  Siyasi Parti Teşkilatlarında örgütlülük yok oluyor. Örgütlü duruşlar demokratik inançlarını kaybediyor. İlkeleri doğrultusunda verdikleri mücadele zayıflıyor/zayıflatılıyor!

    Bunun için, onun için, herkes için... bu seçim yasası değişmeli ve seçileceklere kesinlikle kriterler getirilmeli ki, siyaset bir meslek haline gelmesin, kişisel çıkarlar, kamusal çıkarların üzerine çıkmasın, siyasette hep aynı kişiler olmasın, siyasette demokratik rekabet ortamı genişletilsin ve teşkilatlar - teşkilatlara gönül verenler yok sayılmasın.

  Bunları yazıyorum, ilçemiz ile ilgili yazmadıklarım da çok.

   Gölbaşı’nda o kadar çok örneği var ki, aktif siyasi duruşlarda inanın kimin eli kimin cebinde belli değil.  

    Tüm bu siyasi olayların yaşanması, seçim yasasının değişmesi için  belki de farkındalıklarımızı artırmak için bir fırsattır… Umarım farkındalıklarımız hızla artar ve etkisini gösterirde seçim yasası da gün gelir değişir...

Saygılarımla

Bayram Türkmez

15 Şubat 2024