26 Eylül 2025 - Cuma

SEVİYORUM GÖLBAŞI'NDAN ÖYKÜLER YAZMASINI!

Dünyanın bir ucunda, bir dönem Afrika’da çöl ortasında daha sonra Kafkasya’da bir dağ başında “vatan” nöbeti tutuyordu Halil komutan!

Yazar - Bayram Türkmez
Okuma Süresi: 5 dk.
Bayram Türkmez

Bayram Türkmez

golbasigazetesi@gmail.com - 05355673077
Google News

SEVİYORUM GÖLBAŞI'NDAN ÖYKÜLER YAZMASINI!

Gölbaşılı bir askerin hikayesini kısaca anlatacağım.

Dünyanın bir ucunda, bir dönem Afrika’da çöl ortasında daha sonra Kafkasya’da bir dağ başında “vatan” nöbeti tutuyordu Halil komutan!

    Arkadaşıma bunu anlattığımda, “nasıl olur, vatanımızın sınırları belli, orası bizim toprağımız değil ki vatanımız olsun!  Ne işimiz var bizim oralarda!” demesi beni kızdırsa da, bir açıklama yapma gereği duyuyordum.

    Zira, dedeleri, ebeleri, anaları, babaları ona ne Milli Mücadelenin zorluklarını anlatmış, ne de kahramanlarını. Kendisi de zaten yokluk, zorluk görmemiş.  Ne yamalı elbise giymiş, ne de sadece ekmekle, tahılla beslenmiş. Yani yokluğun içine düşmemiş, savaş görmemiş…” 

  Savaş ve işgal deyince de sadece “silahla” olan  çatışmalar hemen aklına geliyor. Televizyon filimlerden öyle görmüştü.

    Bu arkadaşın “vatansızlık” nedir? bilmemesi çok doğal!

   Oysa ki bugün yaşadığı huzurun,  bizim topraklarımızın sınırı belli dediği vatanın hangi mücadeleden sonra oluştuğunu bilseydi böyle konuşmazdı. Ona,   Dünyanın bir ucunda, bir dönem Afrika’da çöl ortasında daha sonra Kafkasya’da bir dağ başında görev yapan  Gölbaşılı Halil komutanın hikayesini anlatma gereği duydum. Çünkü, o ve onun gibi asker/sivil görevliler sayesinde bugün bu vatan topraklarında huzur var ve sınırlar  korunmakla kalmıyor, ayrıca çöllerde, dağ başlarında yaşayanlar ile bir de gönül köprüsü kuruluyordu.

   Yani, Gölbaşılı Halil Binbaşı,  bu vatanda yaşayanların huzurunu korumak için sadece nöbet tutmuyor, gelecek tehlikelere karşı uzakları da gözetliyordu. Ayrıca hikayemizin konusu olan  özündeki insan sevgisini de açığa çıkararak gördüğü yoksulluğa umut olmak istiyordu.

     Öz vatanı refah içindeydi, çölde de, dağ başında ki köylerde de gördüğü sömürülmüş  halk yokluk ve sefaletle halen mücadele ediyordu. Onları görünce, okuduklarından önce - ebesinin anlattığı milli mücadele döneminde yaşananlar aklına geliyordu. Artık savaşların öncelikle silahla değil, ekonomik ve kültürel verildiğini biliyordu.

    Gölbaşılı Halil Binbaşı, ilçemizden bir dostunu arayarak durumu anlattı, orada yaşayan çocukların sefaletini gösteren fotoğraflar gönderdi.

    “Ben kişisel olarakta bunlara yardımcı olmak istiyorum, bir umut olmak istiyorum”dedi. Kendi imkanlarıyla oluşturduğu desteklerle öncelikle çocukların kapalı olan, derme çatma okulu küçük bir tadilat yaptırarak açtırdı, çocuklara kırtasiye malzemeleri aldı ve köyün en çok okumuşunu da başlarına vererek okuma yazma öğrenmesinin yolunu açmıştı.

     Konu üstü kapalı şekilde Gölbaşı Gazetesi’nin sosyal medyasında da gündeme gelerek durum anlatıldı. Halil Komutanı tanıyan arkadaşları ile irtibat kuruldu, konu anlatıldı.

   Verilecek destekle oradaki umut nedir bilmeyen cocuklar ve umutları tükenen halk içinde "yardım yapalım” diyen Halil binbaşının mesajı iletildi.

     Halil binbaşı görevini yaparken, insani olarakta duygularına hakim olamıyor yoksul halka mutfak eşyaları, soğutucu ve bazı gıda maddeleri de götürerek bir gönül köprüsü kuruyordu.

    Orası vatanı değildi ancak, anavatanını korumak için binlerce kilometre uzakta görev yapıyordu.

    4 yıl orada görev yaptı, orada yaşayan halklara sadece kendi insanlığını değil, Türk kültürünün insana verdiği değeri de göstermişti. 

    Vatan korumak sadece sınırda nöbet tutmak değildi ya da sadece ekonomisiyle de uğraşmak yetmiyordu.

     Birliğin, Beraberliğin öncelikli yolu belliydi. Tarihini, Kültürünü, Sanatını da…korumak, Türk milletinin insanlığını anlatmak ve bu kültürü nesilden nesile aktarıp evrensel değerler seviyesine çıkarabilmek önemliydi.  Çünkü, vatanının da, milletinde,  insanlığında huzura giden yolu buradaydı.

     Halil komutan  orada yaklaşık 4 yıl görev yaptı ve  görevi bitince hasretle ülkesine döndü. Gölbaşı’nda ikamet ettiği evi de onun vatanının bir parçasıydı. O evde huzur vardı tıpkı diğer komşularının, arkadaşlarının evinde, memleketinde olduğu gibi…

   O da biliyordu ki,  bu huzuru yakalamaya sadece sınırları korumak ya da silahla mücadele  yetmiyordu...

Saygılarımla

Bayram Türkmez

26 Eylül 2025

NOT- Bu konu yaşanmış  olup, halen görevde olan  komutan ilçemizde ikamet ediyor ve başka ilde görev yapıyor.   Yazımda ismi değiştirilmiştir. Kendisine Sağlıklı, Huzurlu ve Başarılı görevler dilerim.

   Ayrıca, bu deneme öykünün yazımını  geliştirmem için önerilerizi de beklerim. Henüz usta bir yazıçı değilim.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları