02 Mart 2025 - Pazar

BU FAYDASIZ İLİMLER BİZİ BÖLÜYOR, PARÇALIYOR VE KUTUPLAŞTIRIYOR!

Bunları okuyunca İslamın, cahiller elinde nasıl perişan hale düşürüldüğünü, bunu kimi zaman bir silah olarak kullanıp bölücülük yaptıklarını, kimi zaman yalan yanlış bilgilerle yozlaştırdıklarını, İslam’ın adaletinden, bilgisinden ve derinliğinden nasıl u

Yazar - Bayram Türkmez
Okuma Süresi: 6 dk.
Bayram Türkmez

Bayram Türkmez

golbasigazetesi@gmail.com - 05355673077
Google News

"ALLAH’IM FAYDASIZ İLİMDEN SANA SIĞINIRIM!"

BU FAYDASIZ İLİMLER BİZİ BÖLÜYOR, PARÇALIYOR VE KUTUPLAŞTIRIYOR!

Her yerde olduğu gibi bizim köyde de ölünün ardından 3 ünde, ya da haftasında, 40’ın da veya yılında… duruma göre mevlüt okutuluyor. 4-5 hoca sıraya dizilerek kimisi ilahi okuyor, kimisi dua ediyor ve mevlüt okutulan rahmetlinin ruhu şad edilmeye çalışıyor.

En çok dikkatimi çeken “Allah’ım bizi faydasız ilimden koru!” söylemi olup, Hele birde o hocaların bu ülkenin kurtuluş ve kuruluşundaki lider Atatürk içinde güzel dualarını edince “hakkını korudular, hakkını verdiler!” diyorum.

Benim araştırmacılık yönüm var ve ilgi duyduğum konuları da her ortamda araştırıp anlamaya çalışıyorum.

“Allah’ım bizi faydasız ilimden koru!” sözünün önemli olduğunu düşünüp Bilgi Sayar’a (Google) sordum. Bu konu da ne varsa sıraya dizerek karşıma getirdi.

Bunları okuyunca İslamın, cahiller elinde nasıl perişan hale düşürüldüğünü, bunu kimi zaman bir silah olarak kullanıp bölücülük yaptıklarını, kimi zaman yalan yanlış bilgilerle yozlaştırdıklarını, İslam’ın adaletinden, bilgisinden ve derinliğinden nasıl uzaklaştırdıklarını, hatta ezbercilikle düşünme/sorgulama yeteneğini kaybettirdikleri daha kolay farkediliyor.

Zira, Kaynağı olan Kuran-ı Kerim, tamamlanmak isteyen insana yol gösterirken, tamamlanan insana da yansıttığı bilgiyle güçlü bir enerji verdiğini anlamak güç değil. Sadece bunları okumak bile bize çok fikir veriyor.

Bu konularda benim bilgim zayıf ancak bilgiye ulaşmak çok zor değil. Benim yaptığımda budur. Bilgiyi derleyip toparlıyorum ve sizlerle paylaşıyorum.

ALLAH’IM FAYDASIZ İLİMDEN SANA SIĞINIRIM! Sözü üzerine yüzlerce açıklama ve yorum var ancak ben temel bilgileri derledim. Şöyle,

“Kur'an-ı Kerim'de sadece ilim kelimesi yüz beş defa zikredilir. Bu kökten gelen diğer kelimelerle birlikte bu sayı sekiz yüz elli dokuzu bulur. Ayrıca "akıl, fikir, zikr" gibi kelimeler Kur'an-ı Kerim'de çok zikredilir.” deniliyor.

Bir başka yorum da şöyle diyor.

“İslam dininin üzerinde önemle durduğu hususlardan en önemlisi Müslümanların ilme teşvik edilmesi olmuştur. Pek çok ayet ve hadiste doğru bilgiye ulaşmanın fazilet ve önemine yer verilmiştir. Ancak şu kadar var ki Hz. Peygamber (a.s.) ilim tahsil etmenin önemini anlatmış ve “bir rivayete göre Allah Rasûlü (a.s.), “Faydası olmayan ilimden sana sığınırım.” şeklinde duada bulunmuştur.” denilmiştir.

Ve Hz. Muhammed peygamberimize ait olduğu rivayet edilen “"Ben ilim şehriyim; Ali ise kapısıdır." sözü yine ilimin önemini anlatıyor.

Ve yine Bilgi Sayar’ın karşıma getirdiği başka bir bilgi de “Fussilet sûresinin 53. ayeti, “Kendini bilen Rabbini bilir.” hadisi yine bunun ilime bağlı olabileceği ve Hz. Ali’ye nispet edilen “İlim bir nokta idi, onu cahiller çoğalttı.” sözü de yine ilimin önemini anlatıyor.

Diğer taraftan akademik çevrelerinin bazı açıklamalarına baktım. Bilimle-Dinin çatışmayacağını, aksini birbirlerini beslediklerini anlatan yazılar oldukça fazla.

“Kendini bilen Rabbini bilir” sözünü yorumlayan akademik çevreler Modern psikolojinin yeni yeni fark etmeye başladığı ve farkındalık olarak üzerinde durduğu konu: “öz bilinç, kendini tanıma”ile olarak değerlendiriyor.

Zekat sadece mal ile olmuyor ki, bazen bir tebessüm bile insan üzerinde pozitif etki yapıyorsa bu da zekat, ya da başka türlü zekatlarda var. İlmin zekatı olduğunu şöyle diyor. “ Öğrendiğimiz ilmi önce kendi hayatımızda yaşayıp daha sonra bu ilmi insanlara anlatmakla olur.” diyen yorumlarda oldukça fazla.

Yani, cemaat temsilcileri yada din adına konuşan kim var ise hepsi önce öğrendiği ilmi kendi hayatında yaşayacak sonra da düşünüp, sorgulayan insanlar topluluğuna anlatacak. Ancak, önce düşündürüp, sorgulatma ortamını sağlaması gerekiyor.

İnsanları birbirine düşürüp, kutuplaştırıp, ayrıştırmaya çalışanların amacı da hedefi de bellidir. Bunlar Türk Milleti ve Türk Devleti düşmanıdır. Çünkü, Kuran-ı Kerim de böyle bir hizipçilikte yoktur. "Hizib için , Belli amaçlara ulaşmak üzere düzenlenmiş, genellikle tarikat mensupları tarafından okunan dua anlamında kullanılıyor."deniliyor. "Dinlerini parçaladılar ve bölük bölük oldular. Her hizip kendi yanındakiyle sevinmektedir." (Rum, 32) İnsanlar tek bir ümmetti (21/92-93) fakat Kur'an'ın birçok ayetinde belirtildiği gibi aralarındaki çekememezlik yüzünden dinlerini aralarında bölük pörçük ettiler…”

Gölbaşı Müftümüzde çok sosyal bir yönetici. Kuran-ı Kerim’in ibadet boyutu, sosyal boyutu gibi İlim/Bilim boyutunu biraz daha öne çıkaracak, insanlarımızı okumaya, düşündürmeye, sorgulamaya yönelik etkinliklerle/söylemlerle yeni kampanya ve projelere imza atması bu zamanlarda önemli bir ihtiyacı da gidermeye yönelik olacaktır. Ben bile birçok konuyu yeni ögreniyorum!

Yazımı Kuran-ı Kerim’in ilk emri olan OKU emriyle bitiriyorum. Mübarek Ramazan ayınız bereketli olsun.

Bayram Türkmez

02 Şubat 2025

Açıklama- 2000 yılı öncesi siyasette ya da kamu kurumlarının çoğunda Allah kelimesi yerine Tanrı kelimesi kullanırdı. Türk Milleti olarak bu kelime ve kavramlar bize yabancı değil, hepsi bizim kadim kültürümüzün bir parçası olup, kültürleşmeyle oluşan bu değişim gücün etkisindendir. Hangi inançtan, hangi söylemden olursa olsun hepsi Türk Milletinin köklü kültüründen gelen saygı duyduğumuz bir parçamızdır. Bu kavramlar üzerinden bölücülük yapmak, toplumu kışkırtmak ya da kutuplaştırmak Türk Milletine düşmanlıktır.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları