Gölbaşı'nda Yerli ve Milli Olabilmek!
Biz ne kadar yerliyiz, ne kadar milliyiz! Kendime bazen bunu soruyorum. Türkçe kadar yerli, Türkçe kadar Milliyiz! diyorum
Bayram Türkmez
golbasigazetesi@gmail.com - 05355673077Biz ne kadar yerliyiz, ne kadar milliyiz! Kendime bazen bunu soruyorum. Türkçe kadar yerli, Türkçe kadar Milliyiz! diyorum.
İlçemiz Soğulcak Mahallesi’nden çıkarak Ankara merkezde makine parçaları üretimi konusunda bir firma kuran Sever Kardeşler, zamanla bu parça üretimlerini yurt içi ve yurt dışı pazarlarına da sunuyor. Uluslararası fuarlara katılarak hem firma ürünlerini tanıtıyorlar, hem de ülkemiz adına üreticiliklerini gösteriyorlar.
Gölbaşılı olan bu firma sahipleri olan Sever Kardeşler Yerli ve Milli’dir. Hem de yanıbaşımızda Soğulcak Mahallesi sakinlerindendir. Madem, bir yerlicilik duruşu var, bu tür firmalarında desteklenmesi lazım. Hem de üretici olmasından dolayı piyasa fiyatlarından da daha ucuza makine parçaları temin edileceği muhakkaktır.
Bu konu da Gölbaşı Belediyesi’nin görüşmesi var mı! bilmiyorum ancak, bu firma ile de iletişime geçip en azından ihtiyaçlarında teklifler alabilmelidir, üretimlerine destek verebilmelidir. Buradan bu konuyu duyurmuş olayım.
Gölbaşı’nda yetişen böyle şirket kurarak üretim yapanların yanısıra, bilgi ve donanımı ile birlikte milli ve yerli tarih-edebiyat üretimi yapan insanlarda çok.
Bunlardan birisi de Gölbaşı Çimşit Mahallesi’nden Emrullah Özdemir’dir. Türk Tarihi ve Kültürü adına birçok romanlar yazdı. Kendisi de değişik şehirlerde kitap fuarların katılarak kitaplarını imzaladı, tanıttı. Bu yerli ve milli duruş için Gölbaşı Belediyesi Kültür Hizmetleri ya da İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü hangi katkıyı verdi? Bu kurumların bu konularda herhangi bir desteğini duymadım. Eğer ki, milli ve yerli bir duruş sergileniyorsa ve siyasetende söylenip duruyorsa bunu söyleyenler lafta kalmamalıdır. Bunu da buradan hatırlatmakta yarar var.
Bakmayın siz şimdi, belediye üzerine gidiyormuş gibi yazıyorum ancak öyle değil. Belediye Sosyal ve Kültür Hizmetlerinin güzel çalışmaları da var.
Sevgi Çiçeği üzerine çalışmalar yapan ve son olarak- Sevgi Çiçekleri Diyarı- Sevginin Başkenti Gölbaşı - İlçemizin sosyal insanlarından, Hulusi Gürpınar’ın yakın tarihimize ışık tutan kitabını belediye bastırdı. Bu önemli bir hizmettir. İçeriğini bir kurul oluşturulup, ,inceletilmemiştir ancak, çok önemli bilgiler veren ve yok olmaya yüz tutmuş değerleri/insanları anlatan/hatırlatan bir kitap.
Benim burada eleştirdiğim birkaç konu var ancak bu eleştirilerim kitabın önemini yok edemez. Eleştirimde zaten “Seğmen” yerine, kitapta birkaç yerde “Seymen” olarak yazılmasıdır. Köklü Türk Tarihimizde, Oğuzlardan beri var olan Seğmenlerin (ğ-g) harfinin atılıpta yerine y yazılmasına şiddetle karşıyım.
İster tarihi yazıtlarımıza baksınlar, isterse Türklerce kabulünden sonraki bilinen ilk yazılı olan Kutadgu Bilig’de (ğ-g) harflerinin yoğunluklarıyla, TDK Türkçe sözlükte Seğmen’i göreceklerdir. Hadi, bunları görmüyorlar, bilmiyorlar olsa bile Gölbaşı’nın koskoca bir mahallesinin adı Seğmenler Mahallesi’dir. Bunun yanında Seğmenler Pazar yeri vardır. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin Seğmen-Su yu vardır. Bunları niye görmediler. Bunları da görmüyorlarsa Belediye de bir Seğmenbaşı Müjdat Pehlivan var, Seğmenbaşı Uğur Okman var onlara sorsaydınız.
Bu tür yazılımlar köklü Türk tarihi için büyük bir soru işaretidir? Ankara Kulübü “Seymen” yazıyor ve bazı milliyetçiyim diye siyaset yapanlar bunu destekliyor. Ve bu hatadan halen dönmüyorlar.
Yine, Gölbaşı Belediyesi’nin güzel bir hizmeti olarak gördüğüm, ilki Gölbaşı Eski Belediye Başkanı Abdulnasır Haşlak döneminde bastırılan ve Ramazan Şimşek Başkan döneminde detaylandırılıp yeni bir isim verilen “Gölbaşı Tarih ve Kültür Atlası” da önemli bir hizmettir. Bu kitapta da yerel çok güzel bilgiler var. Genel konulara girilmese de güzel bilgiler var. Tarttım tam 3 kilogram gelen bu kitapta önemli bir hizmettir. Bu kitap içinde bir kurul oluşturulmadan yani inceleme yapılmadan hemen bastırılmış.
Bu kadar ciddi çalışmalar nasıl oluyor da incelenmeden bastırılıyor anlamıyorum. Bu Seğmen konusu aynı şekilde burada da Seymen olarak yazılmış. Köklü Türk tarihini görmüyorlarsa bile neden ilçemizde var olan Seğmenler Pazar Yeri, Seğmenler Mahallesi… gibi (g-ğ) ile başlayan Seğmenleri görmeyip y'li Seymen yazıyor. Bu neden oluyor?
Şu anda Büyükşehir Belediyesi’nin desteklediği Ankara Kulübü sürekli y'li kullanıyor ve Seymen diyor. İyi de arkadaş, bu kulübün yöneticilerinin de siyasi bir duruşu var. Ve bir STK olup, kamuyu bağlamıyor. Ancak, Belediye ya da Kaymakamlık birimleri olunca kamu adına yazıp, çizmek ve köklü Türk tarihine hizmet etmek zorundadır.
Köklü Türk Tarihinin temeltaşı olan köklü kelimelerinde (ğ,g) harflerinin çektiği nedir böyle! Kimileri de Kağan yerine Kaan yazarak (ğ-g) harfini tümden yok ederek aslında köklü tarihimizde tahribat oluşturuyor....
Bu konular basit gibi dursa da öyle değil.
Ayrıca, sürekli olarak yazdığım bir konu da Müdüre hanım, Hakime hanım... gibi devlet kurumlarında cinsiyet ayrımı yapan, özünde farkında olmadan devlet düşmanlığı! yapanlardır. Hangi, devlet kurumunun kapısında bir kadın yönetici için "Müdüre" yazıyor ya da bir Hakimin kapısında "Hakime" yazıyor. Yazmaz. Çünkü devlet "insan odaklı" hizmet verir, cinsiyet ayrımı yapmaz. Devlet, kurumunda olmayan bir şeyi hele ki bir devlet memuru söylüyorsa çok düşünmek gerekir!!!
Saygılarımla
Bayram Türkmez
06/06/2023