BİR VATANIN OLMAZSA, ÖZGÜRLÜĞÜNDE, TOKLUĞUNDA OLMAZ!
ABD’lilerin “Bizim çocuklar başardı…”dedikleri 12 Eylül 1980 darbesi öncesi olan sağ-sol ya da Komünist-Faşist olarak bölünüp Türkiye’nin ve Türk Milleti’nin geleceği için mücadele eden gençler, ne kadar büyük düşünüyorlarmış! Bu ülkenin en verimli, en a
Bayram Türkmez
golbasigazetesi@gmail.com - 053556730771980 ÖNCESİ DAHA BÜYÜK DÜŞÜNÜYORDUK, ŞİMDİ NE OLDU!BİR VATANIN OLMAZSA, ÖZGÜRLÜĞÜNDE, TOKLUĞUNDA OLMAZ!
ABD’lilerin “Bizim çocuklar başardı…”dedikleri 12 Eylül 1980 darbesi öncesi olan sağ-sol ya da Komünist-Faşist olarak bölünüp Türkiye’nin ve Türk Milleti’nin geleceği için mücadele eden gençler, ne kadar büyük düşünüyorlarmış! Bu ülkenin en verimli, en akıllı, en mücadeleci gençleri de desek yeridir…
Solcular, Komünistlikle suçlanırken, Sağcılarda Faşistlikle suçlanıyordu. Çünkü, Solcular Sovyetler/Rusya’nın siyasi çizgisinde olan görüşlerden/simgelerden bahsediyorlardı. Sağcılar yani Faşist olanlar ise Sovyetler/Rusya karşısında duran ABD politikalarını yanlarında görmek istemişlerdir.
Hatta, daha evveline gidersek, 1946 yılında ABD Misuri İstanbul’da adeta alkışlarla karşılanmıştı. Ancak, 1969’da ABD 6. Filosu Türkiye’ye geldiğinde “Yaşasın tam bağımsız Türkiye!… Kahrolsun Amerika!..”diyen solcular başta olmak üzere vatanseverler ayaklanmıştı…Rahmetli Aşık Mahzuni bile "Cekil git benim yurdumdan Amerika katil katil..."diye türkü yakmıştı.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kılcal damarlarına kadar giren fetö tipi dinsel bölücüler ve etnik ırkçılar koşulsuz şartsız ABD politikalarını benimsemiş hatta ““Irkçı-Turancılık Davası’yla” Türkçü-Turancılar tasfiye edilmiş, Rusya’dan uzaklaşıldığını vurgulamak için de Komünizm ve Solla mücadeleye başlanmıştı. Bunu yaparken de ABD’nin bir dediğini iki etmeyen, “sadık dindarlar” yetiştirmek için çalışmalar başlatılmıştı. Kültürel ve Ekonomik olarak birçok vatansever hapislerde, tabutluklarda, sürgünlerde yaşadı, olmadık eziyetler gördü”
Devletin içinde olduğu gibi sporda bile ABD taraftarlığı, Solculara ve Türkçülere karşı olumsuz duruşları futbola da yansımıştı. “Beşiktaş'ın unutulmaz başkanı Süleyman Seba'nın Milli İstihbarat Teşkilatı'ndaki görevi, Komünizmle Mücadele Şubesi’nin önemli bir memuru olduğu ortaya çıktı. (Murat Yetkin)
Ve 1980 yılı ihtilali ile “bizim çocuklar başardı” diyen ABD yetkilileri bu tarihten sonra Türkiye’nin kaderini çizmeye başladı.
1980 ihtilali ülkemizde fetö tipi dinsel bölücüler ile PKK da dahil, etnik ırkçıların yolunu açmıştır. Bunların daha fazla örgütlenmesini sağlamıştır. İhtilalden aylar sonra Yunanistan’ın koşulsuz olarak NATO’ya girmesine Türkiye onay vermiştir…En çok bilinen bunlar daha kimbilir neler vardır!
Taki, 15 Temmuz 2016 tarihine kadar…ABD işbirlikçi ve istihbarat ağı olan Fetö Terör Örgütü’nün kalkışmasıyla birlikte Türkiye, milletiyle birlikte yeni bir dönemi başlattı. ABD etkisinden uzaklaşmaya çalışılan bir politika izlendi ve halen izleniyor.
Şimdi, bu ortamı yakalamış iken neden bu seçim sürecinde DIŞ POLİTİKA sorgulanmıyor. Seçim ittifakı yapılan partilere neden DIŞ POLİTİKA da neler yapacakları sorulmuyor.
Kaldı ki, 1980 öncesi ABD ve RUSYA yanlısı gibi görünen solcu ve sağcılar yani komünist ve faşistler diye nitelendirilen gençler aslında DIŞ POLİTİKA yı sorguluyor ve onun üzerine hikayelerini kuruyorlardı.
Şimdi, bakın hikayeler sadece neyin üzerine kuruluyor. “et şu kadar olmuş, soğan bu kadar olmuş,..”gibi geçim sıkıntısı artması üzerine siyaset yapılıyor. Yani, para üzerine hikayeler kuruluyor ve Para için biliyorsunuz ABD başta olmak üzere birçok sömürge ülkeleriyle yapılan anlaşmaların acısını halen çekiyoruz.
Oysaki, iç politikaya yol yön veren dış politikadır. 1980 öncesi konuşulan dış politika şimdi neden konuşulmuyor. O zamanlar o kadar büyük düşünülürken “Bağımsız Türkiye..”diye bağırılırken şimdi niye “hep yoksulluktan” bahsedilerek siyaset yapılıyor. O zamanlar var olan büyük / ulusalcı sağcı/solcu düşünceler bugün neden taraf değiştirmiş gibi duruyor!
1980 ihtilaliyle başlayan ülkemizdeki ABD’nin desteklediği Dinsel Bölücüler ve Etnik Irkçıların etkileri azınsamayacak kadar etkili.
Onun için de 15 Temmuz fetö hain darbesiyle, Devlet ve Millet aklıyla başlayan ABD etkisinden kurtulmak için başlayan süreç koşulsuz, şartsız ve tavizsiz sürdürülmesi “Bağımsız Türkiye” için önemli bir yol olacaktır.
Vatanı olmayanın, özgürlüğü de olmaz, yiyecek ekmeği de olmaz. Onun için Önce Vatan...
Saygılarımla
Bayram Türkmez
09 Nisan 2023