19 Kasım 2025 - Çarşamba

Belediye başkanlarının biri yapıyor biri bozuyor, hesapta vermiyorlar!

Aşağıdaki fotoğrafları Gölbaşı'ndan duyarlı bir vatandaş göndererek "Bunlar, iptal edilen ve satılan Tramvayların yürüdüğü yoldaki demirler olup, bu yönetim tarafından söküldü. " diyerek giden paralar vatandaşın cebinden gitmiyor mu?

Yazar - Bayram Türkmez
Okuma Süresi: 6 dk.
Bayram Türkmez

Bayram Türkmez

golbasigazetesi@gmail.com - 05355673077
Google News

Aşağıdaki fotoğrafları Gölbaşı'ndan duyarlı bir vatandaş göndererek "Bunlar, iptal edilen ve  satılan Tramvayların yürüdüğü yoldaki demirler olup, bu yönetim tarafından söküldü.  Giden paralar vatandaşın cebinden gitmiyor mu? Belediye yöneticilerinin birisi yapıp, birisi bozuyor ve bu kadar masraf bu vatandaşların cebinden çıkıyor. Kimse bunun hesabını sormuyor. Kim yaparsa yanına kalıyor! misali bir düzen var." diyor.

   Şimdi bu, Gölbaşı'na yapılan bu tramvay projesi niye yapıldı? Neden iptal edilip söküldü? Bu siyasi bir zihniyet mi yoksa birilerine para kazandırmak için yapılan bir çalışma mı!

    Sadece bu değil ki yapılıp, yıkılan ya da sökülen. Bundan önceki belediye yöneticileride, daha önce yapılanları ya yıkmıştır ya da tadilat yapmıştır. Neden bir proje yapılırken her türlü olumlu/olumsuz etkileri düşünülmüyor ve 100 yıllık veya daha fazla yıllık dönemleri kapsamıyor?  Ankara Caddesi kaldırımları kaç defa söküldü? Cemal Gürsel Caddesi'nde kaç defa çalışma yapıldı? Kültür Merkezleri kaç defa talidat gördü, hatta yıkılıp yerine yeni yapılanlar bile var. Yol kavşaklarındaki süs havuzları kaç defa yapıldı ve yıkıldı?  Hele belediye ana giriş kapısı kaç defa içiyle birlikte yenilendi?_Cumhuriyet Kapalı Spor Salonu'nda ve yüzme havuzunda  kaç defa tadilat yapıldı?   ve bunlara benzer birçok örnekler verebiliriz. 

Ve neden yarım yamalak işler yapılıyor? Yarım yamalak projeler üretiliyor da böyle kısa zamanlarda ya tadilat görüyor ya da yıkılıp yerine yeniden başka bir şekilde yapılıyor?

Buna kim fırsat veriyor? ve bu duruma nasıl engel olunacak?

Aslında sorunun cevabı da basit. Yöneticilerin vicdanı kalmamışsa,  ilk başta toplum bilinci ve duyarlılığı olması lazım.

    NEDEN? diye bu yöneticiler sorgulanmalı ve bir şekilde bakış açılarının değişmesi sağlanmalıdır.

    Esas çözüm ise siyasi partiler kanunu ya da seçim yasasında değişiklikler yapılarak seçilmiş siyasilerin yaptıkları tüm projelerden 1. derece sorumlu tutulmasıdır.  Sadece Belediye Başkanları değil, Belediye Meclis Üyeleri bile ön seçimle belirlenmelidir. Siyasi atama işleri ortadan kaldırılmalı ve toplumun kabul ettiği insanlar meclis yönetiminde yerini alabilmelidir.

     Siyasetin, bir geçim alanı, bir meslek grubu şeklinde algılanmasının önüne geçilmelidir.  Belediye seçimleri döneminde adayların ve aday destekçilerinin belediye yönetimleri, yapılacak proje ve çalışmalar üzerinde anlaşmalarını ortadan kaldıracak yöntemler geliştirilmelidir.

    Ben burada küçük bir ilçemiz olan Gölbaşı'nı anlatıyorum. Bu konularda herkesin söz hakkı olduğu halde, kimseden çıt bile çıkmaması da manidar olup, bu durum toplumsal gidişat olarak büyük bir eksikliğin varlığını ortaya koyuyor.

    Bu durum ezbercilik oluşturan bir sistemin ürünü olarak karşımıza çıkıyor. Kimse sorgulamıyor, kimse düşüncesini açıklamıyor. Kimse de demiyor ki "Bu bizim paramız, bu milletin parası niye bu kadar hal vurulup, harman savruluyor misali harcanıyor?" diyerek bunun hesabını Gölbaşılılara bir verin! diyen yok.

Farkındamısınız bilmiyorum ancak, Her belediye yönetimi geldiğinde İmar Müdürleri başta olmak üzere bu alanda etkili olanlar hep Gölbaşı dışından getirilir. Rahmetli Bekir Çay vardı, çok kişi hatırlar ve çok söyleşi yaptığım olmuştur halen sosyal medya ortamında görebilirsiniz. Belediye'nin kuruluşundan beri imar yetkilisi olarak görev yapmıştı ve çok uyarılar yapmıştı yeşil alanların yok edildiğine, peşkeş çekildiğine vs... Bizler de yazmıştık, hatta kısıtlı imkanlarımızla sunumlarda yapmıştık.

Niye imar işlerinden sorumlu olanlar hep dışarıdan getiriliyor. Bazen başka belediyeler ile de takas edildiği var. Neden? Onu da ben söyleyim çünkü, siyasetin para kaynağı ya da belediye başkanları başta olmak üzere seçim döneminde anlaştıkları yandaşlarını kalkındırma projelerinin gerçekleştirilmesi (gelecekte lafı olmaması için)  bu tür yöneticiler dışarıdan getiriliyor.   Kimi zamanlar yeşil alanlar yerle bir ediliyor, kimi zamanlar 1 lira olan tarla köylüden alınıp imar geçirilince 10 lira oluveriyor. Kimi zaman 3 kat yerine 10 kat veriliyor...vs. vs. gibi bir çok rant alanları oluşturuluyor...Ve buna kimse birşey demiyor. Zira nüfus artıyor konut lazım...vb.

Neyise sonucunda sorgulama eksikliğimiz olduğu gibi,  düşüncelerimizi dışa vurma yeteneğimizi her geçen gün kaybediyoruz. Bu da ezberci bir sistemden kaynaklı olup, bu ezberciliği yok etmek için bakış açılarının değişirilmesine ihtiyaç var.

Bu da son zamanlarda yazdığım gibi felsefeye, sosyal düşünce olaylarına yönelmekle oluyor. Hele ki, duru Türkçe'yi kesinlikle yaşatmalıyız...

 Bu konularda tek bir siyasi liderin çabalarını ve olumlu düşüncelerini görüyorum. Bana Atatürk'ün o dönem mecliste konuşmalarından birisi olan "... bu şekilde Elmadağı’ na çıkar, orada tek kurşunum kalana kadar vatanı savunurum..." sözlerinin içindeki cümlesini de hatırlatıyor...

   Bu sıkıntılı süreçlerde birliğimiz, dirliğimiz ve bütünlüğümüz her şeyin üzerinde olup, tüm olumsuzluklardan arınmak için en azından kapımızın önünü süpürmeye çalışalım, bakış açımızı değiştirip, düşünen ve sorgulayan toplum haline gelelim.

Saygılarımla

Bayram Türkmez

19 Kasım 2025

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları