bodrum escortlar istanbul escortlar izmir escort bayan aliağa escort casino siteleri
28 Aralık 2023 - Perşembe

TARİHİMİZDEKİ PİÇHANELER VE ETNİK IRKÇILAR!

Ahmet Mithat Efendi'nin "diplomalı kız" romanından, milli mücadele döneminin oluşumlarına kadar tarih süzgecinde anlatılanlardan/yazılanlardan bir özet...

Yazar - Bayram Türkmez
Okuma Süresi: 5 dk.
Bayram Türkmez

Bayram Türkmez

golbasigazetesi@gmail.com - 05355673077
Google News

TARİHİMİZDEKİ PİÇHANELER VE ETNİK IRKÇILAR!

     Osmanlı döneminin gazeteci/Yazarlarından Ahmet Mithat Efendi’nin “Diplomalı Kız” adlı romanı Fransa/Paris’te yaşayan bir ailenin kızının yaşam öyküsünü anlatıyor.

O dönemki kültürü de anlatan Ahmet Mithat Efendi, kız/erkek beraber yaşayabiliyor ancak nikahın,  kadının hamile kalmasıyla olduğunu, eğer ki bebek istenmez ise onu PİÇHANE’ye verebiliyorlarmış. 

Hikaye de orda başlıyor Paris’teki Piçhane’den alınan kızın hikayesini anlatıyor. 

   Yani, bir Piçhane varmış.  Acaba, dedim bizim ülkemizde de hiç Piçhane varmıydı diye interneti kurcaladım. Bizde de bir dönem varmış.

     İzmir de,  1831 de hastane olarak  kurulan ve  Etnografya (Arkeoloji) Müzesi olan yapı  osmanlının son döneminde birara Piçhane adıyla  biliniyormuş. Şimdi, Bir bölümü İzmir Etnoğrafya Müzesi olarak kullanılırken, büyük bölümü ise 1987 yılından bu yana İl Kültür Müdürlüğü olarak hizmet vermektedir.

   Türk Edebiyatının önemli isimlerinden Ömer Seyfettin’in “Piç” adlı romanında da İstanbul’da aynı okulda/sınıfta okuduğu Türk olduğunu sandığı bir  tanıdığının,   savaş yıllarında  Fransız askerleriyle birlikte Türklere karşı nasıl durduğunu anlatıyor.

   Ve en sonunda da “Şimdi ben, milletini, bayrağını, dinini eleştirenleri gördükçe acaba onlar da böyle piç mi diye düşünüyorum'' diyor Ömer Seyfettin.

Yine bu Piçlik konusunda Neyzen Tevfik’de diyor ki: “Geldikleri gibi gitmediler, kimi itini bıraktı, kimi bitini bıraktı, kimi de piçini bıraktı.”

Osmanlı döneminde, Anadolu’da yaşayan Türklerin görevi öncelikle askerlik yapmak, savaştan savaşa gitmek geri kalan zamanlarda ise Hayvancılık ve Çiftçilik yapmaktı. Şimdi de gerçi,  NATO üzerinden bunu yaptırmaya çalışıyorlar ya! Ancak, Osmanlı'nın son dönemini iyi anlamak gerekiyor ki, bugün konusunda da doğru yorum yapabilelim...

   Yine, 2020 yılında vefat eden Araştırmacı-Yazar Metin Aydoğan’ın çok kitabının yanısıra, sosyal medya da arşivinden alıntılar paylaşılıyor. “Geçmişten Günümüze Parti ve Örgütlenme” kitabında Türklerin örgütsüzlüğüne dikkat çekiyor ve en büyük zayıflık ve zaafiyet olarak örgütsüzlükten yararlanan iç ve dış mihrakları anlatıyor.  Jön Türk hareketinin kuruluşunda başı çekenleri şöyle anlatıyor.

“Ahmet Rıza Bursa Maarif Müdürü, Mizancı Murat Hariciye Matbuat Kalemi görevlisi, Prens Sebahattin Abdulhamit’in kızkardeşinin oğluydu…Ahmet Rıza’nın Söylemleri “Türkiye’yi Batılaştırarak devletin dağılmasını önlemekti. Osmanlıcılık düşüncesine dayanan bir “Vatanseverlik” kavramı sıkça işleniyor, etnik unsurları ayrılıkçılığa yönelten garip bir milliyetçiliği savunuyordu!

  “Prens Sabahattin, ödünsüz bir batı yanlısıydı, tutumunu o denli ileri götürüyordu ki 1902 de Paris’te yapılan 1.Jön Türk Kongresi’nde “İngilizlerin yardımıyla Abdulhamit’e karşı askeri darbe düzenlenmesini” ısrarla savunmuştu. Kongreye Rum, Ermeni, Arap azınlıklar adına katılan delegelerin desteğini alarak bu kararı çıkartmıştı”

  Zaten Jön Türkler ismi bazı fransızlar tarafından çıkarılmıştı ve  Her etnik kökenden insanı içinde barındırıyordu…Daha sonra bu oluşum İttihat ve Terakki Cemiyeti olarak faaliyet gösterecekti…Ve  “Mustafa Kemal İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne üye olmasına rağmen, İttihatçı liderlerle hiç anlaşamadı. 1908 yılında Selanik'te öldürülmek istendi… 1926 yılında da suikasta ugradı” diyerek böyle bir hikayeyi anlatıyor…

      Bu özet bilgileri paylaşıyorum çünkü milli mücadele öncesi ve döneminde yazacağım diğer kaynak bilgilerle bütünleştirmek istiyorum.

    Mesela, milli mücadelenin en buhranlı döneminde Atatürk tarafından kurdurulan "Yeşilordu" Cemiyeti’nin daha sonra Atatürk tarafından neden kapatılmaya çalışıldığı, bir taraftan Türk Milleti üzerinde Amerikan mandası isteyenler ile bir taraftan İngiliz mandası isteyenlerin kurdukları oluşumların günümüze etkilerini de irdeleyeceğiz.

      Ve işin ilginç yanı şu ki “Tarihteki bu manda oluşumlarını isteyenlerin büyük çoğunluğunun Türk olmayışı yani Etnik Irkçı veya gayrimüslim oluşu dikkat çekiyor…Bunları da zaman zaman kaynaklarıyla  paylaşacağım ki, üzerim de yük gibi kalmasın! Belki birkaç kişi okur/düşünür/günümüzle kıyaslar vs...

Saygılarımla

Bayram Türkmez

28 Aralık 2023

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları