Karalama Defterimden- Benim hikayelerim 10
Ben de gelecekte bir roman yazabilirmiyim diye başladığım bu tür kısa hikayeleri hissederek yazıyorum ancak bazen sonlandırmak istiyorum. “vazgeçtim yazmaktan” diyorum. Aklım “son” diyor, kalbim “devam” diyor . Ancak araf’ta kalır gibi akışına b
Bayram Türkmez
golbasigazetesi@gmail.com - 05355673077Benim Hikayelerim-10
Ünlü Rus Yazar Tolstoy’un Anna Karenina romanını yazıp bitirdiğinde "Anna Karenina öldü" diye ağladığını okumuştum. Yazdığı romanın ne kadar içinde yaşamış, hissetmiş belli ki…
Ben de gelecekte bir roman yazabilirmiyim diye başladığım bu tür kısa hikayeleri hissederek yazıyorum ancak bazen sonlandırmak istiyorum. “vazgeçtim yazmaktan” diyorum. Aklım “son” diyor, kalbim “devam” diyor . Ancak araf’ta kalır gibi akışına bırakıyorum . Sonra radyo da peşpeşe çalan o duygusal şarkılar kulağıma geliyor…
” O gözler benim aglar, eskisinden yabancı, gönüldeki bu sevda, hiç dinmeyen bir acı!” ardından yenisi başlıyor “Hayat sende durmam diyor, her nefeste zor geliyor, bildiğin sende kalsın, sen yalancı baharsın, artık senin olmam diyor…” diye devam ederken bir karar vermem gerektiğini anlıyorum.
Bir insana aşıkta değilim! ancak tüm şarkılar sanki benim için söylüyor ve ardından yeni bir şarkı “…Herşey bitmedi bitemez, aşkımız kalmasın yarım, mutlu günler geri gelsin, nolur hiç ayrılmayalım…” diye devam ediyor. Kendime, artık bu şarkıların suçu hiç yok mu! diyorum.
Sonrasında bu milletin huzuru için mücadele eden şehitlerin haberlerini duyuyorum.
Ve radyodan bir türkü başlıyor…”Şahit olsun yakın ırak, Kanınla sulanan toprak, Bu göge yükselen bayrak, Bu tanrının ordusu…”diyerek devam ediyor.
Beni hüzünlendiren o duygularımı kabartan şarkıları da unutup, buruk bir gurur yaşatan “Tanrının Ordusu” nun ruhunu taşıyan Türk Askerleri için söylenen türküyü mırıldanıyorum…”Evet, bu “Tanrının ordusu…”deyip türküye eşlik ediyorum…
O hüzünlü yaşanmışlıkları da , o güzelim sevdaları da unutuyorum. Yeni bir hüzün kaplıyor içimi! Tanrı’nın ordusu yenilmez! diyerek gururda duyuyorum. Bu aşk başka bir aşkmış meğer!
Bende ki aşk “memleket aşkıymış” Memleket sevdası, tüm sevdaların üzerinde. Ancak, bu sevdaya o duygusal şarkıları hissettirerek dinleten, enerji akışını sağlayan, hikayemdeki kahramanım olmasa ben nasıl mücadele edebilirim ki!
/// /// ///
Bazen, “bilmemek iyidir, görmemek iyidir, hissetmemek iyidir. “ derim. Bunu ruhun ve aklın tatile girmesi diye de yorumluyorum.
Dr.Şerafettin Tombuloğlu Lisesi’nde 3 yıl edebiyat okudum ancak yine de yazmanın tekniğini ve yöntemini de bilmem diğer kaynaklardan almış olduğum birikim/tecrübe ile de yola çıkıyorum.
Zaten ben roman yazarı değilim, şairlik yeteneğimde yok. Ancak, gelecekte yazdıklarımı da derleyip toparlamak düşüncem var. Bunun altyapısını oluşturuyorum. Destek almam gerektiğini biliyorum ancak bunun doğal gelişmesini istiyorum.
Emekli olunca doğa fotoğrafçılığı üzerine düşüncelerim vardı ancak şimdilik bu gündemimde yok.
Bu gazetecilik mesleği de hep akıl/mantık işi, duyguya pek yer vermez. Ne, Neden, Nerede, Nasıl, Ne Zaman ve Kim? Sorularının cevaplarını hep arar ve bir haberde olmazsa olmaz. Ancak temelinde gazeteci de insandır. İşte burada müziğinde önemli bir rolü oluyor, duygularımızın varlığını hatırlatıyor!yaşatıyor hatta sorgulatıyor!
Ne kadar da, akıl ve mantık hep önde olsa da, Sonucunda insanın insana, insanın doğaya, insanın mesleğine, insanın miletine/vatanına, insanın diğer canlılara/cansızlara, insanın tanrısına…vd. inandığına teslimiyetini gerektiriyor Aşkla bakmak…
Ne diyelim! Sağlık Olsun, 2024 yılına girerken, nice duru aşklar sizlerin olsun.
Sevgi ve Saygılarımla
Bayram Türkmez
26 Aralık 2023
(Karalama defterinden - benim hikayelerim 10)