YASALARIN UYGULANMASI İÇİN OLUŞTURULAN SİSTEMİN TAMİRCİSİYİM!
Zaman zaman usanıyorum, bıkıyorum ve sonuç alamamaktan şikayetçi olarak umursamaz tavırlarsa “bırak isterse yansın, geriye doğru dönüp bakmam bile!” ya da “bırak herkes hakettiği şekilde yaşar” veyahut ta, “ kanundan, yasadan yana olmayanların hakkı kötek
Bayram Türkmez
golbasigazetesi@gmail.com - 05355673077YASALARIN UYGULANMASI İÇİN OLUŞTURULAN SİSTEMİN TAMİRCİSİYİM! ÖYLE OLMASA BİLE ÖYLE HİSSEDİYORUM! SORUN ŞU Kİ, ONARABİLDİĞİM PEK BİRŞEY YOK!
Sanki bir SIR’AT-tan geçiyoruz. Ülkemizin sınırlarının dışı ateş yangını, Ülkemizin içi, bilgi çağına ve yeni düzene geçiş sürecinin sancılarıyla birlikte Karma-Karışık gibi görünse de sınırlarımızın dışındaki olaylar ilk gündemi oluşturuyor.
Ülkesine ve yaşadığı yere karşı sorumluluk hissedenlerin zorunlu olarak çözüm çabalarında sonuç alamayınca bir yorgunluk oluşuyor. İşte, ben bu yorgunluğun tam merkezindeyim.
Aslında, kendimi bir sistem tamircisi olarak görüyorum. Hatta, Köy Enstitülü bir eğitmen gibi de hissettiğim oluyor. Ancak, bizlerde insan olduğumuz için bu konulara harcadığımız enerjinin, tedariki ve var olması içinde ayrı bir mücadele veriyoruz.
Zaman zaman usanıyorum, bıkıyorum ve sonuç alamamaktan şikayetçi olarak umursamaz tavırlarla “bırak isterse yansın, geriye doğru dönüp bakmam bile!” ya da “bırak herkes hakettiği şekilde yaşar” veyahut ta, “ kanundan, yasadan yana olmayanların hakkı kötektir..” diyerek böyle bir adalet uygulayıcısı olması gerektiğine de inanıyorum. Amma, demokrasi aklıma gelince böyle de olmaz ki! diyerek yine içime atıyorum.
Memleket sorunlarını çözmeye gücümüz yetmez ancak yaşadığımız bölgenin/mahallenin sorunlarını yasalar/kanunlar çerçevesinde çözülmesini sağlayabiliriz. Bizim gibi insanlara hatırlatmak ya da ilgili/yetkilileri harekete geçirmek düşüyor.
Veyahutta kişisel gayretlerimizle hak arama yoluna düşmek gerekiyor.
Son zamanlarda beni en çok bunaltan konular arasında 3 yıldan beri gerek hukuk mücadelesi verdiğim, gerek sosyal medya aracılığı ile toplum bilincine yönelik çalışmalar yaptığım, gerekse bazı insanları örgütleyip dayanışma sağladığım (50-100 kişi yeterli değil) 1482 konutlu Mamak Zirvekent Mahallesi 2. Etap Sitesi’nde yaşanılan olumsuzluklar/yasal olmayan konular/KMK ve Yönetim Planına aykırı kararlar ve faaliyetlerle başa çıkamadım. Burası beni iyi yordu.
Bu konularda mahkemeler çok uzun sürüyor. Zaten, bu süreçte de “atı alan üsküdarı geçiyor” misali yapılan, yapanların yanına kâr kalıyor.
Mahkemelerde yoğun bir dosya kalabalığı eden bu Kat Mülkiyeti Kanunu vd. muhalefet davaları toplumsal bir yaradır. Maalesef Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı başta TOKİ yönetiminin acizliğinden kaynaklı olmak üzere, diğer türlü sitelerin ve apartmanlarında kanayan yarasıdır.
Milyonlarca insanın etkilendiği bu durumun yarattığı sorunu böyle mahkemelerle çözülecek gibi değil. Onun için biran önce bağlı bulundukları ilçe kaymakamlıklarına (mal müdürlüklerine) devredilmeli ve buradaki avukatlar aracılığı ile de şikayetler değerlendirilip, zaman geçirilmeden sonuçlandırılmalıdır. Sonru, bu sonuçlara itiraz eden varsa yine mahkemeye giderek itiraz etsin ancak bu arada gereği de yapılmış olsun. En azından, bu sitelerin, apartmanları vs. yönetim planları tapuyu alırken her kat malikine verilmelidir. Ya da yöneticiler tarafından her daire sahibine dağıtılıp haklarının öğrenilmesi, bilinçlenmesi sağlanmalıdır. Sırf bizim site de bu konu da 5 bin civarında insan etkileniyor. 3-5 kişi çıkmış istedikleri gibi at oynatıyor ve kimse müdahale edemiyor maalesef…
Kanundan, Yasadan, Yönetmelikten bi haber olan, ekonomik nedenlerle mahkemeye gidemeyen! vd. nedenlerle vatandaşların çaresizliğini görünce üzülüyorum. Bir şeyler yapalım diyorum ancak maalesef çözüme götüremiyorum. Ondan sonra kopuyorum ve “isterse mahalle yansın, umurumda değil” diyorum ancak o da lafta kalıyor.
Sorunlar oldukça fazla…Basit çözümler olabilecek konularda var ancak kirli siyaset bu konulara el atılmasının önünde engel. Siyaset, bu tür toplumsal sorunlara çözüm üretmek için var bunlarla ilgilenilmiyor!
Geçen gün, Sağlık Bakanlığı’na bir yazı yazdım.
CİMER’den sayın bakana hitaben yazdığım yazı da, Mugla/Milas olmak üzere genelde birçok ilçe de de düğünlerde, nişanlarda ya da diğer yemekli etkinliklerde at/kullan poliüretan, halk diliyle köpüklü tabliot yemek kabları kullanılıyor. Bu kablara susuz/sulu sıcak yemeklerde konuyor. Bunun sonucunda zararlı bakteri üretmez mi? diye sorup bu kabların yasaklanması gerektiğini belirttim. Yemek yapan firmalar arık sektör olmuş, en ucuz malzemeye kaçarak bunlardan kullanıyor, bunların kaldırılması ve yerine sağlıklı malzeme kullanabilir.
Daha başka konularda yazıyorum ancak hepsi burada uzun yer tutacağı için yazmıyorum. Bu yazı bile yine uzun oldu, çok kişi okumuyor zaten. Önemli olan okuyanlar arasında ilgilisi/yetkilisi ya da duyarlı bağlantısı olan insanlara denk gelmesidir.
Yoksa, böyle yazılar bizlerin bunalımlarının, kaygılarının bir nebze olsun yok olmasına katkı sağlıyor ancak sorunlar aynı şekilde yaşanmaya da devam ediyor.
Ne diyelim, bizim işimiz yazmak. Yazıyoruz, sağır olan kulaklar duysun, siyasetçilerde bu konularla ilgilensin diye…
Saygılarımla
Bayram Türkmez
26 Ekim 2023