Gölbaşılı Abdullah Ayan'ın hikayesi ABD üssünün kurulmasıyla başlıyor!
GÖLBAŞI’NDA AMERİKAN ÜSSÜ NASIL KURULDU. İNGİLİZ FİRMALARI BURAYA YAPILAN İNŞAATLARA HANGİ CUMHURBAŞKANI VE KUVVET KOMUTANININ KOYMADI!.

Bayram Türkmez arşiv yazısı -2017
GÖLBAŞI’NDA AMERİKAN ÜSSÜ NASIL KURULDU. İNGİLİZ FİRMALARI BURAYA YAPILAN İNŞAATLARA HANGİ CUMHURBAŞKANI VE KUVVET KOMUTANININ KOYMADI!
Bu yazı dizilerimizle sadece Gölbaşı’nda emeği geçmiş insanlarımızı değil, aynı zamanda Gölbaşı’nın geçmişini ve tarihe önemli not düşülen anlarını da sizlere aktarmaya çalışıyorum.
Yazılarım uzun olabilir ancak mümkün olduğunca doğal haliyle sunmaya çalışıyorum…
Bugün de yine Gölbaşı’nın geçmişine ışık tutacak, hatta Türkiye’nin yakın tarihinden “neler olmuş” diyebileceğimiz, Karşıyaka Mahallesi’nin kuruluşundan, bir dönem Amerikan Üssü olarak bilinen daha sonra Genelkurmay Başkanlığı’na devredilince Bayrak Garnizonu adını alan son olarak MİT’e devredildiken sonra lojmanlarında çoğu boşaltılan, Karşıyakalıların ekmek kapısı olan burayı da anlatacağız…
Aslında hikayemizin kahramanı, Karşıyaka Mahallesi’nin aksaçlısı, ihtiyar heyetinin son üyelerinden Abdullah Ayan olup, daha sonra bizlere katılan aksaçlı Metin Özçelik'le sohbeti yerel tarihimize de not düşmenin sorumluluğuyla sizlere aktarıyorum.
Karşıyaka Mahallesi Gölbaşı’nın Gazi Osman Paşa ve Bahçelievler Mahallesi gibi ilk mahalleleri olup, diğer mahalleler sonradan oluşmuştur. Karşıyaka Mahallesi’nden henüz 4 hane var iken İngiliz firması olan Vinpeyn’de (Abdullah amcanın söylediği şekilde, okunduğu gibi yazıyorum) 1953 yılında yapımına başlanan Hirfanlı Barajı’nda elektrikçi olarak çalışan Abdullah ayan yine aynı firmanın Gölbaşı’nda yapacağı uydu kent için Ankara Keskin/Karaağaç'tan göçünü de alarak ( şimdi Çelebi oldu.) 1955 yılında Gölbaşı’na gelir.
Gölbaşı’nda eski adı Çerkezhöyük olan sonradan Bulgaristan’dan gelen balkan türklerininde ikamet etmeye başlamasıyla köyün adı Gökçehöyük olarak değiştirilen yerleşim alanında Esentepe denilen alanda SİTE 23 uydu inşaatı başlar.
1955 yılında başlayan bu inşaatta çalışan 4 kişiden birisi de Karşıyaka Mahallesi’nde ikamet eden Abdullah Ayan’dır. Abdullah amcanın söylemiyle bu inşaat çalışmaları “Tampain” firması ile devam edildi, “Hamilton” firmasıyla bitirildi.
1959 yılında inşaat bitirildi. Radar ve uydu konuldu. Burası 13 yıl ABD’lilerin üssü olarak anıldı ve yönetiminde devam etti.
Abdullah Ayan 1959 yılında inşaatı biten ABD’lilerin yönetiminde olan bu SİTE 23 olan alanda dönemin Başbakanı Adnan Menderes’in fotoğrafının asılı olduğunu belirtip bir hatırasını hatırlayarak şöyle diyor.
“Radar konuldu, Telsizler kuruldu faaliyete geçti. Burayı ziyaret etmek için gelen Celal Bayar ve Cemal Tural geldi ancak içeriye Amerikalılar almadı. İçeri de sadece Menderes’in fotoğrafı vardı. O da zaten hiç gelmedi. Sadece 4 kişi olarak biz girerdik. Ben Elektrikçiydim”dedi.
Abdullah amca bu hatıratı ile aslında tarihe de önemli bir not düşüyor. Dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakanı Adnan Menderes ve 1966 yılında Genelkurmay Başkanı olacak Cemal Tural’ın neler yaşadığını da anlatıyordu.
HATIRLATMA ( Türkiye Kore Savaşı'na ve NATO'ya katıldı. (1952) Bu temelde birçok dış gezi de yapan Bayar, 1954'te, ABD'ye resmi bir ziyarette bulunan ilk Türkiye Cumhurbaşkanı oldu. 1957 seçimleri öncesi, 20 Ekim 1957'de DP'nin İstanbul'daki mitingindeki konuşmasında "Türkiye'nin 30 yıl içinde bir "Küçük Amerika" olacağını" açıkladı.)(değişik kaynaklardan alıntı)
Evet… Biz Gölbaşı’ndan çıkmayalım ve konuyu fazla dağıtmayalım. Ve anlatmaya devam edelim. SİTE 23 uydusu ABD’liler tarafından faaliyeti sürdürülürken 1958 yılında da Genelkurmay Başkanlığı tarafından birer askeri gözlemci vermeye başladı. Zaten 1960 yılında da tamamen Genelkurmay Başkanlığı’na devredilen SİTE 23 adı da değişiyor Bayrak Garnizonu (GES) adını alıyordu.
Karşıyaka Mahallesi sakini Abdullah Ayan burada 13 yıl elektrikçilik yaptı. Gölbaşı Belediyelik bile değildi zira 1965 yılında belediyelik oldu. Bu arada (1962) Gölbaşı’nda serbest esnaflığa başladı, boş zamanlarında da dükkanına gider elektrik işleri, motor sarımı, elektrikli alet tamiratı yapardı. Yanında onlarca çırak yetişti.
Bayrak Garnizonu Karşıyakalılarında ekmek kapısı oldu. Ballıkpınarlı Metin Özçelik, Kara Mehmet lakaplı Mehmet Serinoğlu, İsmail Serinoğlu, Mehmet Ekşi, Tahir Avcı, Necip Avcı... gibi Karşıyaka mahallesine Bulgaristan’dan göçen ne kadar aile var ise hemen hemen hepsi de Bayrak Garnizonunda işe başladı ve çoğu buradan emekli oldu.
O dönem mahalle de geniş bahçeli gecekondular olduğu için kalabalık değil, herkes birbirini de tanıyordu.
Abdullah Ayan amcanın dediğine göre Gölbaşı’nda da 1955 yılında geneli kerpiçten yapılan evlerde en fazla 30 hane vardı. ve sinekten geçilmediğini belirtiyor.
Karşıyaka Mahallesi'nde Çift Horoz Tuğla ve Kiremit Fabrikası’da 1960 yılından sonra kuruldu. Bugünkü, Doktorlar Sitesi ile Sanayi Sitesi’nin bulunduğu bölgelerde var olan Çoğunluğu Kırşehirlilerin ve Yozgatlıların işlettiği Ateş Tuğlası Ocakları’da sonradan kuruldu.
(Bu fabrika ve ateş tuğlası ocakları Gölbaşı ekonomisine, istihdamına ve nüfusunun artmasında önemli etken olmuşlardır. Ayrıca konu edilmesinde fayda var.)
Abdullah Ayan amca ile elektrikçi dükkanında sohbet ederken mahallenin aksaçlısı kendiside Bayrak Garnizonu’ndan emekli olan Ballıkpınarlı Metin Özçelik geliyor. Tesadüf buya peşine yine Bayrak Garnizonu’nda 28 yıl kuaförlük yaptıktan sonra emekli olan Erdal Tuğrul’da yanımıza geliyor.
85 yaşında olan Abdullah Ayan ile aynı yaşıtlarda. Zaten Mahalle de aynı yaşıtlardan ihtiyar heyeti olarak kalanlardan şu anda rahatsız olan (acil şifalar dileriz) Mehmet Ekşi, Mehmet Serinoğlu , Ahmet Yükselentürk, Hüseyin Pozya, Halil İbrahim Uzunoğlu, Ömer Vatansever gibi birkaç yaş küçük Ünal Okan'da var.
Burada sonradan Türkiye’ye göçen Balkan göçmeni olan Ahmet Yükselentürk ve ailesi mahalle sakinleri içinde en kapalı olan ailelerdendi. Benim de büyüdüğüm mahalle olan Karşıyaka’da evlerimiz arası 100 metre olmasına rağmen büyüklerimizle doğru dürüst görüşülmezdi. Bu sadece bizle ilgili değil, yanıbaşındaki Yozgatlı Seyfi olsun, Kara Mehmet vd. ailelerle bir kaynaşma olmadı. Bu benim çok dikkatimi çekmiştir. Çünkü, Osman Tan bölgesinden komşularla, Kırşehirli Deli Bayram lakabı takılan bir insanın annesi olan Ayşe kadının bulunduğu eve kadar herkes birbirini tanır, gidip gelir, birlikte düğünler de oynar, cenazeler de ağlardı büyüklerimiz…
Beyefendi, sakin duruşuyla mahallemizde yaşayan Ahmet Yükselentürk’ün çocukları da eğitimliydi. İkisi öğretmendi. Fahri ve Asiye öğretmendi. Ercan Uzunoğlu Belediye de görevliydi. Vefat edenler oldu mekanları cennet olsun.
(Bu konu da bir anımı anlatmadan geçemeyeceğim, çünkü bende müthiş bir iz bırakmıştı. İlkokulu Baldudak’da Selvi Albayrak öğretmende okuyoruz. Selvi hoca 3. Sınıfta son dönemde hamilelik iznine ayrıldı. Baraka da okurken yerine Ahmet amcanın kızı Asiye hanım öğretmen geçici olarak geldi. O gün sınıfta öğretmenimiz olan Asiye hoca şarkı türkü söylememizi istedi kimse bişey söylemeyince kendisi söyledi. Söylediği şarkı Türkçe değildi, Bulgarca olduğunu düşünmüştüm. Gözlerinden gözyaşları da akıyordu.
Belli ki Türkiye’ye gelmeden önce Balkanlarda ki sevdikleri aklına kalmış, oranın hasretini de yaşıyordu. Tabi, Türkçe şarkı söylemeyince biz hiçbirşey anlamadık, neye ağladığını da bilemedik.
Ancak, bu durum beni Türkçe konusunda çok etkiledi ve bundan sonra “İlle de Türkçe, İlle de Türkçe” diye kendime görev verecektim…)
Tabi, biz burada erkekleri sayarak maalesef kadınlarımızı yine maalesef ihmal ediyoruz. Nedeni ise kadınların hep ev ve bahçe işlerinde çalışmalarından ve mesleki ve sosyal yönleriyle ilgili alanlarının yokluğundan dolayıdır. Yoksa eski kadınlardan yaşayanlarda çoktur. Hepsinin ayrı bir hikâyesi vardır. Hepsine Allah sağlık versin. Vefat edenlerin mekanı cennet olsun.
Abdullah Ayan’ın hayatını ve mahalleyi anlatmak için belki de bir kitap yazmakta gerekir onun içinde konuyu dağıtmadan devam edeyim.
SİTE 23 yani Bayrak Garnizonu inşaatını yapan firmalardan biri olan “Tampain” (söylendiği gibi yazıldı) 1968 yılında Suudi Arabistan’ta bir inşaat işi alınca Abdullah Ayan’da bu firma bünyesinde buradan ayrılıp Arabistan’a çalışmaya gider. Giderken yanında Mahalle sakinlerinden Camcı Ziya Özgül’ü de götürür. Ancak bu arada dükkânını da kapamaz, vergiden düşürmez.
Abdullah Ayan Karşıyaka Mahallesi’ndeki ev düzenini bozmaz ve 13 yıl Suudi Arabistan’da elektrikçi olarak çalışır 1983 yılında Türkiye’ye temelli döner.
Çalışkan bir insan olan Abdullah Ayan Arabistan Kralı Faysal tarafından madalya ile ödüllendirilir. Ayrıca, Arabistanın bazı özel günlerinde altın madalya ile de ödüllendirilir.
Bu ödüller onu çok mutlu eder, gurbet ellerde memleket ve aile hasreti çekmesine rağmen ancak 13 yıl dayanır. Sonra dönünce tekrar dükkanının başına geçer.
1962 yılında açmış olduğu elektrikçi dükkanında devam eder buradan Bağ-Kur dan emekli olur ancak kendisi halen çalışıyor.
Abdullah Ayan, Suudi Arabistan’da çalışırken 1968 yılında Karşıyaka Mahallesi Haymana Yolu altını Mogan Gölü’nden taşan sular basar. Burası afet bölgesi ilan edilir. Su baskınında evler zarar görür. Bayındırlık Bakanlığı tarafından afet bölgesi ilan edilen bu bölge Bataklık Mahallesi diye de anılmaya başlar. Dönemin Gölbaşı Belediye Başkanı Bekir Gönenç’in de girişimiyle 60 evler diye bir bölge oluşur ve bu bölgeye evler yapılır. Bu afetzedelere tahsis edilir. Bu bölge daha sonra Şafak Mahallesi olarak tarihte yerini alacaktır. Mogan ile Eymir Gölü'nü birbirine bağlayan kanal bu dönem yapılır.
Tabi, zaman içerisinde bu bataklık alanlar (afet bölgesi) imar tadilatlarıyla, toprak ve taş dolgularla kurutulur ve bugünkü (Karşıyaka Mahallesi Pazar Yerinin olduğu bölge) yan yana apartmanlar dikilir.
Karşıyaka Mahallesi’nin ilk muhtarı olan Taşpınar’lı Şevket bey o dönem mahalle ye gelenlere el senedi ile Taşpınar arazisi olan bugünki Karşıyaka Mahallesi’nin (Haymana Yolu üst taraf) arazilerini satıyor. Abdullah amca bu durumu hatırlıyor ve bir isim daha yanına katarak bahsediyor.
9 çocuk babası olan Mahallemizin ihtiyar heyetinden, saygın insanlarından, ilkokul mezunu Abdullah Ayan amca en acı zamanlarından birisini de yıllar önce, beklenmedik anda kaybettiği kızı üzerinde yaşadı. (Mekânı cennet olsun Mehtap)
Çocuklarından en büyükleri olan Saadet Ayan Avukat oldu. SHP/CHP İlçe Başkanlığı yaptı. 1994-1999 yılları arasında Gölbaşı Belediye Meclis üyesi oldu. Hatta, bir dönem Büyükşehir Belediyesi Meclis 2. Başkanvekili oldu. Gölbaşı’nda serbest avukatlık yaptı emekli oldu ve şimdi keyfekeder davalara bakıyor.
Diğer oğlu H.Halil Ayan başarılı bir Şehir Plancısı olup, bir dönem DYP Gölbaşı İlçe Başkanlığı yaptı ve sosyal bir kimliği de bulunuyor.
Karşıyaka Mahallesi’nin çınarlarından, Çalışkan insan Abdullah Ayan eski Fabrika Caddesi olan Gaffar Okkan Caddesi üzerindeki elektrikçi dükkanında su ve elektrik motorları sarıyor, ev aletleri tamiri yaparak birikimini, tecrübesini vatandaşlara sunuyor. Aynı zamanda emekliliğinde de zamanını böyle harcıyor.
Çocukluğumuz bu mahallede geçtiği için mutlaka üzerimizde hakları da vardır büyüklerin, zira o dönemler evler hep meyve bahçeliydi…
Bayram Türkmez-27 Mart 2017