bodrum escortlar istanbul escortlar izmir escort bayan aliağa escort casino siteleri

Sömürgecilerin temel hedefinde KÜLTÜREL HAREKETLER var ve Bunlar İçimizde!

Ülke gündemi yoğun, bu Suriye konusunda benim gibi çok Gölbaşılının da endişeleri var. Sadece silahlı yönü ile değil, aynı zamanda Türkiye üzerinde gelecekte nasıl bir kültürel etki ile karşılaşacağız.

Kültür Yayın: 07 Ocak 2025 - Salı - Güncelleme: 07.01.2025 15:27:00
Editör -
Okuma Süresi: 6 dk.
Google News

Ülke gündemi yoğun, bu Suriye konusunda benim gibi çok Gölbaşılının da endişeleri var. Sadece silahlı yönü ile değil, aynı zamanda Türkiye üzerinde gelecekte nasıl bir kültürel etki ile karşılaşacağız.

Zira, İran’ın şeriat düzeni, din üzerinden ülkemizdeki sosyo kültürel yapıyı etkiliyordu. Tabi, Türkiye'nin demokrasisi de onları etkiliyordu.

Ancak, İran’ın Türkiye üzerinde, bu alanda örtülü çalışmalar yaptığını da 1984 yılında askerlik görevim sırasındaki tabur karargah yazıcısı olarak gelen evraklardan okuyordum.

Belki de onun etkisiyle bugün Milliyetçiliğin, kültürel alanda olmasını savunuyorum. Zaten, Anayasa da var olan, Atatürk Milliyetçiliği de öyledir. Onun için Atatürk «Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli, Kültürdür» demiştir.

Bu da, köklü Türk Tarih ve Kültürünün bugüne ve yarınlara bozulmadan taşınması ile gerçekleşebilir.

Din açısından, islamın, kaynağı olan Kuran-ı Kerim’in ne anlattığını bizzat kitabından okuyup, anlayarak günümüze ve geleceğe taşınması gerekir.

Köklü kültürel gelenek bunu gerektirir. Böyle olmazsa, köklerinden kopan bir ağaç misali savrulur gideriz! Çünkü, her alanda özümüzü kaybederiz.

Şimdi, Suriye’nin geleceği nasıl şekillenecek? Orada devlet hangi kültürü benimseyip, hangi kültürün varlığı üzerinde etkisini gösterecek. Şeriat hükümleri etkileri olacak mı? Yoksa demokratik hukuk devleti yolunda mı ilerleyecek? Benzeri sorularla birlikte, uyguladıkları sistem ülkemizi ve milletimizi hangi yönde etkileyecektir? Zira, Suriye ile tarihi ve kültürel bağlarımız halen canlı olup, birbirini etkileyeceği gerçeğini bilmeliyiz.

Sıkıntı sadece, Suriye de, sömürgeci emperyal güçlerin, orada yaşayanları silahlı olarak birbirine kırdırmaları değil, onun yanında kültürel olarakta çevre ülkelerin nasıl olumsuz etkileneceğinin hesaplanması üzerine olduğu ortadadır.

Çünkü, sömürge ülkelerinin işgallerine ve kaoslarına baktığınızda devletleri hep içeriden yıkmışlar, parçalamışlar ve kaoslar oluşturmuşlardır. Bunun temelinde de kültürel hareketlerle birlikte etnik ve dinsel bölücüleri destekleyerek gerçekleştirmişlerdir.

Arap ülkelerindeki kaoslara bakın, bölünmüşlere bakın, halen birbirleri ile savaşmalarına bakın…temelinde ve kaynaktan kopanların oluşturduğu kültürel yozlaşma ve sonuçları var. Onun için kültür çok önemli olup, Köklü Türk Tarihi ve Kültürünü 7 den 77 ye kadar herkese anlatmalı, ögretmeli, gelecek nesillere taşımalıyız.

Hele ki, yakın tarihimiz olan Milli Mücadelemiz adına nerede, ne iz varsa bunları da yaşatıp, yeni nesilin bu alanda daha güçlü bilinçlenmesini sağlamalıyız. Atatürk'ün düşüncelerini, devrimlerini de ıskalamadan, yok saymadan gururla anlatabilmeliyiz.

Gölbaşı’nda da bu konu da ilçemizin sosyal ve siyasi insanlarından Ahmet Özcan’ın, Gölbaşı Belediye Başkanı Yakup Odabaşı’na teklifi vardı. Hatta, kendisininde maddi destek verebileceğini söylemişti. Ben de, yıllardan beri Sakarya Muharebesi’nden kalan Çayırlı Şehitliği ve Müzesi konusunda çalışma yapılmasını söyleyip duruyorum. Bunlar Milli Mücadelenin izleridir ve ruhunda milli duruşu olanlar konunun farkındadır.

Bu konuları memleket sevdalısı her insanın düşündüğünü biliyorum. Kültür çalışmalarına ve kültürel etkilere, neden ve sonuç ilişkilerini anlamaya ve yorumlamaya çalışıyorum.

Bazı siyasilerimizin grup toplantılarındaki konuşmalarını dinliyorum ve adeta tarih dersi verir gibi konuşmaları da hoşuma gidiyor. Hitap ederken, tarihimizdeki önemli kişilerden, önemli olaylardan bahsederek hem Türk Tarih ve Kültürüne katkı da bulunuyor, hem de öz’den kopmamanın önemini yansıtıyor.

Bu düşünceler çok saygın olup, planlı, bilinçli şekilde olması da ayrıca güven veriyor.

Hele ki, MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin, PKK terör örgütü başı Abdullah Öcalan için yaptığı çağrı tüm ezberleri bozmuş, haftalarca gündem oluşturarak bugünlere gelmiştir ki, Sayın Bahçeli’nin bu konuyu gündeme almasının, Türk Milletinin hayrına önemli bir nedeni olduğunu düşünüyorum. Bunu da zaman içerisinde yaşanan süreçlerden sonra göreceğiz.

Endişelerimiz olacak, endişeli olmak iyidir çünkü zor bir cografya da yaşıyoruz, içimiz, dışımızda çok zaman hainlerle karşılaştık. Türk Milletinin ve Devletinin bütünlüğünü, birliğini, dirliğini istemeyen içeriden ve dışarıdan karıştırmak isteyen çok unsur oluduğu ortadadır.

Bu sömürge devletleri - uluslararası bağlantılı etnik ve dinsel bölücülere karşı uyanık olmak önemlidir.

Ve bunun içinde ilk önce düşüncesine ve siyasetine bakmadan İÇ CEPHEYİ sıklaştırmak ve kucaklaştırmaktır.

Etnik ırkçılık yapıpta, Türk Milliyetçiliği ya da Atatürk Milliyetçiliği yapanlara Irkçı yaftası vuranları tanıyacağız. Milli Mücadele den gelen kin ve nefret tohumlarıyla Türk Devleti ve Milletinden, Atatürk'ten ve Mirasından intikam almak isteyen 150’likleri bileceğiz. Onların 1938 yılında affedilmesine karşı, Atatürk’e, Türk Devletine ve Cumhuriyet ile bu milletin birliğine, dirliğine zarar vermeye çalıştıklarını da aklımızdan çıkarmayacağız.

Kısacası, Türk Devleti ve Türk Milletinin birliğine, dirliğine ve bütünlüğüne hitap etmeyip, Türk kimliğini yok sayanlara ve onları ayrıştıracak hareketler yapanlara karşı biraz daha bilinçli olmak hele de bu dönemde daha da önemli duruyor.

Biliyorum ki, çok kişi benim gibi düşünüyor ve bu konudaki düşüncelerini anlatarak, yazamayanlara karşı da tercüman olabildiysem ne mutlu bana.

Yazımı yine Atatürk’ün özlü sözü ile bitireyim. «Bir ulus sımsıkı birbirine bağlı olmayı bildikçe yeryüzünde onu dağıtabilecek bir güç düşünülemez.»

Sevgilerimle, Saygılarımla

Bayram Türkmez

07 Ocak 2025

 

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.