DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ HİÇ, NİYE

Azerbaycan’ın ülkemizde yaptığı kültürel faaliyetler olduğunu gururla söylemek istiyorum. Hatta, daha da ileri giderek şunu da söyleyim ki, yaşadığımız bazı kültürel yozlaşmaların, bozulan dilimizin, unutulan tarihimizin hatırlanması ve onarılması içi

Kültür Yayın: 17 Nisan 2025 - Perşembe - Güncelleme: 17.04.2025 10:48:00
Editör -
Okuma Süresi: 6 dk.
Google News

DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ HİÇ, NİYE "BALKON" DERKEN  "EYVANI'MIZI" UNUTTUK! HALBUKİ EYVAN'IN TÜRKÜSÜ-HİKAYESİ BİLE VAR!

    Azerbaycan’ın ülkemizde yaptığı kültürel faaliyetler olduğunu gururla söylemek istiyorum. Hatta, daha da ileri giderek şunu da söyleyim ki, yaşadığımız bazı kültürel yozlaşmaların, bozulan dilimizin, unutulan tarihimizin hatırlanması ve onarılması için de bu faaliyetler bir fırsat oluşturuyor.

 Bu çalışmalar Azerbaycan Büyükelçiliğine bağlı  “Azerbaycan Medeniyet Merkezi” bünyesinde gerçekleşiyor. Buranın yöneticisi sayın Samir Abbasov ile de tanışma fırsatı buldum.  Az konuşup, çok yazan insan olduğumuz için düşüncelerimi de mektup yazarak anlattım.

    Saygıdeğer Gölbaşılı hemşehrilerim, Azerbaycan Kültür Merkezi çalışmalarını Sosyal medya dan da takip edebilirsiniz. Bu çalışmaları daha geniş kitlelere paylaşarak, anlatarak hatta kendinizi de katarak ulaştırabilirsiniz.

Azerbaycan Türkçesinin tanıtımı ve öğretilmesi ile halk dansları etkinlikleri var. Birçok kamu ve kurumlarla işbirliği de yapılıyor ancak bizim STK’lar da bir yetersizlik var! Onu da söylemiş oluyum.

  Azerbaycan Türkçesi, dedelerimizin, ebelerimizin Anadolu Türkiyesi’nde kullandığı dildir. Milli Mücadele de kullanılan dildir.

Yani, 100 yıl önce kullanılan duru Türkçenin,  Azerbaycan Türkçesinde  çoğunu buluyoruz.  Aslında, aynı kelimeleri kullanıyoruz ancak şöyle bir hâl almış ya da aldırılmış. Çok uzun yazmadan bir örnekle bunu açıklayım çünkü yazı uzayınca okuyan az oluyor. Türkiye Türkçesi’nde bina balkonları Azerbaycan dilinde “Eyvan”dır. Aslında Eyvan bizde de var. Hatta “Eyvan”ın türküsü de var, Erzincan Yöresine ait “Türkmen Gelini” olarakta bilinen hikayenin türküsü. İnanırmısın buna benzer yüzlerce kelime ya anlam değiştirmiş, ya işi boşaltılmış ya da unutturulmuş. Büyük bir kültürel erozyon yaşadığımızı/yaşatıldığımızı, bağlarımızın zayıflatıldığını görüyorum.

     Bunun altını çizerek bir daha söylüyorum. Yüzlerce kelimeyi, binlerce kelimeyi 100 yıl önce 1922 km. uzakta iken bile  aynı konuşurken, Türkiye Türkçesinde zamanla hepsi ya unutulmuş ya da anlam değişikliğine uğramış, uğratılmış. Bu durumun kesinlikle Atatürk dönemi ile de ilgisi yoktur. Zira, Atatürk bile bu dil ile o milli mücadele ruhunu oluşturup, kurtuluş savaşını vermiştir. Bu milli duyguyu yaşatan bu dilin kaybolmasını kim ister. İlla ki, kim, nasıl yaptı? Bunun cevabı bende var. Atatürk'ten sonra ülke yönetiminin önemli kurumlarında yer alan  Etnik Irkçılar ve Dinsel Bölücülerin projesidir bu.

     Diyorsanız bunun bende cevabı da hazır. Milli Mücadele dönemindeki 150’liklerin hikayesini iyice okumanızı öneririm, hatta TBMM artık sosyal medya da bile paylaşıyor. ABD ile yapılan anlaşmaları okuyun. Göreceksiniz ki, hiçbir şey tesadüf değildir.

  Neyise, konumuzu dağıtmayalım. Azerbaycan tarihi Türk tarihidir. Bu tarihe baktığınızda ne kadar zengin, köklü müziği, ne kadar derin edebiyatımız olduğunu da görebiliyoruz.  Bunu bugün iyice anlatabilmeyiz.

   Biz, bu konuları  duyurmak, kamuoyu oluşturmak ve daha geniş kitlelere ulaştırmak için gönüllü duruyoruz.

    Ancak, başta  edebiyatçılar ve diğer sosyal duruşlu insanlarında Azerbaycan Türkçesi ile birlikte Tarihini, Edebiyatını, Müziğini de gündeme almalılar. Bana kalsa M.E.B. ve Kültür Bakanlığı ortak çalışmasında  bu konu da Gölbaşı’nı da pilot bölge yaparım!

    Zira, oralarda kendi özümüzü bulacağız. Ortak tarihimizi göreceğiz. Köklerimize ulaşacağız.  Aslında, Azerbaycan Türkçesi/tarihiyle birlikte,  okullara seçmeli ders olmalı.

     Yine de ilçemizde oturan  Edebiyatçılara ve kültür alanda faaliyet gösterenlere büyük görev düşüyor. İlçemizin insanı İLESAM Başkanı Sayın Nuri Parmaksız ve yöneticileri, İlçemizin okullarındaki edebiyat öğretmenleri, Okul yöneticileri ve İlçemizin eğitim alanındaki  sosyal çalışmalarıyla öne çıkan İlçe Milli Eğitim Müdürü Sayın Serap Yılmaz,  Gölbaşı’nda ikamet edipte işi gücü başka yerde olan hemşehrimiz dediğimiz,  her duyarlı insan bu alanlarda ilgili ve yetkililer…

   Bu konuda mutlaka bilginiz vardır, mutlaka bazı girişimlerinizde vardır ancak bunları yeterli hale getirip, ihtiyaç hissedilmemesini sağlamak gerekiyor.

 Köklerimize inmek zorundayız. Onu da ancak kültümüzü tanıyarak yapabiliriz. “2 devlet 1 milletin” evlatları olan Azerbaycanlı dostlar yanımızda, “Biz burdayız” diye çabalar sarfediyorlar.  Öz’den gelen bu çağrıya hiçbir duyarlı kişi, kurum ve kuruluş duyarsız kalması mümkün değil. Bu anlamda milli duruşunu her daim hissettiren Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nin de desteği olmuş ve bir sınıf tahsis etmiş.

     Yani, herkes alanında bir yerinden tutarsa umutlarımız daha da güçlenir. Yazım uzun olacak diye birçok konuyu da burada öteliyorum.  Çünkü, 100 yıl öncesine baktığınızda her alanda işbirliğimiz var, dayanışmamız, birbirimizi koruyup, kollamamız var…Gardaşlık güzel günler içinde olduğu gibi, zor ve sıkıntılı dönemlerde kendini daha belli ediyor.

Ve bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile ilgili gelişmelerde de yanımızda dimdik duran, halkıyla birlikte dost ve kardeş Azerbaycan yönetimidir. 

   Azerbaycan halkına ve yönetimine de sevgi, saygı ve teşekkürlerimizi sunarken, Türkiye’deki kültürel çalışmalarından dolayı Azerbaycan Büyükelçiliği yöneticilerine,  “Azerbaycan Kültür Merkezi” yöneticisi Sayın Samir Abbasova’ya da yine buradan sevgi, saygı ve hörmetlerimi sunarım. 

Var olun dostlar, gardaşlar...

Bayram Türkmez

17 Nisan 2025

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.