Yerel siyasetten girip, etnik ırkçılardan çıktım. artık neye yorarsanız!

Sosyal medyayı takip ettiğimizde,    Özellikle mecliste gurubu olan ve  iddiası olan parti adayları ile bu adayların oluşmasında etkili olan teşkilat yöneticileri gece gündüz demeden çalışmalarıyla zor bir süreçten geçiyor. 32 gün sonra sandığa gidilip oy kullanılacak. Bu siyasette çok uzun bir süre…

   En çok iddialı olan İktidar Partisi/Cumhur İttifakı Adayı ile Ana Muhalefet Partisi adayı olup, bu parti ve adaylar hata yaparlarsa da Cumhur İttifakı oylarından en fazla BBP adayı yararlanacak,  CHP teşkilatı ve adayının yaptığı her hatadan da Memleket Partisi başta olmak üzere diğer yakın olan değişik parti adayları yararlanacak. Eski adı HADEP olan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi olan DEM Adayı’da kendi öz oylarını alacaktır. Bu oylarda bir etki alanı oluşturacaktır.

    Sonucuna baktığımız zaman, hata yapan olmaz ise  Cumhur İttifakı adayı ile CHP Adayı burada daha şanslı duruyor. Tabi, biz dışarıdan görerek böyle diyoruz ancak, içerilerde ne oluyor, nasıl bir organizasyon yapılmış, nasıl bir strateji uygulaması gerçekleşiyor, gerçekleşecek! onu da bilmeden konuşuyorum.

    Bu stratejiler konusunda rahatsızlık uyandıran bazı organizasyonların varlığını da duyuyoruz.  Bazı parti adaylarının neden aday olduğu halen tartışma konusudur. Hatta, soru işaretli! olduğunu söyleyip sitem eden parti yöneticileri de var.

    Gölbaşı tarihinde 3 bağımsız ile 26 Belediye Başkan Adayı yarışacak. İlçemizde ilk defa böyle bir durumla karşılaşıyor.

Adayların çoğu kamuoyunda tanınmıyor. Alırsa kendi çevrelerinden ya da inanan partililerinden oy alacak.

   Herkesin bir seçim stratejisi var, teşkilatlar ve adaylar  ona göre yol ve yön alıp/veriyorlar. Tabi, bu seçimlerde kimi adayların gelecek siyasetlerini de belirleyecektir.

   Ancak,  Gölbaşı siyasetçilerin nerede duracağı da hiç belli olmuyor ki! Biz, bile şaşkınlıkla izliyoruz, ordan oraya, ordan buraya misali…geçen siyasetçileri görünce siyasi kültüründeki değişim rüzgarının kalıcı mı yoksa seçim için geçici mi olduğu konusunda yorum yapamıyoruz.

   Zaten, ilçe gazetecileri arasında, hatta siyaseti takip edenler arasında bu seçim sürecini en çok ben yorumluyorum. Çok kimse yorumunu esirgiyor. İyi mi yapıyorum, Kötü mü yapıyorum kendime göre bilmiyorum ancak karınca misali inandığım yolda gidiyorum…Zaten, benim duruşum bellidir.

  Bizim,  3-4 sosyal medyamız, arşiv ağırlıklı olan biri web tv olmak üzere 1 tane de web haber sitemiz var. Aslında bir gurup gibiyiz!  Seçimden sonra bu sosyal medyaların bazılarını askıya alacağım. Zaten, seçimden sonra da kendimi tamamen Gölbaşı Öyküleri yazmaya vereceğim.

    Tarihsel-Felsefi Roman türü Öyküler yazma planlarım var. Hatta, bir – iki tane altyapısı oluşmuş bitmek üzere olan çalışmamda var. O kitaplarda, buralarda yazamadıklarımı, söyleyemediklerimi  anlatacağım…

   Özellike  Dinsel Bölücü ve Etnik Irkçıların ilçe siyasetindeki etkileri? Bunların kendilerini nasıl gizledikleri? Bu oluşumların siyasiler arasındaki bağlantıları nasıl/neler? Atatürk'e, Türk Tarihi ve Kültürüne ve bu alanda mücadele edenlere karşı duruşları vb. konularında yer aldığı öyküler derleyeceğim. Zaten, zaman zaman deneme mahiyetinde bazılarını gazete sayfalarımızda da paylaştığım oluyor.

    İlçemizdeki birçok marka siyasetçilerden belediye başkan adayı olanlar başta olmak üzere, hatta olmak isteyipte olamayanların temel etkisinde de bu dinsel bölücü ve özellikle etnik ırkçı organizasyonu olduğuna inananlardanım.

    Bu siyasetçilerin çoğu dinsel bölücüleri farketmişlerdir,  hatta onlara şirin gözükmeye de çalışmışlardır ancak etnik ırkçıları hep ıskalamışlardır. Oysa, ilçemizde en örgütlü ve çabuk organize olan gurup etnik ırkçılardır. Bu durumu hep ıskalıyorlar ve etnik ırkçılarda kendilerini çok iyi kamufle ediyorlar. Bu aynı zamanda bir gen yansımasıdır! Soy kütüklerine bakınca ancak ele veriyor!

    Etnik ırkçılık yapıyorsunuz! deme gibi bir şansınız yok. Derseniz size hemen ırkçılık damgası gelir! Zaten, Türk Tarihi, Kültürü ve Kimliği ile çok yakından ilgilenirseniz Türkçülük yani ırkçılık olarak damga yerseniz. Bu onların vazgeçilmez siyasi ve strateji anlayışıdır.

   35 yıla yakın yerel gazetecilik yaşamımda yaşadığım, gördüğüm ve duyduğum ne varsa  bir süzgeçten geçtikten sonra kalan kısmı bunlar…

    Ben, etnik ırkçıların ülkemiz içinde, milletimiz içinde hatta yerel yönetimler içinde daha tehlikeli olduğuna ve dinsel bölücülerin temelinde de bu etnik ırkçıların olduğuna, siyasete de halen yön vermeye çalıştıklarına inanıyorum. 

Nasıl ki, fetö tipi dinsel bölücüler, paralel devlet yapılanmasının sonucu terör örgütü olduğu ortaya çıktı ise, bir gün gelecek ki, bu etnik ırkçılarda böyle devam ederse örgütlü yapılanmalarından dolayı  bir terör örgütü olarak ortaya çıkacağına da inanıyorum.Bunlarda aynı dinsel bölücüler gibi, Atatürk'e, Türk Milletine, Türk Devletine, Cumhuriyete, Köklü Türk Tarih ve Kültürüne karşılar.

   Yerel siyasetten girip, etnik ırkçılardan  çıktım.  artık neye yorarsanız!   Ve yazılarımı beğenen az  olması hiç önemli değil, herkes sevmek zorunda değil. Önemli olan okuyucusunun çok fazla olduğudur bunu da istatistiklerden görüyorum.

   Saygılarımla

Bayram Türkmez

27 Şubat 2024