bodrum escortlar istanbul escortlar izmir escort bayan aliağa escort casino siteleri

"Bir kent inşaa edilirken aslında, toplumun geleceği de inşaa ediliyor"... Ve ilçemizin gerek kuruluşundan bugüne, gerekse bugünden sonra yapılan ve yapılacak çalışmaları da geleceğimizi, varlığımızı sığdıracağımız çalışmalar arasındadır.

Yaşam Yayın: 02 Şubat 2024 - Cuma - Güncelleme: 02.02.2024 13:36:00
Editör -
Okuma Süresi: 7 dk.
Google News

ARŞİVDEN BİR HİKAYE...Bayram Türkmez 

 

"Bir kent inşaa edilirken aslında, toplumun  geleceği de inşaa ediliyor"... Ve ilçemizin gerek kuruluşundan bugüne, gerekse bugünden sonra yapılan ve yapılacak çalışmaları da geleceğimizi, varlığımızı sığdıracağımız çalışmalar arasındadır.

 Mesela,  Gölbaşı Sanayi Sitesi'ni düşünün, bundan 40 yıl önce o bölgeye yapılmış ve tüm bakım/arızalı araçlarla oraya gitmek zorundayız.  Taşınması için 5/10 yıldan beri bir çaba var. Bu çaba içerisinde yeşil alanların yok edilmesi, meraların yok edilmesi de içinde olmak üzere, insanın mesleki/sosyal faktöründen tutunda birçok etken var. 40 yıl önce buraya sanayi sitesini kuranlar o zaman ihtiyaç böyle! diye oluşturmuşlar. Bugün de taşınması ihtiyacı hasıl olmuş ve bir çaba var!  Hatta, bu alan çok katlı ticari bölge olarakta imarlanmış...Bunu yapanlarda övünerek anlatıyor.

   Bir örnek daha veriyim.

Yine bu parsel üzerinde 30 yıl önce var olan Andezit Taş Atölyeleri gölü kirlettikleri gerekçesiyle yaklaşık 20 yıl önce taşındı. Milli Emlaktan yüzlerce dönüm hazine arazisi belediye ye alındı ve dönemin belediye başkanı Dr. Cevdet Kara zamanında bu taş işletmecilerine 5'er dönüm olarak tahsis edildi ve belediye altyapısını da yapıp, uygun fiyatla işletmecilere verdi.  Abdulnasır Haşlak başkan döneminde de bu taşçılar zar zor oraya taşındı.

   Şimdi, Gölbaşı'nda taş olmadığı gerekçesiyle ve dışarıdan taş getirilmesinin maliyetleri de artırdığı düşüncesiyle taşçıların çoğu buradan taşınmak istiyor.

   Hatta bu konuyu Belediye Başkanı Ramazan Şimşek'e de ileterek bu bölgenin konut olarak imar planlarında yer almasını istiyorlar. Başkan da konuyu çevre bakanlığına ilettiklerini söyledi hatta ilave olarak "Andezit adına festivaller yapılıyor, Gölbaşı'nın değeri bu işletmeler yok olursa ne olur, nasıl olur?" gibi sorular sorduğunu ve işletmecilerin yine de maliyet artımı yüzünden  bu talebiyle karşılaştığını belirtiyor.

    Bir kenti inşaa ederken, aslında toplumu da inşaa ediyoruz! dedik ya...

    Yine başka bir örnek veriyim.

Hangi belediye başkanı dönemiydi acaba tam hatırlayamadım ancak 20 yıl önce Oğulbey tarafından yine Gölbaşı merkezde bulunan mermercilere, marangözlere...vb. belediye arsalar tahsis etti.

    Şehir merkezinden çıkıp buraya taşınacaktı. Sonra burada mesleki gurupları artırdılar, hatta birçok kişi aldı ancak yapılan birşey olmadığı gibi sonradan duyduk ki, alanların çoğu da başkalarına satmış!

      Bu işler böyle mi yürüyor acaba!

Şu hatıra yazan siyasilerin bu konulara da değinmesini rica ediyorum. Güzel konular iyi de, bu konular onların daha yakından takip ettiği konular olunca yazmaları gerektiğini düşünüyorum.

      4 parsel, 74 parsel, Üniversiteler Caddesi ya da TOKİ yolu güzergahındaki yeşil alanların imar plan tadilatlarıyla nasıl konut alanına çevrildiğini de anlatmaları lazım. Bunlar merkezde olduğu için gözümüze batan yerler, bir de merkez dışındaki öyle yerler var ki 30 yıllık hikayeleriyle kitaplar yazılır, ancak anlatan yok!

İllaki kötü birşeyler yapıyorlar diye de bakmıyorum ancak hepsinin bir hikayesi var, kendilerine göre hepsi bir ihtiyaçtan kaynaklı yapılmış.  Anlatsalar belki de insanlarımıza daha yararlı işler yapmışlardır! Ancak, bu konularda kimse ağzını açmıyor.

    Dedim ya, Bir kenti inşaa ederken, esasında toplumu inşaa ediyoruz! diye.

Düşünün ki, bu ilçeye ilk defa bir ilkokul, bir ortaokul ve bir lise yapılmış. Bu lise den onbinlerce Gölbaşılı mezun olarak bu ülkenin birçok yerine gitmiş, bu devletin birçok kademesinde görev almış ya da alamamış ancak okulun izlerini taşıyor.

Sadece kendileri gitmemiş, çocukları hatta torunları da gitmiş.

60 yıllık bir serüveni olan  bu okul 2018 yılında dönemin siyasetçilerinin  talebiyle, bakan, vali, siyasiler kim varsa hepsinin de katıldığı bir törenle yıkım sözleşmesine imza atılıyor.

     Dr.Şerafettin Tombuloğlu Lisesi'nden bahsettiğimi anlamışsınızdır. 

     Bu okul 1 Şubat 2018 tarihinde Kent Meydanı yapacağız diye yıkılmasına karar alanlar belli ki yeni bir toplum inşaa etmeye de karar vermişler! Zira, geçmişin tüm izlerini silmek, bir tarihi yok etmek, her babayiğidin harcı değil!

    O dönem de en çok itiraz edenler arasında biz vardık.

  Hatta, o proje de bir de Atatürk Sahil Parkı göl kıyısına Cami yaptırılması vardı, kaç defa yazdıkta sonra Cami konusu projeden kaldırılmış. Bu projeyi özel olarak takip eden bir milletvekili de vardı. Hatta bir ara bu milletvekilinin şirketinin bu projeyi yapacağı da iddialar arasında yer almıştı. Ancak, proje ve sözleşme bu döneme taşınca ne oldu bilmiyorum.

   Dedik ya, aslında bir kent inşaa edilirken, toplum inşaa ediliyor! diye...

     Şimdi bu proje kapsamında o bölge de daha yıkılacak okul var mı? hatta kimisi diyor ki Kütüphane de yıkılacak! ben pek sanmıyorum ancak şu sıralar hayli gündemde ve beni de etkileyen çok yazılar, mesajlar geliyor.

    Sadece bu değil, bu Dr. Şerafettin Tombuloğlu Lisesi yıkım kararını Belediye Başkanı Ramazan Şimşek'e ihale etmek isteyenler var. Yani, okulu Başkan Şimşek yıktı! diyenler var.

 Oysa kazın ayağı öyle değil. Bir önceki dönemde törenle yıkım kararı alınmıştır! Yani, Kent Meydanı kurbanı olmuştur. Ve bu kararı alanların, o törende bulunupta alkışlayanların ömür boyu kamburu gibi kalacaktır!

   Burada, Başkan Şimşek ve ekibine çok önemli bir görev düşüyor ki, bu tarihi, bu geçmişin izini sildirmemek için ne yapacakları önemlidir?

     Bu proje konusunda daha önce bir görsel paylaşım yapmıştık ancak anlaşılmayan konular var belli ki, bu konu da "proje tanıtım toplantısı" yapılması bir ihtiyaç haline geldiği bellidir.

  Bunu gerek tüm parti teşkilat yöneticileri, gerek meclis üyeleri de kamuoyuna bilgi vererek yapabilir.

   Yazı yine uzun oldu ve anlatacak çok şey var burada bitiriyor, devamını sonraya  bırakıyorum.

Saygılarımla

Bayram Türkmez

15 Ocak 2022

(Gölbaşının Sesi-Arşiv)

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.