"İçindeki düşmanı yenemeyen bir millet, ordusu ne kadar büyük olursa olsun hiç bir zafer kazanamaz."

Bu konu ile ilgili GÖLBAŞI ÖYKÜLERİ isimli kitabımda ilçemizde ilgili olan bazılarını tarif edip isimli/isimsiz anlatmıştım.

Siyaset Yayın: 08 Ağustos 2025 - Cuma - Güncelleme: 08.08.2025 12:10:00
Editör -
Okuma Süresi: 5 dk.
Google News

"İçindeki düşmanı yenemeyen bir millet, ordusu ne kadar büyük olursa olsun hiç bir zafer kazanamaz." - Cengiz Han

    Silahlı düşmanı, Silahlı güçlerimiz halleder… Ancak tarihe baktığımızda Türkler hep içindeki ihanetler yüzünden yenilmiş. Birbirine düşmüş, kırdırılmış ve bölünmüş.

   Bunun en somut örneğini FETÖ terör örgütünde yaşadık. Bu fetöcü teröristler sadece dini kullananlarmıydı?  Hayır, aynı zamanda  bunların içerisinde etnik ırkçılık yapanlar ile bunlarla işbirliği yapan köklerinin bir ya da iki  tarafında TÜRK ve KÜRT  olmayan milli mücadeleden kalma, dedelerinin yolundan giden 5. kol hizmeti yapan bukelamun kültürü yaşayan sinsilerde var.

    Bu konu ile ilgili GÖLBAŞI ÖYKÜLERİ isimli kitabımda ilçemizde  ilgili olan bazılarını tarif edip isimli/isimsiz anlatmıştım.  

    GÖLBAŞI, sadece Ankara’nın değil, Türkiye’nin kalbidir. Bu durum,  Fetö/PDY teröristlerinin kamu kurumlarını bombalaması ve ele geçirmeye çalışması ile de net bir şekilde ortaya çıkmıştır. Gölbaşı’nda sosyo-kültürel durum ne ise Türkiye’de farklı değil, Gölbaşı’nda siyasi yapı ne ise seçimlerin Türkiye gidişatı da farklı değil... gibi  verebileceğim daha birçok örnek.

  Onun için Gölbaşı “Model” bir kenti, bir “Odak” bir yerleşim alanıdır. Buradaki sosyo-kültürel yaşam ve siyasi hareketlerin ortalaması ülkemiz konusunda da bilgi sahibi yapıyor! tezi hep güçlüdür.

     35 yıldan beri Gölbaşı’nda basın alanında faaliyet gösteriyorum. Ve her dönem sonrası siyasetin biraz daha “meslek” haline gelip, “akrabacılık, hemşehricilik - çıkar ilişkisine” dayalı geliştiğini görüyorum, bu da Türkiye ortalamasından daha fazla olup, seçim yasasının eksiklikleri böyle bir ortama fırsat verdiği için bu yasanın değişmesi gerektiğini hep yazıyorum.Zaten, bunları da dert eden siyasi ve sosyal dinamik hiç yok.

    Ancak, İlçemizde  siyasi ve sosyal dinamikler, duyarlı olmalarına rağmen milli konularda hiç bu kadar sessiz  olmamıştı. Son birkaç yıldan beri gerek hükümet yetkilileri, gerek muhalefet liderleri başta olmak üzere siyasi, sosyal tüm dinamikler “iç cepheyi güçlendirmekten” bahsedip, ülkemizin bir işgalle ya da  bir savaşa maruz bırakılmasıyla ya da içerideki sıkıntılarla  ilgili tedbirler alınması yönünde söylem ve eylemleri ortadadır. 

    Böyle bir durum ortada iken, Gölbaşı’nda milli direnci artırmak  için bir çalışma yapılmıyorsa bunun nedeni ni anlamak ve ona göre  çözüm yöntemi belirlemekte milli bir meseledir.

     Bu ülkeyi ABD başta olmak üzere sömürge ülkelerine pazarlamak, kaos çıkartıp işgal planlarını uygulamak için FETÖ/PDY teröristerine prim verenler ilçemizde de var.  Bu fetöcuları cesaretlendirip yeniden güçlendirmeye çalışanlar ve bunların organize olmasını sağlayarak en iyi bildikleri yol olan “psikolojik harp tekniklerini” uygulamalarına fırsat verenlerin köklerine baktığımızda  Türklükle ilgili sorunları olan sinsiler olduğu karşımıza çıkıyor.

    Bu, bukelamun kılıklı sinsi devşirmeler, Milli Ruhun en kısa zamanda yükselebileceği, her zaman hatırlanıp özgüven içinde olunabileceği ortamları istemiyorlar.

    15 Temmuz hain saldırısında Türk Milletinin bu “ihanete dur” dediğini, ihanetleriyle binlerce gazi, yüzlerce polis, asker, sivilimizi şehit ettiklerini unutturmaya çalışıyorlar. Ve bu ihanetin en çok yarasını alanda GÖLBAŞI olduğu halde. Bir alt geçide bile “15 Temmuz Şehitler Altgeçidi” denilmesini bile görmek istemeyenlerin durumunu nasıl açıklamak  gerekir orasını kamuoyuna bırakıyorum.

      Bizim Belediye Meclisine baktığımızda en çok gündem konuları İMAR üzerinedir.  İmar demek Para ve rant demek.  En son olarak Tulumtaş İmarı tartışma konusu olmuştu.

     İşin açıkçası olayın bu yönünden daha çok ben milli bir duruş sergilemeyen, İlçemizde milli ruhu şahlandırmayan, FETÖ ihanet şebekesinin hainliğini unutturmaya çalışan,  kıyıya-köşeye merkezden uzakta yapıldığı için kimsenin doğru dürüst ziyaret etmediği, göremediği  adına “anıt” denilen, aslında ilk olarak Şelale olan yerin etkisizliği yanında,  İlçe Merkezindeki, üst tarafı Gölbaşı Belediyesi tarafından yapılan Ankara Bulvarı Alt Geçidine bir isim verilmesi çok isabetli bir önergeydi. Ancak, bu önerge bile  belli ki birileri için gereksiz görüldü. Komisyona bile gönderilmedi.

Bu konu da MHP Meclis Grup Başkanı Uğur Mirza ve Yüksel Güler’i önerge verdikleri için kutluyorum. Gereğini yapmayanları da sadece Gölbaşı kamuoyuna değil, milli hassasiyeti olan tüm takipçilerimize havale ediyorum.

Saygılar sunuyorum.

Bayram Türkmez

08.08.2025

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.