Adam, At gözlüğüyle bakınca böyle düşünüyor! misali...
Bizler, bu gelişmeleri de derleyerek kendi sosyal medyalarımız ve web sitemiz üzerinden de kamuoyuna aktarıyoruz. Bu bilgi sunuşlarımıza duyarlı vatandaşlar övgülü, eleştirili…vb. yorumlarda yapıyor. Program da sanatçılar Esat Kabaklı ve Kıraç ve

Dün 15 Temmuz’du… Hain Fetö Teröristlerinin ülkemizi işgal ettirme planlarına “dur” denildiği günün 9. yıldönümüydü. Ülkemizde yapmış oldukları kalkışma da en çok yara alan ilçe de Gölbaşı olmuştur. Onun için Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’da ilçemizdeki Özel Harekat Başkanlığı yerleşkesindeki etkinliğe katılarak fetöcü hainlere karşı en sert konuşmayı yine yaptı. Şehitlerimizin ruhu şad olsun.
Bizler, bu gelişmeleri de derleyerek kendi sosyal medyalarımız ve web sitemiz üzerinden de kamuoyuna aktarıyoruz. Bu bilgi sunuşlarımıza duyarlı vatandaşlar övgülü, eleştirili…vb. yorumlarda yapıyor. Program da sanatçılar Esat Kabaklı ve Kıraç ve Şair Dursun Ali Erzincanlı’da yer aldı.
Bir vatandaşımız bu sanatçılarımızın konserini görünce hemen yorumunu yazmış. Şehitlerin olduğu yerde konser mi olurmuş? diyerek “Yas gününde konser verildi mi onu söyleyin” diyerek 2. bir yorumuyla örtülü eleştiriyor.
Konuyu İslam açısından yorumlamayacağım bana düşmez ancak, okuduğum kadarıyla İslam da şehitlik en yüce mertebelerden biri olduğu gibi, peygamberimize de en yakın komşu olarakta şehitlerimiz gösterilir. Öncelikle bunu hatırlattıktan sonra, böyle bir mertebede olan şehidimizin hangi amaç ugruna şehit olduğu ve onun amacına yönelik duruş sergilemek bana daha doğru olarak geliyor.
Tabi, bu arkadaşa cevap verdim ancak bu kesmedi beni çünkü bu takipçimiz kadar belki yüzlerce takipçimizde aynı düşünce de olabilir. Onun için bilgilendirme gereği duydum.
Öncelikle, “Konser” deyince vatandaşın aklına hemen niye eğlence geliyor? Onu sorgulamak gerekiyor ancak vatandaşta konser deyince illaki oynama, göbek atma, eğlenme anlamında yorumlama yapmamalıdır.
Aslında bu bizim duru Türkçemizi kullanmadığımızdan da ileri gelen bir karmaşa, zira Konserin Türkçe karşılığı da “dinleti” olup, oraya konser değil de “dinleti” denilseydi hiçbir itirazı olmayacaktı.
Ancak, tüm bu durum yapılan itirazı da haklı çıkarmıyor..
Zira, düşünmeden yapılan bir yorum. Takipçimiz köklü tarih ve kültürümüzü ıskaladığı sadece muhafazakar gözlükle baktığı için böyle düşünüyor. Türk tarih ve kültürünü biraz bilip, ruhunda hissetse bunları konuşmaz. Zira Konser konusunu eleştirirken, sürekli kuran okunması, dua edilmesi vb. şekilde dini referanslarla şehitlerin anılması gerektiğini belirtiyor.
Aslında oradaki sanatçıları tanısa, Türk milletinin köklü tarih ve kültürümüzü bilse ya da aklına gelse, birazda programı takip etse bu sözü kesinlikle söymemez.
Konser afişinde yer alan Şair Dursun Ali Erzincanlı’nın şehit Ömer Halisdemir için yazdığı şiiri dinlese eminim ki kendi de çok duygusal ortama girer. Ya da sanatçılarımız Esat Kabaklı, Kıraç ya da başka sanatçılarımız olsun farketmez söyledikleri kahramanlık türküleri, yiğitlik üzerine türküler, şarkılar ve köklü Türk tarih ve kültüründen gelen ağıtlarımızı, bozlaklarımızı söylemeleri, unutulmaya yüz tutmuş olan bu kültürümüzün acılarımızı paylaşmak için var olduğunu bilse eminim ki böyle bir konserin verilmesi için destek bile verir.
Konser deyince niye hemen aklımıza eğlence, gülme, oynama…
geliyor? Bunu belediye yönetimlerine sormak gerekiyor. Vatandaşları avutmak ve gençlerin kültürlerini yozlaştırmak için yaptıkları organizasyonlarda bozuk Türkçeleriyle de insanlarımıza nasıl yol ve yön verdiklerinin eseri olarak görmek gerekiyor.
Vatandaşta böyle bakınca haklı gibi görünse de, tabiki haksız o da öncelikle köklü tarih ve kültürümüzü bilmek zorundadır. Köklü kültürümüz olan bozlaklarımızla, kahramanlık türkülerimizle, ağıtlarımızla acılarımızı paylaşmayı ya da şairlerimizin şiirlerle verdiği o duygunun ruhumuzu beslediğini nereden bilecek.
Rahmetli Neşet Ertaş’ın türkülerini, babası Muharrem Ertaş’ın “kalktı göç eyledi Avşar elleri” deyişinin ne anlama geldiğini, bozlağının hikayesini nereden bilecek? Bunlar, bizim tarih ve kültürümüzün sanata dökülmüş canlı tanıklarıdır. Bir tane örnek verdim ancak yüzlerce, binlerce bozlaklarımız, ağıtlarımız, türkülerimiz…var.
Bu tarih ve kültürü yaşatma gibi bir düşüncesi olmayanların zaten Türk Milleti’ndenim demesine gerek yok. Zira, Türk Milletindenim diyen herkes Türk Tarih ve Kültürüne saygı duyup, köklerimizi de korumak ve geleceğe taşımak zorundadır.
Birde böyle eleştirileri yazanların çoğu ve ilçemizde bazı etkili ve yetkililere bakınca da bu hain fetö teröristlerini ağızlarına almıyorlar, kalemleri onların adını yazmıyor nedense? Bir lanet okuyup, onları eleştirmiyorlar ancak ya kuru kuru kutlama ve anma yapıp altını boş bırakıyorlar ya da böyle köklü tarih ve kültürün yok olması için zemin hazırlıyorlar.
FETÖ/PDY nin devleti ele geçirip, sömürge ülkelerinden başta ABD ye pazarlamak amacıyla yaptığı kalkışma da Gölbaşı Özel Harekat Başkanlığı yerleşkesini bombalamalarıyla en çok şehit verdiğimiz yer burasıdır. Yine bu darbenin seyrini değiştiren yer olan Gölbaşı'nda yerleşkesi bulunan Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda görevli kahraman Ömer Halisdemir'in şehit olduğu yerde burasıdır. Şehitlerimizin ruhları şad olsun.
Sevgi ve Saygılarımla
Bayram Türkmez
16 Temmuz 2025