2 DEVLET 1 MİLLETİN KÜLTÜRÜNÜ TANIYINCA KENDİNİZİ GÖRECEKSİNİZ!

TÜRKİYE Türkleri ve AZERBAYCAN Türkleri olarak ne kadar çok ortak bağımız var. Osmanlı dönemindeki kardeşlik ilişkileri bugün biraz farkedilse de henüz tam olarak bilinmiyor!

Eğitim Yayın: 24 May 2025 - Saturday - Güncelleme: 24.05.2025 12:38:00
Editör -
Okuma Süresi: 5 dk.
Google News

TÜRKİYE Türkleri ve AZERBAYCAN Türkleri olarak ne kadar çok ortak bağımız var. Osmanlı dönemindeki kardeşlik ilişkileri bugün biraz farkedilse de henüz tam olarak bilinmiyor!

Aynı tarih ve kültüre sahip olan Türkiye ve Azerbaycan Türklerinde en etkili bağı kuran edebiyatçılar ve sanat insanları olup köklü tarihe baktığımızda mutlaka birbirleri ile iletişim ve dayanışma halindeler. Ancak, Mustafa Kemal Atatürk’ün kültür politikasından sonra bu ilişkiler ağı zayıflamış, zayıflatılmış ve bugünlere gelinmiştir.

   Dil ne kadar önemli bakın,  (t-T) ile (d-D) harflerinin sözcüklerde yer değiştirmesi, hatta bir kelimenin yok edilmesi bile tarihi bağlarımızı nasıl etkiliyor, burada onun örneklerini göreceksiniz.

    Ülkemizde 15 Temmuz 2016 tarihinde kalkışma yaparak, darbe yapmaya çalışan ABD menşeili FETÖ/PDY Terör örgütünün deşifre edilip, devletten temizlenmeye başlaması ile Türkiye’de yeni bir dönem başlamıştır.

     Bu dönem aynı zamanda Türkiye-Azerbaycan arasındaki köklü tarih ve kültür bağlarımızı ortaya çıkarıp, var olan ortak türkçe dilimizle birliğimizi, dirliğimizi ve bütünlüğümüzü sağlamlaştırmanın yoluna gidilmektedir.

   Küçük dokunuşlu da olsa yapılan kültürel çalışmaların etkisi zaman içerisinde, okuyucularımızın desteğiyle de büyüyecektir.  Zaten, Azerbaycan Kültürünü tanıdıkça kendimizi bulacağız.

   Aşağıda derlemiş olduğum konular bunun en somut örneğidir ve böyle onlarca örnekler bulabiliriz. Bakın sanat ve edebiyat alanında ortak nelerimiz var.

Üzeyir Hacıbeyli Azerbaycan’da Operasının kurucusudur.  Azerbaycan Milli Marşı’nın bestecisi ve Türk Dünyasına birçok eser kazandırmıştır.

 Azerbaycan'ın ulusal marşının sözlerini Şair-Yazar Ahmed Cevad yazdı (1919) bestesi ise  bilim insanı, opera sanatçısı, besteci  Üzeyir Hacıbeyov (1919) tarafından yapılmıştır. 1920'de Azerbaycan millî meclisinde kabul edilmiştir ancak Demokratik Cumhuriyetin çöküşünden dolayı kullanılamamış, 1991 yılında Azerbaycan bağımsızlığını kabul ettikten sonra 1992 yılında başlayan  yeni anayasa ile aynen korunmuş ve 1995 yılında onaylanmıştır.

1914 yılında Ahmed Cevad’ın, Balkan savaşlarında Osmanlı Türk denizcilerinin  anısına yazdığı “Çırpınırdı Karadeniz Bakıp Türk'ün Bayrağına” (1918) şiirinin bestecisi Üzeyir Hacıbeyli,  Azerbaycan Ulusal müziğinin kurucusudur. 1918 yılında  İslam Kafkas Ordusu Komutanı Nuri Paşa (Killiğil) Bakü'yü işgalden kurtarmıştır. Azerbaycan 1918-1920 yılları arasında bağımsız kalmıştır.

Üzeyir Hacıbeyli, ülkemizde “Nasrettin Hoca” olarak bildiğimiz 1918 yılında Azerbaycan’da çıkan  Azerbaycan resmi devlet gazetesi olan "Molla Nasreddin" dergisi yazarı ve  genel yayın yönetmenliğini yaptı

   Üzeyir Hacıbeyli, Türkiye Edebiyatında hikayeleriyle tanıdığımız “Leyla ile Mecnun” operasını 1908 yılında hem operasını yazmış, hem de Bakü’de ilk tiyatro oyunu olarak sunulmasını sağlamıştır. Azerbaycan’da opera tarzında yazılmış ilk eserdir. 

   Üzeyir Hacıbeyli bu operayı bestelerken XVI. yüzyılın ünlü Azerbaycan Türk  şairi Muhammed Fuzuli’nin aynı adlı eserinden ilham almıştır. Bu yüzden eserdeki bazı gazeller Fuzuli’nin divanından alınmıştır. . Türk Dünyası opera tarihi açısından da bir ilk olma özelliği bulunan bu eserde makam sahneleri, basit opera formlarının yerini almıştır.

Üzeyir Hacıbeyli 1912 yılında, yine Türk edebiyatında hikayeleriyle yakından tanıdığımız  halk destanı üzerine yazılan Aslı ve Kerem operasını bestelemiştir.

Yine, Türk Halk Edebiyatında yakından bildiğimiz “Köroğlu” operasını 1937 yılında klasik batı müziği stiline uygun olarak, özünden kopmadan bestelemiştir.

Hacıbeyli’nin Azerbaycan muğam (makam)  ve folkloruna dayanarak yazdığı eserlerin halk tarafından çok beğenilmesi diğer bestecilere de ilham ve cesaret kaynağı olmuştur. Yine, Türk Edebiyatında yakından tanıdığımız,  bazı şehirlerimizde kültür turizmine hitap eden,  “Ferhat ile Şirin” operasını  1911 yılında besteler.

Azerbaycan milli opera sanatının kurucusu Üzeyir Hacıbeyli başta olmak üzere birçok besteci ulusçu bir yaklaşımla milli konuların işlendiği ve kendi ulusal kahramanlarını yaratan aynı zamanda insan sevgisinin de ön planda tutulduğu opera eserleri bestelemiştir.

Bunu yaparken geleneksel olanla çağdaş olanı birleştirerek milli operalarını çağdaş, evrensel bir seviyeye taşımışlardır. Bu sayede hem vatanperverliklerini hem de kendi halklarına olan bağlılıklarını göstermişlerdir.  Araştırma Kaynağı-(ayse.yilmaz@sdu.edu.tr - egokdag@anadolu.edu.tr)

Saygılarımla

Bayram Türkmez

24 Mayıs 2024

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.