|
||
Yıkın, Yeniden yapın...Nereye kadar! | ||
Bayram Türkmez Haberi | ||
![]() |
||
YIKIN YENİDEN YAPIN!...
Yıl 2001 Gölbaşı İlçesi Koruma, Geliştirme ve Turizm Derneği her zaman olduğu gibi ilçenin her türlü sorunlarını gündemine taşıyor… Yine gündeminde Mogan Gölü’nün kirlilik sorunu var ve bu konuyu görüşmek için dönemin Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanı Köksal Kılıçlı’dan randevu istiyoruz. Derneğin aynı zamanda bu tür organizasyonlarını ben üstlendim. ÖÇKK Başkanından randevu talep ettim. GÖL-DER Başkanı o dönem Emmioğlu restoranın sahibi Selami Emmioğlu olup sorunları gündeme taşımak için çaba sarfediyor ÖÇKK Başkanından randevu istedik ancak bir türlü bu randevu gerçekleşmedi. Aradan 20 gün geçti halen bizim GÖL-DER Yönetim Kurulu’nu davet eden yok. Aynı zamanda DHA Gölbaşı muhabiriyim. Bu konuyu hemen haberleştirdim. ÖÇKK Başkanı GÖL-DER Yöneticilerine Randevu vermedi? diye ertesi gün Hürriyet/Ankara gazetesinde gündeme gelince, hemen aynı gün telefonla arandık ve ertesi gün için ÖÇKK Başkanı ile görüşmek üzere randevu verildi. Randevuyu aldık ancak bu seferde bizim GÖLDER Başkanı Selami Emmioğlu küstü. “Bizi 20 gün bekletti, ben gitmiyorum, zaten bugünde işim var, gel diyince geleceğiz, git deyince gideceksek olur mu? Sonucunda bizde gönüllü olarak bu gölün sorunlarını sahipleniyoruz.” dedi. Bende randevu için tamam dedim. Neyise, bazı yönetim kurulu üyeleriyle gitmeye karar verdik. Şimdi konuşacak insan lazım. Ortada kimse yok. GÖL-DER Başkan Yardımcısı Şövalye Restoran’ın sahibi Sadık Görgülü ile birlikte gittik. Ben de gazeteciliğimin yanı sıra Derneğin hem kurucu Başkanı, hem de Yönetim Kurulu Üyesiyim. ÖÇKK Başkanı’nın makanına oturduk. Hoşbeş sohbetten sonra, Sadık Görgülü ile ÖÇKK Başkanı tanışık çıktı ve geçmişi de yad ederek muhabbet edildikten sonra Gölbaşı konusuna girdik. ÖÇKK Başkanına kendimi tanıttım. Gazeteci olduğumu da söyledim ve açıklamalarının gündeme geleceğini de belirttim. Ona göre anlatmasını isteyerek ses kayıt cihazını masanın üstüne koydum ve sordum. “GÖLBAŞI’NDA HANGİ ÇALIŞMALARI YAPIYORSUNUZ? MOGAN GÖLÜ’NÜN KURTARILMASI İÇİN HANGİ PROJELER VAR?” O dönemin ÖÇKK Başkanı başladı anlatmaya. Burada uzun uzun yazmayacağım. Mogan Gölü kıyısında yeşil kuşak var. Kıyı kanuna göre en az 50 metre yapılaşma olmayacak. Var olan yapılarında hepsi yıkılacak. (Şu anda Maya Düğün Salonu yanı için) Bu aşıklar tepesi’ne opera sahnesi kuracağız. Ballıkpınar bölgesine Botanik Parkı yapacağız…Gölle ilgili şu çalışmaları yapacağız, 4 parselde şu projeyi gerçekleştireceğiz…” vs.vs. gibi önemli projeler söyledi. Çıktık geldik. Tabi, ben bu konuyu haber yaptım. Hem kendi yerel gazetemize, hem de Doğan Haber Ajansı Gölbaşı Muhabiri olarak Ulusal basına… Ertesi gün Hürriyet’te bir başlık. “YIKIN, YENİDEN YAPIN…” ÖÇKK Başkanı o kadar projeler saydıki Mogan Gölü kıyısını işgal eden tesislerin hepsi yıkılması gerekiyor, yeşil kuşak çalışmalarının başlatılması gerekiyor ve diğer projeler… Siyasilerin işgal ettirdiği alanlardaki tüm yapıların yıkılması gerekecek… Dolayısıyla haber başlığı da böyle uygun görülmüş… ÖÇKK Başkanı gazete haberi çıkınca hemen Hürriyet yetkililerini arıyor ve diyor ki, “Ben böyle demedim, muhabir yorum katmış, eklemiş, çıkarmış… (Hem Göl kıyısında yıkılacak işletme sahiplerinden, hem de Büyükşehir Belediyesi projelerine ters olanlar için ilgililer gereği Bakanlığı arayıp, ÖÇKK Başkanınını şikayet etmişler.) ” Beni arıyorlar Hürriyet’ten, “ÖÇKK başkanı böyle böyle diyor, nedir bu diye… Ben de, “Ben az bile yazdım, elimde ses kayıtı var isterseniz tüm konuşmalarını haberleştiriyim gönderiyim.” deyince ikna oluyorlar. Bu arada beraber gittiğimiz Sadık Görgülü’ye de soruyorum. ÖÇKK Başkanı böyle böyle demedi mi, ben de demedim mi bak gazeteciyim, ses kayıt cihazını açıyorum bunları yazacağım” diye… Sadık beyde ÖÇKK Başkanının zor durumda kalmasını istemiyor, iki arada bir derede kaldı misali söyleyecek bir söz bulamadı. Neyise, konu öylece kapandı gitti ancak o gün sayılan projelerin hiçbiri de 16 yıldır gerçekleşmedi. Hatta, bu projeler değişti…Mogan gölü yeşil kuşak projesi halen kağıt üzerinde, Aşıklar tepesi diye bilinen yere Opera Sahnesi değil, Büyükşehir Belediyesi tarafından sosyal tesis yapıldı. Ballıkpınar bölgesine Botanik Parkı bir daha ne yerel,. Ne de diğer kurum yetkilileri tarafından gündeme geldi… Zaman zaman bizler yine yerel gazetemizde gündeme getirdik ancak kamuoyu oluşturmada cılız kaldı ve bugün gelinen nokta da ise yine göl temizliği için aynı sorunlar gündemini koruyor… Halen yıkıyoruz, halen yeniden yapıyoruz…
/// /// ///
Yıkıp yapmak bizim kaderimiz değil, yıkıp yapmak bizim daha önceden planladığımız ya da siyasetçilerin vatandaşlara verdiği sözlerde değil.. Son 3 yıla bakın Gölbaşı’nda neler yıkılıp, yerine neler yapılmış… Paralarımız nasıl çarcur edilmiş, daha yeni ve güzel projelere harcanabilecek bütçe nasıl kullanılmış? Biz yine de gördüklerimizi yazalım da vicdanımızı bari rahatlatalım. Bu konularda siyasilerden zaten ses çıkmadığı gibi, STK temsilcilerinin de umurunda değil. İlk başta, Büyükşehir Belediyesi tarafından Cumhuriyet Caddesi orta refuju ve kaldırımları yenilendi. 1 metre genişletildi. Şu andaki durum ile eski durum arasında farkı fark edilmiyor. Büyükşehir Belediyesi tarafından Gölbaşı Halk Kütüphanesi önünde bulunan, Yakup Odabaşı başkanlığı döneminde Andezit taşından yapılan bir görsel yıkılarak yerine plastik saat kulesi yapıldı. Abdulnasır Haşlak Başkanlığı döneminde yapılan kavşaklardaki 3-4 süs havuzu yıkıldı yerine başka havuzlar/saatler yapıldı ve halen yapılıyor. Kanal yanında bulunan bazı tak’lar yıkıldı. Bazıları yenilendi. Son olarak Erdal Eren döneminde yapılan Emniyet Müdürlüğü yanındaki halk pazarı ve Abdulnasır Haşlak döneminde yapılan Zübeyde Hanım Kültür Merkezi yıkılıyor ve tek proje de birleştirilerek yeniden kültür merkezi, otopark, sosyal donatılar vs.vs. yapılıyor…(Buraya yapılacak olan yeni Kültür merkezi ve sosyal donatının adının değişmemesi dileğimdir, Umarım yine Zübeyde Hanım olarak durur.) Bu yazdıklarım kamuoyuna yansıyanlar. Şöyle baktığımız zaman birileri yapıyor, birileri yıkıyor… Gölbaşı’nın nüfusu hergeçen gün artıyor, güncel konular değişiyor, güncel sorunlar değişiyor ancak ihtiyaçlara hitap etmesi için geleceği iyi görüp, ona göre planlama yapmak, ona göre proje üretmek gerekiyor. Projeler yapılıyorsa oldu bittiye getirilmeden en az bari 50 yıl yıkılmayacak şekilde tasarlanmalıdır. Bana göre en az 100 yıl olması lazım ancak bizim siyasetçilerin hangisinde eksiklik var onu da kamuoyunun taktirine bırakıyorum. Henüz 5-10 yıl bile olmadan yapılanlar yıkılıyor, değiştiriliyor, yenileniyor….Bu halkın parası çarcur ediliyor. Belediye eski yöneticileri yaptıkları projeleri ilçenin 50 yılını düşünerek yapsaydı sanırım bu eserleri yıkılmazdı, geriye doğru baktığımızda bu gidişle hiçbirisinin eseri de! kalmayacak gibi… Tabi, yıkılıp, yapılanlar arasında inşaat işlerini saydım, sosyal, kültürel, siyasal ve buna bağlı olarak yıkılan, yok edilen, pasifleştirilen... sinerji oluşturan oluşumları saymadım. Çünkü, bunları zaten gören kimse yok! Heleki değişen, Daha önce olduğu gibi, özellikle Abdulnasır Haşlak döneminde en çok yeşil alanların yok edildiği, kaydırılıp yerine rant sağlandığı imar planlarını ben söylemiyorum çünkü bunu uzmanı olan Bekir Çay defalarca söyledi... Bir de yerel basın var...Ekonomik endişeler yüzünden; Kimisi başka işlere yönlenmek zorunda kaldı, kimileri Gölbaşı'nı terk etti, kimi gazeteler yıkıldı, kimi gazeteciler özgürce hareket edemedi. Bu arada hakkını da yemiyelim, devam ettirilen projeleri de bulunuyor. Mesela, Yakup Odabaşı döneminde başlatılan Cephe Kaplama projesi Fatih Duruay Başkan tarafından devam ettiriliyor. Dış mahallelere kültür merkezleri yapımları devam ettiriliyor…
Selam ve Saygılarımla 02 Eylül 2016 Bayram Türkmez |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.