|
||
Öğretmen Mücadelesinin İnatçı Öncüsü | ||
Güncel Olaylar Haberi | ||
![]() |
||
Her halde diğer bakanlıklar veya işyerlerinde olduğu gibi Millî Eğitim Bakanlığında her öğretmen hakkında bir özlük dosyası tutulur. Terfi çizelgeleri, atama ve yer değiştirme kararnameleri, müfettiş raporları bu dosyada tutulur.
Eğitim yöneticilerinden illallah dediğim için Özal’ın arkadan gelenlere yer açmak amacıyla 50 yaşını doldurmamış fakat 25 yıl çalışmış öğretmenlerin emekliliği için kanun çıkardığı 1992 yılında emekliliğimi istedim. Devlet beni yedi yıl sınıfa sokmamıştı ama bütün davaları kazandığım için 25 yıl hizmet etmiş görünüyordum. Hizmet çizelgesinde bir sorun çıktığı için bunu bakanlıktan almam gerekti. Özlük İşlerinden bir memur mahzenden üzerinde adımın yazılı olduğu şişkin bir dosya getirdi. — Amma da doluymuş! Ne var yahu bunun içinde? dedi. İçinde ne olduğunu elbet de görmemiştim. Fakat tahmin edebiliyordum. O daha öğrenci iken okuldan atmalar, müfettiş sorguları, sürgünler, cezalar, valilik ve bakanlık emrine alınmalar, Kenan Evren döneminde meslekten temelli çıkarmalar, mahkemeler…
Memur, dosyayı benim görüş açımdan kaçırarak içinden hizmet çizelgesini buldu ve bir örneğini bana verdi.
O zamandan beri hakkımda yalnız bu “dosya” vardı. Bilgi Edinme Yasası gereğince dilekçe ile başvursam bu dosyadaki evrakın bir örneğini bana verirler mi ki? Aradan çok zaman geçti. Artık emekliyim. Ne hükümete, ne Yeni Türkiye’nin Yeni Millî Eğitim Bakanlığına bir zararım dokunur.
“NEVİ ŞAHSINA MÜNHASIR”
Ben böyle hayatında tek bir dosyası olan kişi olarak evimde kendi halimde okuyup yazarken bu ayın başında ikinci bir dosya sahibi oldum. Bu dosyayı, yıllarca çalıştığım Öğretmen Dünyası dergisi yayımladı. Bu dergide yıllarca çeşitli konularda “dosya”lar yayımladık. Bunların bir kısmı da eğitime hizmet etmiş kişilerle ilgiliydi. Onların yaşamları, yapıtları, eğitime katkıları konusunda çeşitli kalemlerin yazıları bu dosyada yer alırdı.
Yazı Kurulu, 35. cildinin son sayısını Aralık 2014’te çıkarıp yayın hayatına veda etmeyi düşünüyordu. (Yayına devam etmeye karar verdi). Son sayıda benimle ilgili bir dosya yayımlamak istediklerini iki ay önce bana bildirdiler. Bir özgeçmiş, kitaplarımın listesini istediler ve görüşlerimle ilgili bazı sorular yönelttiler (Onu paylaşacağım). Bir de benimle ilgili kimlerin yazı yazabileceğini sordular. Oturup düşündüm. Çocukluk arkadaşlarım, öğretmen okulu, eğitim enstitüsünde birlikte okuduklarım, öğretmenlerim, şimdi her birisi bir yere dağılmış olan öğrencilerim, birlikte yargılandıklarım, dergicilik ve dernekçilikte uzun süre birbirimize dayanarak mücadele ettiğimiz arkadaşlar… Bunlardan 32 kişilik bir liste yaptım. Dergi, bunların yalnız onundan yazı isteyebilecekti. İçlerinden seçmelerini istedim. Seçtiler ve listeyi bana da bildirdiler.
Hakkımda yazılacak yazılar potansiyel olarak bir sorun taşıyacaklardı. Benim hep kendilerince olumlu yanlarımı yazma ihtimalleri vardı. Bunun az çok dengelenmesi için derginin genel yayın yönetmeni Nazım Mutlu’dan bir ricada bulundum. Bu kişilere göndereceği yazıda hakkımda yazacakların gerçekçi olmasını istemeliydi. Gelen yazılardan anlaşıldığına göre bunu yapmamış veya yaptıysa bile Ayhan’dan başka dikkate alan olmamış! Kendisiyle çok kavga ettiğim ve kendisine birçok haksızlık yaptığım kız kardeşim Fatma bile bunları yazmamış. Neyse bizim köyde bir söz vardır: “Kömüş yıktığı geçeği bilir!”
İlkokul öğretmenlerimden ikisi artık aramızda yok. Üçüncüsü hakkımda bir yazı yetiştiremedi. Bilgisayarı bulunmuyor. Evde hastası var. Gene de 56 yıl sonra onun üzerinde nasıl bir izlenim bıraktığımı merak ederim. Her bayramda ve öğretmenler gününde telefon edip ellerinden saygıyla öperim. Köyümüzün pek çok öğrencisinde emeği var. Öğrencilerimden biri de, nedendir bilmem, öğretmeni hakkında istenen bu yazıyı göndermemiş! Onun yazısı son ana kadar beklendiği için başka bir öğrencimden de istenememiş.
Bu sayının “Öğretmen Dünyası” imzalı sunuşunda “Derginin başına bir iş gelmeden” içlerinden biri ve adı dergiyle özdeşleşmiş olan benim hakkımda “Nevi şahsına münhasır” biri ifadesi kullanılmış. Ben “Özgün, yaratıcı, çalışkan, üretken, aynı zamanda dövüşken” biri imişim. Örgüt disiplinini en çok benden öğrenmişler. Nazım kendi imzasıyla yazdığı “Bizdeki Zeki Sarıhan” yazısında beni anlatmanın hem kolay, hem zor olduğunu belirtiyor. Yazısının bir yerinde şöyle diyor: “Üç yıldır dergiden ‘emekli’ olsa da sürekli görüşür, haberleşiriz. Eskisi gibi yine ciddi ciddi tartışır, ciddi ciddi birbirimize takılır, kimi zaman ciddi ciddi uzlaşır, kimi zaman da ciddi ciddi uzlaşamayız…”
İYİ Kİ EŞİMDEN YAZI İSTEMEMİŞLER
18 sayfa tutan bu dosyada sorularına verdiğim yanıtlar, kitaplarımın listesi ve özgeçmişimden başka kız kardeşim emekli ebe, kitap kurdu Fatma Sarıhan Türkmen’in, okul ve hapishane arkadaşım Öner Yağcı’nın, sevgili öğretmenim İbrahim Belek’in, öğretmen okulundan arkadaşım Enver Sipahioğlu’nun, gene hem okuldan, hem meslekten arkadaşım Gülsün Kaya’nın, öğretmen Dünyası’na uzun yıllar birlikte emek verdiğimiz Özden Yılmaz Bilgin’in ve kardeşim ve mücadele arkadaşım Ayhan Sarıhan’ın birer yazıları, 1989’da Ortaokul öğrencisi olan Serap Yılmaz’ın o zaman Türkçe dersinin işlenişi hakkında yazdığı bir ödev-mektup ile dergi çevresinden 11 kişinin birer-ikişer cümlelik değerlendirmeleri yer alıyor. Diğer arkadaşların ayıp olmasın diye yazmadıklarına Ayhan tercümanlık yapmış olmalı… Kusurlarımı tembellik, gevezelik, sözleriyle başkalarını kırmak ve başkalarını dinlememek olarak sıralamış. Kim bilir benden nelerin acısını çıkarıyor. İyi ki eşimden de bir yazı istenmemiş!..
Yukarıda anlattığım gibi Bakanlıktan öğretmenliğim boyunca tek bir “Aferin!” almış değilim. Bunu ikinci bir dosya halinde şimdi mücadele arkadaşlarımdan almış oluyorum. Bunu kadirbilirliğin gereği olarak yaptıklarını yazıyorlar. Eli öpülen yaşlılar “El öpenin çok olsun” diye dua ederler. Onların kadrini bilenlerin de çok olmasını dilerim.
Bu yazıyı Öğretmen Dünyası’na ve özel dosya için yazı yazanlara teşekkür etmek için yazdım.
“İsteselerdi ben de bir yazı yazardım” diyenler varsa, onlar da ben ölünce yazsınlar. Hem de “gerçekçi” olarak. (17 Aralık 2014) |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.