25 Eylül 1 Ekim tarihleri arasında kutlanmakta olan itfaiye haftası görsel ve yazılı basında çeşitli yazılar yazılıyor. Bende bir itfaiyeci olarak hakkında kısa bir yazı yazıyorum.
Öncelikle itfaiye haftası nedeniyle tüm kader arkadaşlarımızın, halkımızın itfaiye haftasını kutluyorum.
Yangın kontrollü bir şekilde yanan ateşin, kontrolümüzden çıkması sonucu meydana gelir. Kontrolümüzden çıkan yangının söndürülmesini ve yayılmasını önlemekle görevli itfaiyeciler, yangını söndürmeye başlarken, içeride eğer varsa yaşam tehlikesi olanları kurtararak, yangını en kısa bir şekilde söndürmeye çalışır.
Özel donanımları kullanmada uzmanlaşmış itfaiyeciler, olanakları ölçüsünde en hızlı biçimde yangın yerine ulaşır. Olay yerine söndürme ekibiyle birlikte bir merdivenli araç ve kurtarma aracı da gönderilir. İlk ulaşan itfaiyeciler yangını değerlendirerek söndürme yöntemlerini belirlerler.
Yangını söndürme dört aşamada yürütülür. Yangnın sıçramadığı yapı ve alanların korunması, yangının denetim altına alınması, yanan yapının havalandırılması ve yangnın söndürülmesi, zehirli yanıcı maddelerin ve sıcak havanın dışarı çıkmasını sağlamak için yapıda hava delikleri açılır.
Bu aşama itfaiyecilerin yangının yayılmasına ya da bir gaz patlaması, oksijeni tükenmiş sıcak bir ortamda bulunan yüksek yoğunluktaki yanmamış yakıt parçacıklarının taze havayla karşılaşması sonucunda oluşan patlama tehlikesine yol açmadan yangına ulaşmaları hızla yürütülmelidir.
İtfaiyeciler, gerekli söndürücü maddeler katılmış su kullanarak yangının söndürürler. Ortam duman ve sundan arındırılır. Sağlam kalmış eşya korunmaya alınarak olay yerinde bulunan güvenlik güçlerine veya sahiplerine teslim edilir.
YANGIN
Telefon yokken kentlerde,
Yangın çıkanca bir yerde
Dumanı, ilk gören adam
“Yangın Vaaar” diye inlerdi.
O’ne korkulu günlerdi,
Çoluk Çocuk, Hoca, Hacı,
Bir o kada tulumbacı
Takım Takım Koşarak,
Yangın yerine giderdi,
Çoğu kez onlar gelmeden
Yangın, evi kül ederdi,
İtfaiye kuruldu da
Yangın Derdi Sona Erdi
M.Necati Öngay |