|
||
ilçemizin sosyal sanatçısı M. Halis Bozkurt yazdı | ||
Güncel Olaylar Haberi | ||
![]() |
||
Merhabalar… Hayat akıp gidiyor işte… 07 Nisan 2017 de geride kaldı. Hatırlayacağınız gibi son yapılan “Mogan Şiir Akşamları” da artık anılarımızda… Hatırlamaya çalıştığımızda değer biçilemeyecek güzel anılarımız kadar özeleştiri yaptığımızda oldukça ciddi ders alacağımız eksik yanlarımız da var. Güzellikleri eleştirmek ya da onlar hakkında bir şeyler söylemek boyumu aşmak olur. Eminim o anlar bir çok şiir severin gönlünde layık olduğu yere çoktan kurulmuştur bile… Asıl mesele yaptığımız bir çalışmanın sonunda kendi eksiklerimizi tespit edip bir daha ki sefer onların telafi edilmiş olmasıdır. Ne var ki, şahsım adına, hatalarımla en zalim bir biçimde hesaplaşmak yıllardan beri yaptığım bir uygulama. En acımasız eleştirmen olmaya çalışıyorum kendime. Bütün bunlar belki sizleri ilgilendirmediği belki de zaman alan bir husus olduğu için burada konu etmeyeceğim. Ama içinde yaşadığımız toplumdan bir sanatçı olarak beklentilerim var elbet. Bazı davranış biçimleri var toplumun sanata ve sanatçıya bakış açısını test edeceğimiz. Bu toplumun bir ferdi olduğuma göre bu konuda ki eleştirilerin hepsine elbette bende muhatabım. Uzun lafın kısası; Sanatın layık olduğu yerde bulunduğu ülkeleri ayrı tutarak söylüyorum. Sanata vasat bir bakış açısı olan toplumlar seviyesine bile gelmemiz için daha çok zamana ihtiyacımız var sanıyorum. Bir yerleşmiş kanaat var ki inanılır gibi değil. Saat 20.00 de başlayacak diye yazılan, çizilen, bir etkinliğe “Nasıl olsa 20.30 dan önce başlamaz” değerlendirmesi yapıp rahat davranmak… Sırf bu konunun üstüne gitsem sebep ve sonuçlarıyla sayfalar tutar… Bir başka husus; Belki de bırakacak kimseleri olmadığından veya başka sebeple olabilir, düğüne gider gibi iki-üç tane minik yavruyu alıp gelmek… Yazık değil mi o çocuklara. Ne anlar o çocuklar şiirden, mısralarda zikredilen imgelerden, mecazlardan, vezinden, kafiyeden… Daha neler neler… Bir düşünsenize geldiğiniz yer bir tiyatro salonu. Yerler numaralı. Biletler ücretli. Gişeye uğramadan salona geçip istediğin koltuğa kurulmak neyin nesi. Rezervasyon numarasını arayıp, bilet ücretine nelerin dahil olduğunu bile soranlar olmuş. Rezervasyon deyince söylemeden edemeyeceğim. Rezervasyon yaptırıp da gelmemek neyin nesi. Bir telefon açıp da iptal ettirmek yok mu kardeşim. Rezervasyon yaptırıp da “iki gün içinde biletinizi almanız gerekir” diyen görevliye sitem etmek haksızlık değil mi. Bütün ısrarlarınla son dakikaya kadar beklettiğin o yerlerin, gelmeyince boş kalacağını bilmiyor musun Allah aşkına. Mesele yalnız para değil. Bir açıdan atmosfer, diğer taraftan da yer bulamadığı için gelemeyenlerin haklarını yemek olmuyor mu. Daha burada yazmaya yüzümün tutmadığı ne hallerimiz var. Haksız mıyım daha çok işimiz var derken. Haksız mıyım, birçok konuda düşüncesiz davranıyoruz derken. İleri bir toplum olmak lüks arabalara, köşklere, villalara sahip olmak değil, birlikte yaşamanın gereklerini yerine getirmek lazım derken. Yine de şöyle düşünmekte fayda var. Bütün bunları da düzeltmek yine bizim işimiz. Her neyse, şiire, şiirin getirdiği duygusallığa dönüp tebessüm edelim biraz… Hoşça kalın dostça kalın… Mehmet Halis Bozkurt |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.