HİTLER’İN AĞABABASI AMERİKA, YERYÜZÜNÜ YUTUYOR…
UYAN EY ÜLKEM…
Prof. Dr. Övgün Ahmet ERCAN
Hitler’in ardından, Türkiye’de; “yere batası” diyenler de, “Allah rahmet eylesin” diyenler de vardır.
1939-1945 Arası süren, Almanya’nın başlattığı II.Yersu(dünya) savaşı, aslında “tekelci anaakça gücünün(kapitalizmin), ortaklaşa yaşam ülküsüne(komunizme) karşı verdiği” bir savaştır. Aslında savaşı güdüleyen, tıpkı bugün olduğu gibi Amerikan akça babalarıdır. Almanya’da Naziliğin kurucusu Hitler önderliğinde 25 binbini(milyonu) Rus (çoğu Kazak, Kırgız, Azeri, Teleüt, Türkmen, Yakut Türkü), Yahudi diye kıyılan Musevi Hazar Türkleri (Eskenaziler) ile birlikte yaklaşık 50 binbin kişi neden öldürüldü? Bu toplu kıyımın ardında Hitler yalnız mıydı? Ona yardımcı olan kimlerdi?Nazi düşüncesi iki ana öğeye dayanıyordu;
1. Ortaklaşa yaşama(komunizme),
2. Ayrıca Yahudiliğe karşı olmak.
1917 Lenin’in Ortaklaşa Toplumcu Rus Devriminden sonra, tüm yeryüzü toplulukları; yaşamda, gelirde eşit üleşim için, akçal gücün(sermayenin) ezdiği yoksulların başkaldırısı, işkoluna dönüşen inanç birlikteliklerinin yoksulları sömürmesine karşı örgütlenip direnmeye başlamıştı. Ortaklaşa yaşamcılar inancın toplumlar üzerinde kurduğu Tanrısal baskıya, inanç önderlerinin yönetime el koymalarına, sözde “Tanrı adına” toplumu güdülen sürü olmaktan çıkarmak için çokunevlerini(kiliseleri) topa tutarak yıkmışlar, çomukevlerini(camileri) kapatmışlar inançgüderlerin gücünü yok etmişlerdi.Yakup’u Tanrılaştıran Yahudiler, Tevrat’ın, Abraham’ın(Hz. İbrahim) kılavuzluğunda, başka inançtan olan kişilere üremli borç vererek, görekeşlik(tefecilik) yaparak akçadan akça kazanıyorlar, tüm tecimi(ticareti), akçaevlerini (bankaları) ellerinde bulunduruyorlardı. Böylece, onlardan borç alan işletmelerin üretim giderleri artıyor, ya da borcu döndüremeyenler batıyordu. Osmanlının son döneminde de II. Abdülhamit Han’a borç veren Galata Bankerleri de Yahudilerdi.
Onların amacı ise, kendi yönetimlerinde “Bir Yersu İlkutu”(tek dünya devleti) kurmak, kişioğlunu yönetmekti.Kayayağının, akaryakıt ile güre(enerji) kaynağı olduğunu bulan batıda uran(sanayi) büyük adımlarla gelişiyor, güre kaynaklarının ele geçirilmesi için, Türklerin, bir başlarına elinde bulundurdukları yeryüzünün %57’lik kayayağı yataklarını elegeçirmek için I.Yersu(dünya) savaşını çıkarıyorlar, binbinlerce(milyonlarca) Türkü öldürüp, sonunda Türkleri %0,1 ile kayayağından kısırlaştırılmış ülkeye sıkıştırıyorlardı. Balkanlarda öldürülen 5 binbin, Çanakkale’de öldürülen 218 bin, Sarıkamış’da donan 90 bin Türke bunun için kıyılmıştı. Bunun adı “akçanın gücü” (kapitalizm) idi.
Akçanın gücü; yoksulun inanç yumağında uyuşturulup istenen yönde güdülmesini, ayrıca emek ile varlığının sömürülüp, varsılın daha da varsıl yapılmasını, akçanın tek elde birimini, akçal gücün ülke yönetime el koymasını, akçanın Tanrılaştırılması öngörüyordu. Tüm AB, ABD ile onları uydu ülkelerinde bu sağlandı.1853’de Osmanlı bu amaçla Kırım Savaşına sokulmuş, 1908’de Enver Paşa bunun için Almanlarca yetiştirilmişti. O da, Almanlar’ın ona aşıladığı ülküsü için, Alman çıkarlarını (belki bilmeden!) sağlarken orduyu sıfırlamış, savutları(silahları) savaş alanlarından kaçarken arkada bırakmış, Balkan’ları, Afrika’yı, Ortadoğu’yu, Ege Adalarını yitirmiş, Osmanlı İlhanlığını(İmparatorluğunu) yıkıma götürmüş, tüm güre kaynaklarının yabancı saldırganların eline geçmesini sağlamıştı. Batur(kahraman) Türk ordusunun, bıyığı yeni terleyen, çoğunun eli kadın eline bile değmemiş yiğit “Mehmetcikleri” savaş alanlarında “şehitlik” avuntusuyla yok edilmişti. Sözde Almanların “Turanı” içini savaşırken, neredeyse “Türklüğü” yok ediyordu, ilteriş Mustafa Kemal Atatürk ile yüce, ezgin Türk ulusu olmasa.1917 Rus Devriminden sonra, Kaplumbağa Adasında(Amerika) gelişen uranın başını çekenler James Mooney’in General Motors’u ile Henry Ford’un Ford’uydu. Onların çekindiği iki ana olgu vardı; anaakaçaya(sermayeye-kapitale) karşı olan, kazancı eşitçe, tüzeli (adilce) bölüşmek isteyen ortaklaşa yaşam düşüncesini edinmiş işçi örgütleri ile yüksek üremle(faizle) üretim çıkışlarını yükselten, pazarı daraltan Yahudi düşüncesi. Anaakçacıların ürünlerine pazar olmayan, ucuz üretim yapan ortaklaşa yaşamcılar(komunistler).
Anaakçacılar için yağu(düşman) belliydi; ortaklaşa yaşam(komunist) ile Yahudiliğe karşı savaş. Bu erek, Hitler’in ülküsüyle bire bir örtüşüyordu. Henry Ford’un bu konuda yazdığı betikler(kitaplar) tüm diğer ülke dillerine çevrilerek yandaş topluyordu.1920’de, Hitler bu ülküyü gerçekleştirmek için Henry Ford’ca seçilmişti. Ford ile GM, Almanya’da savaş işgeçlerini (makinalarını), savutları(silahları) üretmek için Alman Opel’i satın alıp Alman uranının(endüstrisinin) %70’ini ele geçirmişlerdi. İnanç yönetimi; akçalaşmış, güçlenmiş, çokunevleri(kiliseler) yapılan bağışlarla varsıllaşmışlar, inanç bir kazanç/gelir işkoluna dönüşmüştü. Bunun da ortayı(merkezi)Vatikan’dı. Vatikan tüm Çokunları(Hıristiyanları) yönetiyordu. Çokunlar ile çomukların(Müslümanlar)birleştikleri bir arakesim yeri; inanca karşı olan “ortaklaşa yaşam düzenine” (komunizme)karşı koymak idi. Tıpkı 1945-1992 arasında olduğu gibi. Yeşil kuşak bunun için ABD’ce Barış Ülkelerinde(İslamlar) örgütlenmişti. Almanya’da, ABD’de çomukların(Müslümanlar) örgütlenmesi bunun için benimseniyor, “El kaide” gibi örgütler Afganistan’da Rus yayılmasına karşı bunun için arka buluyordu. Güney Kore ile Vietnam’da da durum benzerdi.Hitler önce, 20 Temmuz 1933’de Vatikan’a uğrayıp Papa ile bu yönde bir sözleşme bağıtlamıştı. 1 Şubat 1933’de Berlin’de yaptığı konuşmada;”Ulusal töremizi biçimlendiren çokunluğu(Hıristiyanlığı) koruyacağız” diye seslenmişti(1). Adolf Hitler, 12 Şubat 1938 günlü konuşmasında ise;”Benim ötkensel(tarihi) bir görevim var. Ben bu görevi gerçekleştireceğim. Çünkü Tanrı bunu yerine getirme görevini bana verdi. Benimle birlikte olmayanlar ezilecektir” diye seslenmişti. Tıpkı, ABD Başkanı George Bush gibi “Bu bir haçlı savaşıdır. Tanrı bu konuda beni görevlendirdi”.Adolf, bununla yetinmemiş, bu kez Filistin’de bir inanç önderini ayarlayarak şu söylenceyi yaymıştı; “Hitler, aslında Kahire’li bir gizli çomuktur (müslümandır).O, inançsız ortaklaşa yaşamcılardan Barış İnancını(İslam Dinini) korumak için Tanrıca yollanmış özel kişidir. Yok olsun ortaklaşa yaşamcılar” Bu düşünce tüm Barış Ülkelerini sarmış,
Balkanlarda kalan Türklerden “Hançera” adlı Alman ordusuna yardımcı olan çoğu Türk çomuk(Müslüman) orduları kurulmuştur(2).Tıpkı Vahdettin’in çomuevlerinden(camilerden) verdirdiği söylevler gibi;”Yunan ordusu din-i İslamı kurtarmak için Anadolu’ya geliyor. Onlara silah sıkılmasın, hoş davranılsın. Mustafa Kemal, Kuva-i Milliye dinsizdir. Ona karşı durulsun”Diğer yandan, Yahudi karşıtı Luther’in “karşıtları” (Protestan), Frank Buchman’ın Evangelist Oxford topluluğu Hitlerin ardında durmuştu(1).Artık Hitler, inancı, kendi ülküsünde başarı kazanmak için doğrudan doğruya kullanıyor, gücünü inançgüderlerle, anaakçacılardan alıyordu.Hitler, bilimgüderliğe(laiklik) karşıydı. Çünkü bu onun işine gelmiyordu. Toplumun topluca sürü gibi güdülmesi için Tanrı’yı aracı olarak kullanmanın en büyük güç olduğuna inanmıştı. Hitler’e savaş sırasında gereksediği akaryakıtı sağlamak üzere Amerikan Standart Oil, Deutsche-Amerikanische Petroleum işletmesini kurmuş, ayrıca yapay yakıt üretimi öğretisini de Almanlara öğretmişti.1943 Yılında Almanlar Fransa’ya girerken bile GM-Ford, Almanların uçaklarını, tırtıltoplarını(tanklarını), yüklertaşırlarını(kamyon), tigürgenlerini(otobüsleri), bingilerini(jip), çekitlerini(trenlerini) yapıyor, akaryakıtları da sağlıyordu.Hitlerin;”Tanrı’nın tekerkliğinde(diktatörlüğünde) yeni bir toplumsal düzen kurmayı amaçladığı” düşüncesi inançgüderlerce yayılıyor, tüm inançlar “yeni yersu düzeni”(Yeni Dünya Düzeni) kurmak için bir araya geliyor, bu telkin yayılıyordu;”Bir inanç, bir ilkut”(tek din, tek devlet).Almanya tüm Avrupa’yı, Rusya’yı savaşlarla kasıp kavururken Amerika içine düştüğü akçal sıkıntıdan savaş aygıtları üretimiyle kurtuluyor, büyük yatırımcı-kukla oynatıcıları akçalarına akçalar katıyorlardı, üzerinden oluk oluk kan akan.
Ne yazık ki evdeki düşünce pazara uymadı. Rusların özellikle, Yakut, Kırgız, Kazak atlılarını savaşa sürmesiyle, Almanlara karşı savaşı Ruslar kazanmaya başlayınca, Amerika, Avrupa’nın ortaklaşa yaşama geçmesine engel olmak üzere, kendi ordusunu savaşa soktu. Böylece, ortaklaşa yaşam demir baykan(perde) gerisinde durduruldu.
Yeryüzü ülkeleri Yalta’da ABD ile Rusya arasında üleşildi. Türkiye’miz akçanın gücüne tapan Amerika’nın payına düştü.Amerika, Atatürk’ün Ulusçu Türk devrimine dur demek için yeşil kuşağı yarattı. Bilimgüderliği(laikliği) dur deyip “Kıldırman-Söylevci”(İmam Hatip) okullarını açtırdı, inançgüderliği güdüledi, tapınmayı kimsenin bilmediği Arapça’ya döndürmesi için Demokrat partiyi Yönetime getirdi. Acaba, bir çokun(Hıristiyan), çomukluğu mu (Müslümanlığı) kurtarıyordu?Yetmedi, yersuda(dünyada) bir Türk buluşu olan “Köy Araştıraylarını”(Köy Enstitülerini) kapattırdı.
Türkiye’yi bir pazar, ayrıca Orta Doğuda kendi ülküsüne yardımcı olacak uydu bir ülke konumuna getirdi. Artık, Türkiye’de hangi yönetim gelirse gelsin, ABD için sakıncası yoktur. Çünkü, tümü de ülkemizi bölücü, AB ile ABD yandaşıdır.
Çocuklarımızın, ayrıca ulusun Türkçe konuşmak, Türkçe eğitim görme kazanımı elinden alınmıştır. Türkçe konuşanların aşağılandığı, Türkçeyi geliştirenlerle alay edildiği, sömürge dili olan İngilizcenin yüceltildiği bir Türk devrimi karşıtı bir döneme girdik.
Yetmedi, çomukevlerinde(camilerde) eskiden olduğu gibi, ne Arapçayı, ne de inancını bilmeyen köşebaşındaki öğütçülerce(hocalarca), kıldırmanlarca güdülen, Tanrının “Kitabımla, kişi arasında aracı istemiyorum” söylemine karşı davranan yeni bir inanç doğdu; saldırgan, sömürücü Amerikancı. Bunlar çocuklarını da bu gibi yabancı dil konuşan ülkelerde okutmaları çok şaşırtıcı olmakta.Türkçe ulusun yapışkanıdır. Türkçe konuşmayana Türk denmez.Yaşasın Türk Devrimleri, yaşasın Atatürk’ün Türkiye Toplumcu Düzeni(Cumhuriyet), Ne mutlu Türküm diyene.
Kaynaklar
1. Özakıncı, C. 2010.”Hitlerin Papazları”. Bütün Dünya, sayı.07.
2. Özakıncı, C. 2010.”Hitlerin İmamları”. Bütün Dünya, sayı.08.
3. Özakıncı, C. 2010.”Türkiye’nin siyasi intiharı, Yeni Osmanlı Tuzağı”.
Otopsi yayınları, 21.basım, Mayıs. |