|
||
Herkes, kendi görevini yaparsa sorunlar daha kolay çözülür... | ||
Bayram Türkmez Haberi | ||
![]() |
||
GÖLBAŞI’NDAKİ SİYASİLERİN VE STK’LARIN GÖREVLERİNİ GAZETECİLER YA DA YAZARLAR ÜSTLENMEMELİDİR…HERKES KENDİ ASLİ GÖREVİNİ YAPSIN…YAPSIN Kİ, KİMİN NE OLDUĞU DA ORTAYA ÇIKSIN!
“Teşkilata sahip çıkmak, her babayiğidin harcı değildir!” Başlıklı bir yazı yazdı köşe yazarımız Batıkan Bodur, Belediye işçi alımları konusunda İŞKUR’un etkilerini anlatıp, bu konu da partinin etkisinin az olduğunu vurguladı. Ve sonunda da; “Velhasılkelam ben yiğitçe yazmaya devam sizler korkakça kaçmaya devam edin unutmayın gölgenizi bile takip eden birileri vardır.”
Şimdi, bizim gazetemiz herkese açıktır. “Burada yasak yoktur” özlü sözüyle hareket edip, özellikle gençlerin yazı yazmasını bile teşvik etmekteyiz… Her insan düşüncelerini aktarabilmeli, ancak, başkalarının görevlerinin üstlenmemelidir. Asli görevi olanlar ne yapıp, edip düşüncelerini birşekilde kamuoyu ile paylaşabilmelidir. Mesela; İlçe teşkilat yöneticileri var. İktidar ve muhalefet olmak üzere toplumun önüne düşerek, biz sizin sorunlarınızı çözeceğiz, çözülmesine vesile olacağız, daha iyi hizmet gelmesini sağlayacağız, yapılan eksik hizmetleri tamamlatacağız!..gibi birçok söylemle ve eylemle sorumluluk taşımaktadır.
Bu ilçe teşkilat yöneticilerinden hiçbir ses çıkmayacak, onlar adına birileri konuşursa ya da konuşturulursa bu siyasilere “senin ne işin var orada o zaman” demek hakkı da doğuyor.
Her yerde olduğu gibi siyasette de hiyerarşik bir düzen var. İlçemizdeki sorunları gündeme taşımak, sorunları takip etmek, hizmetlerin gelmesini sağlamak…. İktidar ve muhalefet olmak üzere ilçe teşkilat yöneticilerin asli görevidir. Bunları gerçekleştirmek için gücü yetmeyebilir, imkanları olmayabilir ancak bunu halkla anlatmakta yine kendilerinin görevidir.
Gazetemize yazı yazan genç Batıkan Bodur’un söylediklerini siyasetçiler söylemelidir. Diğer taraftan yazısında 1 taraf olmuş yazmış. Yazma özgürlüğüne sahip, yazabilir ancak; Kendisinin hiçbir siyasi partiye üye olmadığını söyleyen Batıkan Bodur yazdığı yazıya attığı başlık ve yazısının sonunu bağladığı cümle ile bir taraf olduğunu gösterdiği gibi, siyasetçilerin asli görevine de müdahale etmiş. Şunun bilinmesi lazım ki; Gazetemiz siyasi bir tarafın gazetesi değildir. Ancak olayın başka bir yönünü ele alıyorum. “Teşkilata sahip çıkmak, her babayiğidin harcı değildir!” Başlıklı bir yazı yazdı köşe yazarımız Batıkan Bodur, Belediye işçi alımları konusunda İŞKUR’un etkilerini anlatıp, bu konu da partinin etkisinin az olduğunu vurguladı. Ve sonunda da; “Velhasılkelam ben yiğitçe yazmaya devam sizler korkakça kaçmaya devam edin unutmayın gölgenizi bile takip eden birileri vardır.” Kimin tarafı, neyin tarafı bilemem ben, benim ilgi alanıma da burası girmiyor. İlgi alanıma giren tarafı siyasilerin yapması gereken söyleşi, eleştiri ve açıklamaları kendisinin neden yaptığıdır? Hani, bunu yaparken bir vatandaş gibi kaynaklarını da, kimlerin neler yaşadığını da anlatsa yine de yerine oturur ancak üstü örtülü birtakım mesajlar verilmesi bir taraf olduğunu gösteriyor… Genç yazar Batıkan Bodur; ilçe teşkilat yöneticilerinin neden sessiz kaldığını! İlçenin ya da teşkilatın sorunu varsa neden açıklama yapmadığını, siyasilerin ne işler yaptığını, görevlerini de hatırlatmalıdır. Ya da ilçe teşkilatların ilçeye hizmet alma konusunda nasıl çaba sarfettiğinin, sorunlara ne kadar ilgili olduğunu ve bunlara koşulsuz şartsız sahip çıkması gerektiğini de yazması gerektiğini düşünüyorum.
Bu benim düşüncem, yazar yazmaz bilemem, gazetemize bir taraf gibi yazı yazması da beni rahatsız etmez, çünkü karşı düşünce ve yazılarla bertaraf olma ihtimali de vardır. Onun için de, gençlerimiz yazı yazarken objektif duruşunu da sergileyecek, siyasetçilerin asli görevini üstlenmeyecek, vatandaşların sorunlarını gündeme taşıyacaklarsa da isim isim, kaynaklarını da açıklayarak yazacaklar. Önerileri varsa sunacaklar.
Yoksa, yiğitçe yazmaya kimse itiraz etmiyor…Kendisini de tebrik ediyoruz yazılarından dolayı... Dediği gibi yiğitçe yazalım, İlçemizdeki siyasetçilerin sessizliğini de, STK’ların yeme içme toplantılarından başka pek bir şey yapmadığını…nedenlerini, niçinlerini ve eleştirilerimizi de sıralayıp! Diyelim ki: “Kardeşim sen bu teşkilat yönetimini beceremiyorsan ne işin var orada! Ya da “Sen bu STK yönetimini beceremiyor, asli görevini yapmakta zorlanıyorsan ne işin var orada!... Gazetecinin ya da yazarın aynı zamanda yapacağı en güzel etki bu tür tüzel kimlikleri harekete geçirmesini sağlayabilmektir. Zaten, yazıların amacı da budur. Böyle olmazsa demokratik hiyerarşik düzenin bir ayağını yok saydığımız gibi, asli görevleri olan siyasi ve sosyal yöneticileri de insanlara tanıtamayız… Nasıl olsa bir kalemşör var diye hep saklanacaktır birilerinin arkasına, cesaretsizliğini saklayacaktır, bilgisizliğini saklayacaktır, pısırıklığını, riyakarlığını saklayacaktır… Bundan yaklaşık 10 yıl önceki ilçe yöneticilerini, tüm siyasileri hatırlıyorum da özü, sözü bir eleştiriyse eleştiri, övgüyse övgü vardı...Kimsenin arkasına sığınmazlar söyleyeceklerini söylerlerdi...Düşünüyorum da, Gölbaşı'nda siyaset fabrika ayarlarına mı dönmeli acaba! Oysa, toplumumuza cesur yöneticilerin yanı sıra, bilgili, üreten ve objektif yöneticiler lazım… Biz yazarlar ya da gazeteciler olarak bunların açığa çıkmasını sağlayalım ki, halkımızı güzelliklere götürsün... Not: Bu yazım; genç yazar Batıkan Bodur’un yazısına müdahale değildir, zaten yazmış, bizde servis yapmışız. Yukarıda yazdıklarım benim şahsi düşüncelerim olup, gazetemizde yazıp yazmaması tamamen kendi tercihidir. Böyle gençleri ben hep inandırıcılığını kaybetmeden, yazması yönünde desteklemişimdir. Desteklemeye de devam edeceğiz. Toplumdan kolay çıkmıyor böyle insanlar. Ben yazısını eleştirmekle sadece demokratik hakkımı kullandım.
Selam ve Saygılarımla 18 Mayıs 2016 Bayram Türkmez |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.