|
||
Hastane yapılması için hibe edilen arazi niye satıldı? | ||
Bayram Türkmez Haberi | ||
![]() |
||
Geçen hafta yerel gazeteci Çiğdem Şirin’in Belediye Eski Başkanı Mümtaz Sarıtaş’la söyleşisini okudum. Çiğdem Şirin’i tebrik ederim, bir eksikliği de gidermeye çalışarak sahaya inip Belediye Eski Başkanı Mümtaz Sarıtaş’la ilgili tanıtım ve döneminde yapılan çalışmaları sormuş. Belediye Eski Başkanı Sarıtaş’ta yaptıkları çalışmaları anlatmış… Gölbaşı’nın kurucu Belediye Başkanı rahmetli Bekir Gönenç’in anıları elimizde var. Bir dosya halinde bizlere sunmuştu. Bizlerde gerek matbaa gazetemizde, gerek internet gazetemizde bunları halkımıza sunmuştuk. Bu anıların bir bölümü Gölbaşı Esnaflar Odası Eski Başkanı Hulusi Gürpınar tarafından gazete kaynaklarımız kullanılarak kitapçık haline getirilmişti. Geçen gün yine Belediye Eski Başkanı Erdal Eren’i çarşıda gördüm. Başkanım anılarınızı yazıyormusunuz? diye sordum. “ Bazen yazıyorum ancak 1 yıldan beri hiç bir şey yazamıyorum.” dedi Eski Başkanlar Mümtaz Sarıtaş ve Erdal Eren Gölbaşı’nı 2 dönem yönetti. Bu insanların yaptığı siyasetin, belediye yönetiminde oluşturdukları sistemin etkileri halen var. Yani, her bakımdan önemlidir. Onun içinde yaptıklarının yanı sıra, başlarından geçen anılarını da yazsalar kesin birer kitap ortaya çıkar… Neyse, yukarıda dediğim gibi Çiğdem Şirin meslektaşımız çok güzel bir çalışma yapmış ve Belediye Eski Başkanı Mümtaz Sarıtaş’a döneminde neler yaptığını sorup, kendini anlatmasını istemiş. Röportajı okudum birçok değineceğim konu var ancak burada bir konuyu ele alacağım ve eleştirilerimizin bugün ne kadar haklı olduğunu da ortaya koyacağım… Hemen aklınıza Mümtaz Sarıtaş’ı eleştireceğim gelmesin, aksine onun yaptığı güzel bir çalışma olup, ondan sonra bundan rant kazananları eleştireceğim.. Başkan Sarıtaş yazının bir bölümünde diyor ki; “ Bugün kü Devlet Hastanesi’nin yerini Belediye olarak biz HASVAK’a hibe ettik. “diyor ve bugün kü hastanenin Gölbaşı’na hizmet vermesinde bir katkısı olduğunu haklı olarak söylüyor… İşte ben burada HASVAK’ı eleştireceğim… Çünkü, bu hastane arsasını sattı. Yani, Başkan Sarıtaş döneminde belediye den hibe olarak almış olduğu bu hastane arsasını özel bir firmaya sattı. Yani, buradan gelen gelir Gölbaşılılara dönmediğine göre nerede bunun adaleti! Bu Gölbaşılılara haksızlık değilmidir? HASVAK yetkililerine zaman zaman gazetemizden de sorular sormuşluğum var ancak bugüne kadar hiçbir açıklama gelmedi. Mesela; 15-20 yıl önce de Gölbaşı’ndan birçok yardımsever HASVAK’a arazi bağışı yapmıştı. HASVAK yetkilileri bu arazilerde bazı hizmet alanları oluşturacaklarını belirtmişlerdi. Çok yardım kampanyaları ve etkinlikler yapıldığını da biliyorum. Şimdi Gölbaşılılar tarafından Gölbaşı sınırları içerisinde HASVAK’a hibe edilen araziler ne oldu? Kaç arazi hibe edildi ve bu araziler bugün ne amaçla kullanılıyor? Yine Gölbaşı’nda ikamet eden ünlü yazar Ferruh Sidar’da bir yazısında bu HASVAK’ı eleştirmişti. Hem de çok sert eleştirmişti . Bugün görüyorum ki haklılığı bir kere daha ortaya çıktı. Belediye’nin Hastane yapılsın diye hibe ettiği bir arsayı şimdi bir firmaya satan HASVAK yetkililerinin yaptığı hak’mıdır? Bu alınan araziler neden Gölbaşılıların hizmetine sunulmak için kullanılmıyor? Belediye eski başkanlarının bu tür açıklamaları da önemlidir. Çünkü, geçmişi görme, geleceği sorgulama şansına sahip oluyoruz. Siyasilere düşende bu sistemin neresinde eksiklikler var, neden böyle oluyor? Bu tür oluşumlarda sosyal adaletsizlikler ve haksız kazanç elde etme gibi durumlar nasıl ortadan kaldırılır? Ayrıca, bu tür araziler böyle oluşumlara bağışlanırken, tapuya bir şerh filan konulmuyor mu? Bu araziler hizmet için kullanılacak, başkasına para karşılığı satılmayacak diye bir şartname olmuyor mu? Ayrıca, bu hibelerden sadece Gölbaşılılar yararlanabilir!, Gölbaşı'nın dışında başka bir amaç için kullanılamaz! denmiyor mu... Bu tür girişimlerde haksız kazancın önüne geçmek için bir çözüm olabilir? Hükümet yetkilileri, Devlet görevlileri bunların üzerinde yoğunlaşıp, bu tür oluşumlarda insanların iyi niyetlerinin dolaylı/dolaysız olarak sömürülmesinin önüne geçecek yasalar çıkarmalı ve güvence altına almalıdır. Hani diyoruz ya; İlle de adalet, ille de adalet… Adalet duygusu olmayan hiçbir kişiyi; ne devlette, ne siyasette, ne de sosyal, kültürel oluşumlarda kesinlikle hiçbir şekilde yönetici konumuna getirmeyecek yaptırımlar her zaman bir ihtiyaç haline geliyor…
Selam ve saygılarımla Bayram Türkmez 16 Aralık 2016 |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.