Vurun Abalıya!...
Gölbaşı’nın Yeni Yüzlere İhtiyacı Var…
Gölbaşı’nda neler oluyor, neler bitiyor! takip edenler bilir. Özellikle siyasilerin takip ettiği bu konular, sosyal sorumluluklarını bilen tüm yöneticiler tarafından da takip edilmesi gerekiyor.
Saldırıya ugrayan Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Hamit Mermer’e saldıranlar halen bulunamadı. Bu çirkin saldırının yapanında, yiyeninde yanına kalmasını istemeyiz. Bu saldırı olayı kesinlikle çözülmelidir. Eğer ki çözülmezse, başta devlet kurumları olmak üzere siyasetinde laçkalığının kokusu her tarafı bürüyecek.
Bu saldırı konusunda benim düşüncemi de soranlar oluyor. Saldırıya uğrayan Hamit Mermer ne kadar da MHP’lileri işaret etsede, “Hiç ummadığımız bir kişi arkasından çıkabilir.”diye de görüşleri var. Ben şuna kesinlikle inanıyorum ki, saldırının Başkan Yakup Odabaşı ile yakından uzaktan ilgisi yok. Bir şüphem Başkan Yakup Odabaşı’nı sevmeyen, gelecekte başarılı siyaset yapmasının önüne geçmek isteyen içeriden ve dışarıdan birileri olabilir. Ancak, kesinlikle başkanla bir ilgisi olduğunu düşünmüyorum. Onun içinde bu konuyu burada kapatıyorum ve adaletin tecelli edeceği günü sabırsızlıkla bekliyoruz.
/// /// ///
Diğer taraftan son dönemlerde Başkan Yakup Odabaşı’na acayip derece de yerel internet/yazılı basında saldırı oluyor. Gölbaşı’ndaki muhalefet parti temsilcilerinin ve ya hiçkimseden muhalefet olmazken, onların temsilciliğini yapan bir yerel gazete adeta “Vurun Abalı”ya” misali yazıp duruyor. Bu durum gazeteciliğin siyasete nasıl alet olduğunun ya da siyaset yaptığı’nın bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor.
Bu durumun tersinden bakarsakta; ilçedeki muhalefet parti temsilcilerine bir hakaret niteliği taşıyor ya da bu muhalefet temsilcilerinin bir işe yaramadığını ortaya koyuyor. Yani, bu muhalefet temsilcileri bilmiyorlar mı ki eleştirmesini, nerde yanlış yapılmışsa söylemesini de bir yerel basın temsilcisi çıkıyor, siyasetçi gibi davranıyor.
Gazetecilerin işi muhalefet yapmak değil, muhalefet yapan siyasilerin konuşmalarını ya da her türlü açıklamaları yazmak. Yoksa, ne siyasiler tam olarak görevini yapabilir, ne de gazeteciler görevimi yapıyorum diye ortalarda dolaşabilir…
Siyaset yapmak isteyen varsa, gider bir partiye siyasetini yapar. Ancak, bunu bir yıpratma, yok etme aracı olarak kullanmak isteyenler varsa da, ne ekiyorsa onu biçer!
Böyle durumlar gazetecilikten ziyade belli bir siyasi hedefi güden politikanın ürünleri olup, basının cahil! Siyasi! ellere geçtiği! zaman , ne kadar tehlikeli bir silah olduğunu gelecekte sanırım birçok kişi anlayacaktır.
/// /// ///
İlçemiz, maalesef rantiyeci siyasilerden çektiği kadar kimseden çekmemiştir. Başta belediye de etkili olan rantiyeci, organizatör siyasetçilerden belediye başkanlarının çektiğini de kimse çekmemiştir. Bunu sorun eski belediye başkanlarından Dr.Cevdet Kara’ya, Abdulnasır Haşlak’a ya da mevcut başkan Yakup Odabaşı’na hepsi mutlaka bişeyler yaşamıştır ve halen yaşayacaktır.
Bu rantiyeci ve organizatör siyasetçilerin hedefi belediye başkanlarınin kendi yöntemlerine alet etmek ve rant kazanmak. Bu bizim ilçemizin kaderi olmasa da yaşanılan bir durumudur.
Ancak, Gölbaşı değişiyor, kültürü değişiyor ve siyasette artık cahil, 3-5 kelimeyi bir araya getiremeyen, iradesiz insanların yerini kendine özgüveni olan, tecrübeleri yüksek olan, eğitimi ile hitabı ile kendini belli eden insanlar siyaset sahnesinde yerini alıyor. Hem de zorla yer alıyor. Bu rantiyeci, kendilerini düşünen siyasileri etkisini kırarak yerlerini alıyor ve almalıdırlarda…
Aynı durum yerel basın içinde geçerlidir. Yerel basında bakın inceleyin iletişim mezunu yoktur. İlkokul, Lise mezunu ya da yüksek okul mezunu vardır ancak iletişim mezunu arkadaşlar yoktur. Yani, ilçemizin kaderimi bu, eline bir kalem alan, biraz heves duyan gazete çıkarıyor ve bu gazeteler yine bu rantiyeciler tarafından destekleniyor.
Bunu da aşmak lazım ancak parası olan gazetecilik işine bulaşmıyor. Çünkü, biliyor ki sıkıntılıdır...
İlçedeki sivil toplum örgütlerine baksanız zaten yüzde 90’nın para toplama makinası gibi çalıştığını görürsünüz. Başta bu okul ve cami dernekleri olmak üzere tabelası olmayan onlarca dernek var. Ve bu durumların yaşanmasına fırsat veren herkes bu vebalin altında değil mi!
Şu ya da bu nedenlerden dolayı bu önemli turizm kenti ilçemiz büyük değişime mecbur, nüfus artık 100 bine yaklaştı. Hemşerim olsun, çamurdan olsun devrinin de kapandığının farkında birçok siyasetçi de artık. Çünkü, başa geldiğin de, herkesi kucaklamak zorunda kalıyorsunuz. Aklınız ve vicdanınızın sesi bunu gerektiriyor.
Herkes kendi üzerine düşen sorumluluğu hak ederek yapsa zaten sorun yaşanmayacak. Asli görevlerini yapmayan toplum dinamiklerinin pısırıklaştığı bir sürecin önümüzdeki dönemde aşılacağını düşünüyorum.
Yani, bu kervan böyle gitmez! |