|
||
Gölbaşı'ndan çıkıp Haymana'da bile çalışmaya başladık... | ||
Bayram Türkmez Haberi | ||
![]() |
||
Bundan yaklaşık 7 yıl önceydi. Haymana’da da gazete çıkarmayı planladım. Zaten o dönemler Haymana’ya da gidip geliyor, Gölbaşı Gazetesi’nin 1 sayfasını da Haymana haberleri için ayırıyorum. Ancak, gidiş geliş ayrı bir külfet getiriyor, zaten imkanlarımız belli. Ancak Haymana’da gazete çıkarmak kolay değil. Orada bir arkadaş uzun zamandan beri renksiz tabliot bir gazete çıkarıyor. Kendi matbaası da var. Ortak çıkaralım dedi ancak ben kabul etmedim. Başka bir matbaa daha var bende onun sahibiyle ortak çıkarmak istiyorum, farklılık olsun diye… Neyse, matbaacı arkadaşla konuştum kabul etti. Ben bu arada Cumhuriyet Savcılğına verilmek üzere gerekli evrakları hazırlıyorum. Gazete sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü olarak orada ikamet şartı aranıyor. O dönem matbaa da aranıyor. Bir tanıdığın boş bir evi varmış ona kira kontratı yaptık. Yani kiralamış oldum, ikamet adresim belli olsun diye de burayı bildireceğim. Bu arada Haymana’da muhtara gidiyorum ikamet kağıdı alacağım. Muhtar “ seni tanıyamadım nerde oturuyorsun?” diyor, bende elimdeki kira kontratını göstererek “burayı kiraladım, burada oturuyorum”diyorum. Muhtar, “Ben seni hiç görmedim, bilmiyorum, burada da oturmuyorsun” dedi ve ikamet kağıdını vermedi… Ben muhtarı Haymana Kaymakamlığına şikayet ettim. Soruşturma açılmıştı ancak benim hevesim de kaçmıştı, bir ikamet kağıdını bile alamamıştım. Diğer taraftan konuşup gazeteyi çıkaracağımız matbaacı arkadaşta yan çizmeye başladı ve tehditler aldığını söyleyerek vazgeçti. Sonucunda bu işin zor olacağını gördüm. O dönem Haymana Kaymakamı Süleyman Erdoğan görev yapıyordu. Kaymakam beye uğrayıp yaşadıklarımı anlattım, o da ilçede birkaç gazete olması gerektiğini belirtiyor, bana da destek veriyordu. Hatta, “Siz gazete çıkarın resmi ilan konusunda da yardımcı olurum”diyerek Haymana’da birkaç gazete olmasını istiyordu… Ancak, yaşadığımız olumsuzluklar Haymana gibi küçük bir yerleşim alanında sıkıntılarıda beraberinde getireceğin işaretiydi, birde şartlarımızı zaten zorluyorduk… Onun için orada gazete çıkarma amacından vazgeçtik…
/// /// ///
Kaymakam Süleyman Erdoğan’ın Haymana için güzel projeleri vardı. Hatta, bir dizi kampanyalar başlatmıştı. Bu kampanyalarla bir okul yaptırmıştı, silahsızlanma konusunda kampanyalar yapmıştı vb. çalışmaları halkın takdirini de karşılıyordu. Bazı kaplıca otellerinin temizliği konusunda da aldığı şikayetler için çalışmalar yapıyordu… birçok konu da hizmetleri oldu. Haymalılar böyle anlatıyor. Tıklayın http://www.haymanagazetesi.org/index.php?sayfa=yazilar&id=138#.WGItGU1-OAU O dönem Haymana Belediye Başkanı Hacı Aysu idi. Belediye Başkanı Hacı Aysu, zaman içinde Kaymakamdan şikayetçi olmaya başladı. Kaymakam beyi dönemin AK Partili hükümet yetkililerine şikayet ettiği de kamuoyuna bile yansımıştı. 2 yıl sonunda Kaymakam Süleyman Erdoğan’ın tayini çıktı. Kaymakam Süleyman Erdoğan’ın Haymana için yaptıkları ve projeleri vatandaşların hoşuna gitmişti ve ona bir veda yemeği düzenlediler. Çok katılım oldu ve orada bir konuşma yapan kaymakam Süleyman Erdoğan mesajını da şöyle veriyordu. “Hani bizim suyu sıcak, havası sert, insanı mert” diye bir sloganımız vardı. Buna karşın “mert insanı olarak tanıtılan bu yerde namert oku yiyerek gidiyorum” diyerek siyasetin kirliliğini işaret ediyordu.
Yani, Kaymakam Erdoğan gerçekten çalışkandı. Ben o dönem AA, DHA Gölbaşı Temsilcisiyim, kendi gazetelerimiz de var. Haymana’da bu ajansların temsilcisi olmadığı için Gölbaşı’na büromuza kadar gelir, Haymanalıların dertlerini anlatır, yapacaklarını söyler ve bizde ajanslara haber yapardık. Yani, hizmet edeceğim diye gidebildiği yere kadar giderdi. Dedim ya tayini çıkarıldı, son olarak Antalya/Aksu’da görev yaptığını biliyordum. Bir kere telefonla konuşup hal hatır sormuştum, görüşelim deyip öylece kalmıştı. Son olarakta Feto Terör Operasyonları kapsamında görevden alındığını öğrendim. Tabi, şaşırdım, içim burkuldu. Umut ediyorum kurunun yanında yaşta yanmıyordur! dedim kendi kendime… Çünkü biz bu insanı 7 yıl önce Haymana’daki çalışkanlığıyla, Hizmet yapacağım diye gayretleriyle tanıdık. Birde bir siyasetçinin şikayetleri sonucu atamasının yapıldığıyla tanıdık… Ancak ne olursa olsun , Süleyman Erdoğan’ın 2 yıl görev yaptığı Haymana’ya yaptıklarıyla anılan bir kişiliği kaldı… /// /// ///
Ülkemizde İlköğretim okulu mezunundan Milletvekili, ortaöğretim mezunundan Başbakan, üniversite mezunundan Cumhurbaşkanı olunuyor. Yani, halk seçiyor ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yöneten siyasilerimizin eğitim şartları böyle… Birde Türkiye Cumhuriyeti Devleti memuru ya da hizmetlisi olmak için bakın neler isteniyor… Hangi eğitimi alırsa alsın, eğitimine göre kadrolar veriliyor ancak bu kadrolar verilene kadar birçok aşamalardan geçiyor…Bu durum yargı ve güvenlik gibi bazı kamu kurumları için daha da sıkıdır.
Zira bu devleti ve milleti yönetenler halk tarafından seçilen siyasi iktidarlardır, hükümetlerdir... /// /// /// Ve bugün 27 Aralık ... Sadece Ankara için değil, Türk milletinin düşmandan kurtuluşu için, milli mücadelenin başlaması için çok önemli birgün...7 düvele karşı savaşan Türk milletinin 19 Mayıs 1919 yılında Samsun'da yakılan meşalesinin ateşi 27 Aralık 1919 da Mustafa Kemal Atatürk'ün Ankara'ya gelişiyle tüm yurtta tutuştu...Milli mücadele başladı ve... Hoşgeldin Ankara'ya büyük Atatürk... İyi ki geldin...
Selam ve Saygılarımla Bayram Türkmez 27 Aralık 2016 |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.