|
||
Gölbaşı siyasetinde Ankaralılar çok örgütlü... | ||
Güncel Olaylar Haberi | ||
![]() |
||
Gölbaşı siyasetini ve siyasetçisini bizlerin anlaması çok güç… Ancak, sonuçlarını gördükten sonra yorum yapabiliyoruz… Siyasette hemşehricilik birinci etken, değişik cemaatlerin etkisi ikinci etken, etnik kültürlerin etkisi de son etken olarak görülüyor. Siyasi teşkilatlara hakim olanlar Ankaralı hemşehri gurupları olup, 3 büyük parti olan AK Parti, CHP ve MHP’nin ilçe teşkilat başkanları ve yöneticilerinin çoğunluğu da genelde Ankaralı olması bunu gösteriyor. Bunu belediye yönetiminde, belediye meclisinde de görmek mümkündür. Gölbaşı’nın eski belediye başkanları Mümtaz Sarıtaş ile Erdal Eren döneminde başlayan siyasetteki yerli/yabancı çekişmesi bugün nüfusun artmasıyla birlikte seslendirilmese de yine de kulis hareketleri oldukça fazladır. Ankaralı siyaset yapan insanların hergeçen gün artış göstermesi, diğer bölge insanlarının siyaset yapmak istemesi çakışınca rekabet ortamı da kızışıyor. Seçicilik başlıyor. İlçemizdeki hemşehri dernekleri son yıllarda biraz daha aktif olup, başta ekonomik nedenler olmak üzere yönetimler, hemşehrilerinin tamamını harekete geçirememesi bir zafiyet oluşturuyor, bu da baskın hemşehri gurubu olan Ankaralıların etkisinde kalmasına neden oluyor. Bugün ilçe başkanlarına, belediye başkanlarına ve adaylarına baktığımızda en etkili hemşehri gurupları arasında Ankaralılar vardır… Siyasette etkili olan Ankaralılar zaten bellidir… Örencik, Hacılar, Karaoğlan, Hacılar, Tulumtaş, Yavrucuk…siyasetçileri daha örgütlüdür. Yine yakın çevresindeki bulunan Yağlıpınar, Gerder, Gökçehöyük, Hacımuratlı, Oyaca, Karagedik, Selametli, Çimşit, incek vs… gibi mahallelerden de meclis üyesi ya da ilçe yöneticisi düzeyinde örgütsüz siyasetçiler vardır. Bugüne kadar ne bir teşkilat parti yöneticisi, ne de meclis üyesi seçilmeyen köyler/mahallelerde vardır. Bundan sonra Ankaralı siyasetçiler ve siyaset yapmak isteyenler çoğaldığı için seçim onlar için daha da zor olacaktır. Gölbaşı siyasetini yönlendiren merkezdeki siyasetçilerin yanı sıra, Ankaralı olan Balalı, Haymanalı, Beypazarlı, Kızılcahamamlı, Keskinli… gibi Ankaralılarda ilçemizde çoğunlukta olup, siyasette yönetici konumunda değillerdir. Son 5 yıldan beri etkilerini göstermeye başlamışlardır. Ve dediğim gibi Ankaralıların siyaset yapanları o kadar çoğaldı ki, şimdi kendi içlerinde de birçok kişiyi ikna ederek siyasetten geri durdurmaları ya da başka imkanlarla başka yerlere yönlendirmeleri gerekiyor. Diğer taraftan Yerli deyince ilk akla gelen Ankara gurubundan bazı kesim artık Orta Anadolu /İç Anadolu bölgesi insanları hemşehriciliğini benimseyip geniş bir taban oluşturma çabaları da var. Diğer hemşehri gurupları da son yıllarda hareketlendi. Özellikle seçim zamanı aktifleşerek değişik siyasi pazarlıklarla gündeme gelirler. Genel olarak meclis üyeliği pazarlığı yaparlar. Belediye de yöneticilik, istihdam vs. gibi sözler alırlar. Bu vaadler onlara yetmektedir. Bu hemşehri gurupları arasında önceleri Artvinliler ve Bayburtlular çok etkili olup, son yıllarda Çorumlular, Kırşehirliler, Ardahan/Karslılar ve Kırıkkaleliler (Karakeçililer) de etkilerini gösteriyor. Yozgatlılarında çok sayıda nüfusu olmasına rağmen kendi içlerinde örgütsüzlükleri 2014 yerel seçimlerinde kendini gösterdi aynı şekilde Trabzonlular, Samsunlular, Çankırılılar, Gümüşhaneliler… gibi hemşehri dernekleri de örgütsüzlükleri yüzünden meclis üyesi çıkaramıyorlar…Pazarlıklarda zayıf kalıyor! Diğer taraftan Ankaralılar dışındaki hemşehri derneklerinin çoğu seçim zamanı tek bir partiye kanalize olmaya çalışıyor ve böyle olunca diğer parti teşkilatlarında etkisiz kalıyorlar. Tüm parti teşkilatlarına aynı mesafede yaklaşıp, diğer parti teşkilatları için de hemşehrilerini yönlendirebilseler çokseslilikten ve örgütlülükten kaynaklı pazarlıklarla siyasette vs. çok etkili olacakları aşikardır. Ancak, hemşehri dernek yöneticiler genelde kazanma şansı ihtimali olan partiye yöneliyor ve diğer partileri yok sayıyor… Gölbaşı’nda hemşehrilik faaliyetleri 1. derece siyasette çok etkili. Bu etkinin yanı sıra dinsel ve etnik etkilerde mevcuttur. Bunları da zaman zaman sizlerle paylaşmaya çalışacağım. Şu anda Belediye Başkanı Fatih Duruay Ankaralıdır. Fatih Duruay’ın belediye başkanı seçilmesinde Ankaralı seçmenin büyük etkisi olmuştur. Ankaralı orta kuşak siyasetçiler son 12 yıla kadar iktidar olacakları özgüvenini ancak Namık Kemal Doğan’ın adaylığında gördüler. (Daha önceleri belediye yi 20 yıl Gölbaşı’nda yerli yabancı siyaseti diye Mümtaz Sarıtaş ve Erdal Eren yönetmiştir. 1999-2004 yılı arasında Belediye Başkanı seçilen Dr.Cevdet Kara Eren ve Sarıtaş dönemine son vermiştir.) 2004 yılında aday olan Namık Kemal Doğan yaklaşık 1200 oy ile Abdulnasır Haşlak karşısında kaybetti. Bu kayıp sadece Haşlak karşısında değil, İktidar partisi ve Büyükşehir belediyesinin muhalefetinin yanı sıra bazı Ankaralı muhalif guruplarında karşısında durmasıyla az farkla kaybetmesi orta kuşak Ankaralılara büyük bir özgüven kazandırmıştır. Bu özgüveni gören Ankaralıların etkisi 2009 yılında aday olan Yakup Odabaşı’na yaradı. MHP’den Yakup Odabaşı, AK Parti’den Abdulnasır Haşlak, CHP’den Av.Özgür Sağlam karşısında kazandı. Ancak, bu seçimde CHP’nin adayı olan Av. Özgür Sağlam’ın adaylığı o kadar geç açıklandı ki “Erken kalkan yol alır” misali, seçimin MHP ile AK Parti arasında geçeceğini gören vatandaşlar CHP’nin yerel iktidar olmayacağı inancıyla hareket edip, CHP’ye gidebilecek yaklaşık 5000 oyu MHP’ye geçtiği kamuoyunda söylendi. Bu seçimden Yakup Odabaşı başarılı çıkmıştır. 2014 yılı seçimlerinde de yine Fatih Duruay’ın karşısında, MHP’den Yakup Odabaşı CHP’den Ercan Şimşek aday olmuş…Ankaralılar Fatih Duruay’ı ve listesini tercih etmiştir. Yakup Odabaşı aslında kaybetmedi, listesi kaybetmiştir. Yani, yapmış olduğu meclis üyesi listesine çok kişi bir anlam veremedi. Hatta, BELLAS Genel Müdürünü bile meclis üyesi adayı olarak yazmıştır ve seçilmiştir. Yani, yaptığı liste eleştiriye çok açık bir liste olmuştur. 1. Sıraya yazmış olduğu tanınmış muhafazakar isim bu seçimde CHP’lilerden gelecek oylarında da önüne geçmiştir. Onun için liste kaybettirmiştir, diyorum… Evet…sonucunda bir Ankaralı olamıyorsa, başka bir Ankaralı seçiliyor…Seçmen olarakta yoğunlukta olan, siyaset yapanları da çok olan Ankaralıların örgütlü olmaları en büyük avantaj olup, son yıllarda nüfusun artmasıyla birlikte etkisini seçmen bazında kaybediyor ancak siyasi teşkilatlarda etkisini halen sürdürüyor. Ve Ankaralı siyasetçiler artık seçici olmak zorundalar çünkü o kadar çok siyasetçi var ki, hepsi de ya başkan olmak istiyor, ya da meclis üyesi…Bunlar olmazsa belediye yönetimlerinde görev almak istiyorlar... Ancak, diğer hemşehri dernek yöneticileri son yıllarda biraz daha seslerini duyurmakta olup, seçim zamanı tek bir partinin peşinden değilde, tüm partilere eşit mesafede yaklaşıp , hemşehrilerini böyle örgütleyebilirlerse amaçlarına ulaşabilecekleri görülüyor ve daha etkili olabilecekler.
İlçemizdeki siyasi ve sosyal yaşamı anlatmaya devam edeceğim… Aklımda olan önemli bir soru şu, Kürt kökenli vatandaşlar ilçemizin sosyal ve siyasal yaşamında neden yok? Bu sorunun cevabını da aramak istiyorum ve Kürt kökenli vatandaşların ilçemizin sosyal ve siyasal yaşamında olması gerektiğine inanıyorum...Gelecek yazım bu konuyla ilgili olacaktır...Katkı sunmak isteyen olursa yorumlarını beklerim..
Selam ve Saygılarımla Bayram Türkmez 04 Kasım 2016 |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.