|
||
Gölbaşı EVET mi diyecek, HAYIR mı... | ||
Bayram Türkmez Haberi | ||
![]() |
||
Önümüzdeki süreçte Anayasa değişiklikleri ile ilgili bir halk oylaması var. İlçemizden de AK Parti İlçe Başkanı Osman Karaaslan ile Belediye Başkanı Fatih Duruay bu oylamada vatandaşların EVET oyu vermesi için kampanya başlatıp, yazılı ve görsel açıklamalarda bulunuyorlar. Gerek AK Parti İlçe Başkanı Osman Karaaslan’ın, gerek Belediye Başkanı Fatih Duruay’ın Gölbaşılılara oylamada EVET verin demesi çok normal, hem parti, hem de hükümetin temsilcileridir…Tabi başka AK Partililerde mutlaka bu alanda çalışmalar yapıyordur ancak biz ilçemizin en etkili isimlerini aktardık. Çünkü, çıkacak sonuçtan İlçe Başkanı Osman Karaaslan ile Belediye Başkanı Fatih Duruay’ın etkileri değerlendirilecektir. Bu başkanlar Gölbaşılıları nasıl etkileyecek onu bilmiyorum? Ancak, öncelikle bende etkilenmek istiyorum. Çünkü, şu anda EVET ya da HAYIR diyecek konumda değilim. Aklımdaki soruların karşılıklarını bu anayasa değişiklik metninde bulmam şart… Mesela bende halen anlamaya çalışıyorum. Bu anayasa değişiklik maddelerinde; Son birkaç yıldan beri ülkemiz ve milletimiz üzerine kabus gibi çöken, bundan sonra da ülkemiz insanını birbirine düşürecek olan etnik ve dinsel bölücülüğün vermiş olduğu sorunlar ortadan kalkacak mı? Bu değiştirilen anayasa paketi etnik ve dinsel bölücüleri yok edecek mi? Hangi maddeler buna hitap ediyor? Demokrasimize olumlu ve olumsuz etkileri bakımından bakıyorum. Seçmen yaşının 18’e indirilmesini ciddi bulmuyorum onun yerine teşkilat deleğeliğinden milletvekili seçimine kadar her kademe de lider sultasına son verecek bir siyasi partiler kanunu olması gerektiğine inanıyorum. Böyle bir kanun daha sonra çıkartılır mı bilemiyorum. Ve en büyük sorun olan; Siyasete etki yapan, Dinsel, Etnik, Hemşehricilik ve son dönemde de akrabacılık ilişkilerinin ortadan kaldırılıp, bu ve buna benzer belli nüfuzların siyaset üzerindeki etkileri ortadan kaldıracak neler var, neler olacak? Demokrasilerde Denetim çok önemli. Onun içinde Bağımsız denetim kurumlarının işlerliği her kurum ve yönetici için mutlak olması gerekiyor. Ayrıca, yargı bağımsızlığı nasıl sağlanacak? Siyasetin etkisinde nasıl kalmayacak, vicdanıyla cüzdanı arasına nasıl sıkıştırılmayacak! Ve en önemlilerinden birisi de yeni ortaya çıkabilecek bu sistem; bu ülkenin ve milletin bekasında birliğini, dirliğini, bütünlüğünü koruyacabilecek mi! kaosların oluşmasının önüne geçirebilecek mi! Bu soru da temel sorulardan birisi olarak hep düşündürüyor... Bu konularda özellikle açıklayıcı bilgiler verilerek benim gibi anlamak isteyenlere de aydınlatıcı fikirler verilmesi EVET oylarını artıracaktır. Şimdi, AK Parti hükümetinin talebiyle gerçekleşen Anayasa değişikliğinde EVET çıkması AK Partililerinin başarısı olarak değerlendirilebilir. HAYIR çıkması ise kesinlikle CHP başarısı olarak değerlendirilmemelidir. Çünkü, CHP'li olmayan birçok vatandaşın HAYIR dediğini de gördüm...Bunun da bilinmesinde fayda var.
/// /// /// GÖLBAŞILILARDA İSTİYOR ANCAK SOSYAL, SİYASAL VE KÜLTÜREL DİNAMİKLER SESSİZ KALIRSA, VATANDAŞ NE YAPSIN!
Maalesef ülkemizin son yıllardaki başta terör olmak üzere birçok sorunu iyice içimizi kararttı, bizlerde vatandaşlarımız gibi bu terörün yanı sıra, Ortadoğu da kaos oluşturan sömürge ülkelerinin Türkiye ve Türk milleti üzerindeki hesaplarının yanı sıra son dönemde baş gösteren ekonomik sıkıntılardan biran önce kurtulmak istiyoruz. Bu konularda hükümetin çaresiz kaldığı yetkililerin söylemlerinden de belli oluyor ve haklı olarak bu alandaki mücadeleler için halkında desteği istenmektedir. Bence de halkın desteği istenmekle doğru bir yöntem uygulanıyor. Herkes taşın altına elini koyabilmelidir. Halk desteği eksikse bu öncelikle örgütsüzlükten kaynaklı olup, hükümet örgütlü toplumların oluşması için gereğini yapacaktır. STK'ların etkisiz eleman gibi faaliyet göstermesine izin vermeyecek yasalarda çıkartabilmelidir...(Mesela yöneticilerin en fazla 2 dönem görev yapabilmeleri/Sosyal Proje üretimleri şartı gibi) Asker, Polis bu vatan uğruna ölüp şehit oluyorsa, kanını veriyorsa sivillerden de; parası olan parasını, aklı olan aklını, birlik ve beraberliğe gücü olan bu yönünü gösterecek. Bu milleti, millet olma sürecinden alıkoyan, bölen, parçalayan ve buna ortamlar oluşturan her türlü oluşumu ortadan kaldıracak, oluşmasına fırsat vermeyecek çalışmalar yapabilmelidir. Emperyalist ülkelerinin etkili olduğu ekonomik ve kültürel sömürülerin önüne geçmek için gerek köyümüzde, gerek beldemizde, gerek ilçemizde…vb. herkesin gücü yettiği oranda çaba sarfetmesi gerekiyor. Basit anlatımıyla bir örnek verirsek, biz söylüyoruz ya, Türkçe’mize sahip çıkalım, koruyalım, geliştirelim…Ya da Yerli Malı kullanalım veyahut ta Yabancı ürünlerin reklamına alet olmayalım…gibi basit, masrafsız..herkesin yapabileceği eylem ve söylemler var. Eğer, bunları da yapamıyorsak, o zaman neden yapılmadığını sorgulamakta en tabi hak olup, içimizdeki etnik ve dinsel bölücülerin, sömürge ülkelerinin kuklaları olan bu hainleri tanıma fırsatı olur ki bu da büyük bir kazanımdır. Çünkü, Türklerin en büyük sıkıntısı düşmanını tanımamaktır. Türkler, yeter ki, içindeki hainleri, içindeki fitneyi, içindeki düşmanı bir tanısın yeter…İnanın çözüm çok daha kolay olacaktır. Bu ülkenin bütünlüğü, bu milletin birliği, dirliği için çaba sarfetmeyenlerde olabilir, bu da doğaldır ancak Fitne başka bir şey, fitneye dikkat edeceğiz… Kurtuluş savaşını bu millet yaşamıştır. Bu savaş Türk Milletinin aynı zamanda rehberidir. Kurtuluş savaşı sırasındaki düşman ve fitne ne ise bugün de farklı değil. Bu tarihi kuşaktan kuşağa aktararak hem gelecek nesilin şu anda bizlerin yaşadığı kaosları yaşamaması için uyanık olmasını sağlayacağız, hem de birliğimizin, dirliğimizin çimentosu olacaktır. Onun için, Bu devletin bütünlüğü, bu milletin birliği, dirliği konusunda her şartta yapılması gerekenler bellidir. Bunlar içinde Türk devletinin A Planı tutmazsa, B planı tutacaktır. B planı tutmazsa C planı yürürlüğe girecektir. Girmelidirde. Ülkemizde böyle kaoslar yaşıyoruz ancak güzel şeylerde oluyor… Asla, umutsuz olmayacağız… Millet olarak adeta silkeleniyoruz… Üzerimize ölü toprağı serpilmiş halimizden de yakındığımız zamanlar çok oldu. Şimdi bu ölü toprağını silkeleyen söylem ve eylemlerde bu milleti kendine getirecektir. Bu anlamda güzel şeylerde oluyor. Hedefinde; Birliğimizi bütünlüğümüzü sağlayan, Bilinçli vatandaş, üreten bir bilgi toplumu, aklın ve bilimin yolundan yürüyen bir devlet olan hükümetler Türk Milletinin başından eksik olmasın. Yapılacak her türlü çalışmalar, alınacak her türlü kararlar, çıkarılacak her türlü kanunlar, değiştirilecek her türlü anayasaların bunun üzerine kurulu olmasını dilerim.
Selam ve Saygılarımla Bayram Türkmez 26 Ocak 2016 |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.