|
||
GAZETECİLER DERNEĞİ'NE MUHTIRA GİBİ AÇIKLAMA | ||
Güncel Olaylar Haberi | ||
![]() |
||
KAMUOYUNA VE "BAZI ÇEVRELERE" AÇIK MEKTUP!
KAMUOYUNA VE Gölbaşı kamuoyuna, Sivil Toplum Örgütler ’ine, Gölbaşı siyasi kamuoyuna, siyasi parti temsilcilerine ve “malum bazı çevrelere” Gölbaşı Metropol Gazetesi olarak açık mektubumuzdur;
16.01.2013 Perşembe günü Göl-Der Başkanı Sayın İsa Ömercan’ın daveti üzerine Göl-Der’in düzenlemiş olduğu kahvaltılı basın toplantısına katılmamızın akabinde toplantıya katılan Gölbaşı Gazeteciler Derneği’ne üye gazete ve gazeteciler toplantıyı terketmişlerdir.
“Toplantıya Gölbaşı Gazeteciler Derneği’ne üye olmayan gazete ve gazetecilerin davet edilmesi” gerekçe gösterilerek gerçekleştirilen bu protesto sonrasında Sayın Ömercan protestoyu “Anlamsız” olarak nitelendirmiş ve yapılan hareketi tasvip etmediğini, kimler ile etkinlik yapacağına hiç kimsenin rezerv koyamayacağını net bir dille ifade etmiştir.,
Yaşanan bu tatsız olayın sonrasında üzülerek gördüğümüz üzere Gölbaşı Gazeteciler Derneği Başkanı Adnan Tan imzası ile bir basın açıklaması yer almıştır.
Öncelikle bilinmesini isteriz ki bu açıklama aslında uzun süredir bazı kesimlerde var olan ve tarafımızca yaratılan “rahatsızlığın” bir dışa vurumudur.
Bu çevrelere” bugüne değin cevap vermeyişimiz sadece ve sadece; Gölbaşı’na geldiğimiz günden bu yana üzerimizde büyük emeği olduğunu her platformda gıyabında da söylemekten çekinmediğimiz, kendisi ile çalışmış olmaktan bu güne dek her zaman gurur duymuş olduğumuzu ifade ettiğimiz Gölbaşı Gazeteciler Derneği Başkanı ve Gölhaber Başkent Gazetesi İmtiyaz Sahibi Sayın Adnan Tan’a karşı duyduğumuz saygıdan kaynaklanmaktaydı…
Ancak yapılan son yazılı açıklama “isim vermeden” açıkça tarafımız hedef alınarak yapılan bir açıklama olduğu için –Çünkü o toplantıda dernek üyesi olmayan sadece gazetemiz bulunmaktaydı- üzülerek bu kez cevap vermek durumundayız...
Öncelikle Gölbaşı Gazeteciler Derneği’nden yapılan basın açıklamasında “Gerçekleştirilen protestonun derneklerine üye olan gazete ve gazetecilerin haklarının korunması olarak algılanması gerektiği” ifade edilmiştir…
Sormak istiyoruz; Bir sivil toplum örgütünün basın toplantısını terk ederek dernek üyelerinin hangi hakları savunulmuştur? Yahut protestoya gerekçe gösterilen “Dernek üyesi olmayan gazete ve gazetecilerin toplantıya katılması” dernek ve üyelerinin hangi yüksek menfaatlerini(!) tehlikeye sokmuştur? Kamuoyuna böylesi bir gerekçe sunanların bu soruları da yanıtlaması gerekmektedir…
İkinci olarak yapılan açıklamada ““Bir dilekçe ile gazete patronluğu olunan, eline fotoğraf makinesini alanın gazeteci sayıldığı bir toplumda yaşadığımız unutulmamalı.(Cümledeki imla hataları açıklamayı kaleme alanlara aittir)” Ve “…Ama bu arkadaşlar seçim gazete ve gazetecileri olmadıklarını ispatlamalılar.” Gibi talihsiz ve “trajikomik” ifadeler kullanılmıştır… Talihsiz ifadelerdir çünkü Gölbaşı Metropol Gazetesi İmtiyaz Sahibi C.Eren Çelik’in mesleki kariyerini en iyi 2 ayrı periyodda 1,5 yıl süre ile birlikte çalıştığı Gölbaşı Gazeteciler Derneği Başkanı Adnan Tan bilmektedir.
Ama bilmeyenlere, “bilmek istemeyenlere” ve kamuoyuna kısaca o mesleki kariyeri şöyle bir hatırlatalım:
1980 doğumlu olan Gölbaşı Metropol Gazetesi İmtiyaz Sahibi C.Eren Çelik 1999 yılında (19 yaşında) mahalli bir gazetede başladığı meslek yaşantısında IŞIK TV,BAŞKENT TV, BEYAZ TV,PARLAMENTO DERGİSİ,EKONOMETRİ DERGİSİ gibi ulusal kanal ve dergilerde gece sorumluluğu, muhabirlik, editörlük, haber müdürlüğü yapmıştır.
C.Eren Çelik aynı zamanda 2001 yılında 21 yaşında hazırlayıp sunduğu “Günün İçinden” isimli siyasal tartışma programı ile “Türkiye’nin en genç siyasal içerikli program yapımcı-sunucusu” unvanını almıştır ve bu unvan halen kendisine aittir. Celal Eren Çelik 2008-2010 yılları arasında 422 bölüm olmak üzere her gece “Son Ajans” ismiyle BAŞKENT TV’de gece bülteni hazırlayıp sunmuştur.
C.Eren Çelik 2009 yılında Dünya’nın en önemli haber kanallarından birisi olan BBC’nin Türkiye genelinde 435 kişinin katıldığı ve 1,5 aylık eğitim periyodu sonrasında yapılan 2 aşamalı yazılı sınavlarını başarı ile kazanarak 2009 yılında Türkiye genelinde BBC’den “Uluslararası Gazetecilik Sertifikası” almaya hak kazanan 34 kişiden birisi olmuştur.
Sarı Basın kartı sahibi olan Celal Eren Çelik’in internet üzerinden yayınlanmış HANEDAN: BÜYÜK SIR isimli bir de kitabı mevcuttur.
Bu açıklamayı yapanların öncelikle bu CV’nin yakınlarından geçebilmeleri gerekmektedir ki öyle bir ihtimal de bulunmamaktadır!
Açıklamanın “Tirajikomik” tarafı ise bizim gazeteciliğimizi sorgulamaya kalkanların sarı basın kartı olmadığından ötürü Başbakanlık tarafından bu ülkede resmi olarak “gazeteci” olarak kayıtlı dahi gözükmemesidir!
Yani Gölbaşı’nda devletin resmi kayıtlarında Başbakanlık Basın Enformasyon Bürosu tarafından verilen Sarı Basın Kartı’na sahip olarak “mesleki statüsü” resmi olarak “Gazeteci” olan 2 isimden birisi olan Celal Eren Çelik’in mesleki kariyeri resmi kayıtlarda meslekleri “gazeteci” olarak geçmeyen kişilerce sorgulanmaktadır. Bu durum ironik ve trajikomik bir durumdur.
Öte yandan bizim mesleğe adım attığımız 1999 yılında, bizi “seçim gazetesi ve gazetecisi olmadığımıza” dair ispata davet edenlerin ne iş yaptıklarını sormak ve cevabını almak istiyoruz… Ancak sanırız bunun cevabını da Gölbaşı kamuoyu yakından bilmektedir…
Öte yandan “2 yıl gazete çıkardıktan sonra derneğe üye olunabileceği” de açıklamada belirtilmiş… Kurulduğumuz ilk günden beri açıkça söylüyoruz: Gölbaşı Metropol Gazetesi olarak bu derneğe üye OL-MA-YA-CA-ĞIZ! Bizim talebimiz yokken bizim bir talebimiz varmış da kabul edilmiyormuş havasının yaratılmaya çalışılması da oldukça ilginç doğrusu.
Şunu açıkça belirtmek isteriz ki Anayasa’nın 27.Maddesi “Haber Alma Hakkı’nın kısıtlanamayacağını ve bunun suç teşkil ettiğini” açıkça beyan etmiş gerekli makamlara şikayet halinde bu hakkı ihlal edenlere cezai yaptırım uygulanacağı beyan edilmiştir.
Gölbaşı Gazeteciler Derneği partiler, STK’lar ve siyasetçilere “Derneğe üye olmayanların olduğu toplantılara biz katılmayacağız/terk edeceğiz” diyerek dolaylı yoldan bizim haber alma hakkımızı engellemeye çalışmaktadır ve bu üstte de belirttiğimiz gibi Anayasal bir suçtur.
Gerekli mercilere gerekli şikayette bulunmamamız ise tamamen iyi niyetimizden kaynaklanmaktadır…
Ortaya çıkan tabloda “Gazetecilerin mesleki haklarını savunduğunu” iddia eden bir derneğin kendi üyesi olmayan başka gazetecilerin mesleki haklarını ellerinden alma çabası içerisine girmesi gibi ucube bir sonuç ortaya çıkmıştır.
Dernek faaliyeti makam ziyareti, siyasetçi kabulü ve “basın toplantısı terk etme” etkinliklerinden (!)ibaret değildir! Gazetecilerin haklarını bu kadar ince şekilde düşünen Gölbaşı Gazeteciler Derneği’nin kurulduğu günden bu yana yukarıda saydığım etkinlikler(!) dışında Gölbaşı’nda bulunan yerel basının sorunlarının çözümüne, gazete ve gazetecilerin kültürel-sosyal ve mesleki anlamda gelişimine katkısı olan, Gölbaşı yerel basınını “Belediyelere ve kişilerin keyfiyetine” bağlı olmaktan kurtaracak hangi somut proje ve vizyonu ortaya koymuştur?
Bu soruya da yanıt bekliyoruz ancak üzülerek belirtelim ki “Yanıtı olmayan bir soru sorduğumuzu” da biliyoruz…
Açıktır ki burada dert “Derneğe üye olmayan gazete/gazeteci” derneği değildir!
Amaç bir güç gösterisidir! Siyasilere, STK’lara ve partilere “Derneğin istediklerini yapmazsanız sizi medya yolu ile yıpratırız, yalnız kalırsınız” mesajı verilmekte, kurumların ve çeşitli kişilerin “iradelerine ipotek konulmak istenmektedir”
Buradan Gölbaşı’ndaki siyasilere mesajımız “Milli iradeye ipotek konulamaz” şeklinde gösterilen tepkinin “Basına ipotek koymaya çalışan” zihniyete karşı da gösterilmesini beklediğimizdir!
Şu bilinmelidir ki “GAZETECİLİK KİMSENİN TEKELİNDE DEĞİLDİR” . Eğer bu yanılgıda olanlar varsa onlara yanılgılarından bir an önce dönmelerini tavsiye ederiz çünkü biz “bazı çevrelere” ilk çıktığımız ve “3.SAYIDA MI 5.SAYIDA MI KAPANACAK?” diye hakkımızda iddiaya girildiği günden, baskı kalitesi, içeriği ve sayfa sayısı gibi pek çok noktada Gölbaşı’nda ilkleri uygulayan ve kalite çıtasını çok yükseklere çekerek 14. Sayımızı bastığımız güne kadar verdiğimiz “rahatsızlığın” farkındayız!
Bundan sonra da davet edildiğimiz her toplantıya icabet edeceğiz, Dernek üyelerinin toplantıları terk edip etmemeleri ise kendi keyiflerine kalmış bir olay!
Bugüne kadar saygımızdan doğan sessizliğimizi “kurbanlık koyun” olmamıza yoranlar fena halde yanılıyorlar. Kurbanlık koyun olmadık olmayacağız!
Bu arada GÖL-DER Başkanı Sn. İsa Ömercan’a da tutarlı ve dik duruşu için teşekkür ediyoruz… Bazı çevrelere verdiğimiz ve bundan sonra da memnuniyetle vereceğimiz “KALICI RAHATSIZLIKTAN ÖTÜRÜ” özür dileriz! Taktir Gölbaşı kamuoyuna aittir! SAYGILARIMIZLA GÖLBAŞI METROPOL GAZETESİ ADINA İMTİYAZ SAHİBİ C.EREN ÇELİK |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.