ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Acar, ODTÜ’nün çeşitli medya kuruluşlarında tartışmaya konu olan yollardan biri olan Anadolu Bulvarı’nı Konya Yolu’na bağlayacak güzergah üzerindeki araziyi 1993’de Karayollarına terk ettiğini bildirdi. Acar, Eymir Gölü’ne de yayaların girmesinde bir kısıtlama olmadığını belirtti.
Bu haber ve demeçler nedeniyle, Eymir Gölü’nün ve ODTÜ Ormanının değerini bilen ODTÜ’lü ve Ankaralıların haklı endişeler yaşadığını dile getiren Acar,
"ODTÜ olarak, zamanımızı ve enerjimizi, eğitim, araştırma ve toplumsal sorumluluk alanlarındaki projelerimize yöneltmek istememize rağmen, basında çıkan
eksik ve yanlış haberler, ODTÜ’ye ve ODTÜ’lülere yöneltilen haksız eleştiriler ve bu haberlerle ilgili olarak gelen yüzlerce destek mesajı ve dilekçesi, bu konuda
bir açıklama yapılmasını zorunlu hale getirmektedir" dedi.
Rektör Acar, konuşmasında "ODTÜ İmar Planı", "Düzenleme Ortaklık Payı (DOP)", "Eymir Gölü" ve "Yol ve Kent-İçi Ulaşım Konusu" başlıkları adı
altında bilgiler verdi.
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin 2008’de "ODTÜ binalarının kaçak olduğu" suçlamasıyla 45 bina grubunun yıkılmasına ve üniversiteye yaklaşık 1,8
trilyon lira (1.8 milyon TL) ceza kesilmesine karar verdiğini belirten Acar, ODTÜ Rektörlüğü’nün bu tarihte yıkım ve ceza kararlarını mahkemeye götürdüğünü ve
açtığı 45 ayrı davaya bakan farklı mahkemelerin hepsinin, yıkım ve ceza kararlarının yasal dayanağı olmadığını ve kamu yararına aykırı olduğunu hükme bağladığını bildirdi.
Acar, devlet kurumları arasında sansasyon yaratacak tartışmaların içinde olmak istemediklerinden o tarihte bu konuyu basına yansıtmadıklarını söyledi.
İddia edilenin aksine, ODTÜ’nün kurulduğu günden bu yana planlı bir şekilde geliştiğine işaret eden Acar, ODTÜ’deki yapılaşmanın şehir planlaması ve mimarlık
alanında en üst standartlarla yürütüldüğünü, ODTÜ Ankara yerleşkesinin, çok sayıda uluslararası mimarlık ve çevre ödülleri aldığını ve "Cumhuriyet Döneminin
En Önemli 20 Mimari Eseri" arasında sayıldığını bildirdi.
-ODTÜ’NÜN 1994’DEN BERİ İMAR PLANI VAR"-
Kamuoyuna, "ODTÜ’nün imar planı yoktur" şeklinde yanlış bilgi verildiğini söyleyen Acar, bunun doğru olmadığını belirterek, üniversitenin 1994’te Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından onaylanmış 1/5.000’lik ve 2008 yılında Çankaya Belediyesi tarafından onaylanmış 1/1.000’lik imar planlarının bulunduğunu kaydetti.
Ancak, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Eylül 2008’de aldığı bir kararla bu planları reddettiğini ve yeniden "Koruma Amaçlı İmar Planı" yapılmasını
talep ettiğini belirten Acar, "Koruma Amaçlı 1/5.000’lik İmar Planı çalışması, Ankara Büyükşehir Belediyesinin de dahil olduğu yasal aşamalar izlenerek
yürütülmüştür. Büyükşehir tarafından talep edilen Koruma Amaçlı İmar Planı, onay için Büyükşehir Belediyesine sunulma aşamasına gelmiştir. Tahmin ediyoruz ki
bayram sonrasında bu plan sunulacaktır" dedi.
"BELEDİYENİN DOP TALEBİ YASANIN RUHUNA AYKIRI"-
Son bir ay içinde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanının basında çıkan demeçlerinden, 1/5.000’lik İmar Planının onaylanması için ODTÜ arazisinin yüzde
35-40’ını Düzenleme Ortaklık Payı (DOP) olarak talep etme niyeti olduğunun anlaşıldığını belirten Acar, ODTÜ’den ve benzer durumdaki diğer kampüs üniversitelerinden İmar Kanunu’nun 18. maddesinde yer alan DOP olarak arazi talep
edilmesinin, yasanın ruhuna aykırı olduğunu anlattı.
ODTÜ arazisinin çok sayıda doğal sit alanını ve tarihi sit alanını bünyesinde barındırdığına işaret eden Acar, ODTÜ arazisinin bugün Türkiye’de ve
dünyada nadir bulunan çok sayıda canlının, çiçek, bitki, kelebek, kuş ve diğer yabani hayvanın yaşadığı bir bölge olduğuna dikkati çekti.
"EYMİR GÖLÜ’NÜN YAYA GİRİŞİNDE KISITLAMA YOK"-
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökcek’in bazı aralıklarla, "Eymir Gölü’nü Halka Açacağız" şeklinde demeçler verdiğini dile getiren Acar,
İmar Planı’nın onaylanması aşamasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından, DOP karşılığı olarak Eymir Gölü’nün ODTÜ’den talep edileceğinin gazetelere
yansıdığını ifade etti.
Acar, şöyle konuştu:
"ODTÜ, yıllardır kendi olanaklarıyla Eymir Gölü’nün çevresini ağaçlandırmış, doğal çevresini kirliliğe ve çarpık yapılaşmaya karşı korumuş ve
hep Ankaralıların kullanımına sunmuştur. Eymir Gölü’ne yaya girişlerde bir kısıtlama veya ücret söz konusu değildir. Sadece doğal çevreyi ve kullanıcıları
aşırı araç trafiğinden korumak amacıyla özel araç girişleri için Göl Kartı istenmektedir. Kıyı Kanunu su havzalarında kıyıdan itibaren 100 metrelik bandın
kamuya açılmasını emreder. Tüm göl bölgesi, Or-An Bölgesindeki ODTÜ Ormanı kamuya açıktır. Eymir Gölü bugün halkın rekreasyon ihtiyacına cevap verdiği gibi eğitim
ve bilimsel araştırma amaçlarıyla da yoğun olarak kullanılmaktadır."
-"TARTIŞMALI YOLUN BİRİNİ KARAYOLLARINA TERK ETTİK"-
Prof. Dr. Acar, son ay içinde Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı, ATO ve ASO Başkanlarının ODTÜ arazisi içinden yol geçirilmesi konusunda basında
demeçler verdiklerine ve "ODTÜ, Ankara’nın Gelişmesini Engellemesin" şeklinde ifadelerin kullanıldığına işaret etti.
Kamuoyunda tartışmaya açılan yollardan bir tanesinin, "Anadolu Bulvarı’nı Konya Yolu’na bağlayan yol projesi" olduğunu anlatan Acar, ODTÜ’nün
Anadolu Bulvarı’nı Konya Yolu’na bağlayacak güzergah üzerindeki araziyi 1993 yılında Karayollarına terk ettiğini ve böylece bu tartışmaların tarafından
ODTÜ’nün bulunmadığını söyledi.
Gündeme tekrar getirilen ikinci projenin "Ankara Büyükşehir Belediyesince yapılan 1/25000 ölçekli planda bulunan Bilkent Yolu ile Anadolu Bulvarı arasında ve Eskişehir Yolu’na paralel olarak önerilen yol" olduğunu
belirten Acar, "ODTÜ’nün eğitim binaları arasından geçmesi planlanan bu yol, şehircilik ilkeleriyle bağdaşmadığı, üniversitenin bütünlüğünü bozacağı, can
tehlikesi oluşturacağı ve kamu yararına aykırı olduğu gerekçeleriyle mahkemeler tarafından uygun görülmemiştir" dedi.
Acar, ODTÜ’nün, doğal ve arkeolojik sit alanları ile orman olarak tescil edilmiş alanları tahrip etmeden yapılacak tünel uygulamalarını hep önerdiğini ve
desteklediğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tabii ki kampüsün ikiye bölünmesini kabul edemeyiz. Kampüsün ortasından şehirlerarası yol filan geçmez. Bunun hiçbir savunulur bir tarafı yok. Biz doğal
sit alanları, arkeolojik sit alanları zarar görmesin diyoruz. Bunları sağlayacak herhangi bir çözüme biz açığız. Eğer tünelle geçmek istiyorsa, böyle
geçilebilecekse, bakalım... Ama bugüne kadar böyle bir proje bize gelmedi. Bize sadece bir çözüm aranıyorsa, besbelli bu basındaki demeçlerle gelmeyecek bu
çözüm."
Ankara’nın trafik sorununun çözümü için, yeni yollar açmaktan çok, toplu taşıma sisteminin geliştirilmesine ihtiyaç bulunduğunu belirten Acar, Eskişehir yolu aksında, araç trafiğinin her gün artmasının başlıca nedeninin metro sisteminin uzun yıllardır hizmete sokulmaması olduğunu söyledi. Acar, "Metro ve
diğer toplu taşıma sistemleri devreye girmediği takdirde, Ankara’nın ulaşım sorunlarına kalıcı çare bulunamayacaktır" görüşünü bildirdi.
-İŞTAH KABARTIYORLAR-
Rektör Acar, açıklamalarının ardından soruları da yanıtladı. "Her gördüğümüz yeşile bir bina dikmek zorunda değiliz" diye konuşan Acar, bunun kent kalitesiyle bağdaşmadığını söyledi.
ODTÜ arazisinin yüzde 85’inin tescilli orman alanı olduğunu, burada yapılaşmanın zaten mümkün olmadığının altını çizen Acar, ODTÜ’nün buralarda
benzin istasyonu gibi rant getirecek yolları seçmediğini, tam aksine Ankara’ya bir orman ve gölün kazandırıldığını söyledi.
Mogan Gölü’nde farklı hizmetler sunulduğuna işaret eden Acar, "Eymir Gölü’nü doğal haliyle tutmaya kararlıyız. Belki de bu göl bölgesi, Orta Anadolu’da bakir kalan ender su havzalarından bir tanesidir. Bugün ODTÜ olmasa,
kahverengi suyundan yanına yanaşamayacağınız, çevresindeki binalardan zaten gölü göremeyeceğiniz bir tek ağacın kalmadığı bir çevre olacaktı. Dolayısıyla şimdi
oraya bakıp da iştah kabartmanın, ben hiçbir anlamını görmüyorum" dedi. |