Böyle bir hizmet olmaz! Hizmet edeceğiz diye, daha beter etmeyin!
HASTANE YAPACAĞIZ DİYE, GÖLBAŞI’NI YOK ETMEYİN!
Biliyorsunuz geçen ay Gölbaşı’na bir devlet hastanesi daha yapılması için arsa arayışları vardı. Sonunda 4 parsel olarak bilinen TEK Yolu üzerindeki yeşil alan olarak bilinen alandan 100 dönümlük bölümünü hastane yeri olarak tahsis edilmesi istendi.
Bunu isteyen, AKP Milletvekili, Sağlık Komisyon Başkanı, Yanında kim vardı, İlçenin diğer yöneticileri olan Kaymakam bey, Belediye Başkanı, AKP İlçe Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleri ile bazı meclis üyeleri vardı.
Bu bölgenin hastane gibi değişik inşaat alanlarına açılması Gölbaşı’nın oksijen kaynağı olarak görülen bir alanın yok edilmesine çanak tutmaktan başka bir şey değil. Bu alan Başkentin sayılı fuar alanlarından biri olabilecekken, buraya daha değişik imaj projeler var iken tutupta hastane yapmak gibi inşaatlara açmak yeşil alanın katliamına fırsat veren bir cinayet olacaktır.
Gölbaşı’na hizmet isteyenler öncelikle ilçenin doğal yaşamının bozulmasına fırsat vermeden hizmet üretilmesini sağlamalıdır. Yoksa, hizmet yaptırıyoruz, alıyoruz diye ilçenin kendi içinde yok olmasını sağlayacak projeleri desteklemeleri gelecekte karşılarına çıkacaktır.
Yani, başkentte, hatta Türkiye’ye hitap eden bir projenin yapılmasını sağlarsınız Gölbaşı’nın Turizmden tutunda, sosyal, kültürel ve ekonomik yaşamını pozitif yönde etkilenmesine destek verirsiniz. Ya da yeşil alanı bozarak bir hastane yapımına izin vererek hergün ambulans siren sesleriyle uyanan insanlarla karşılaşırsınız.
Bu arada İlçemize hastane yapılacaksa TOKİ yolu üzerinde Örencik bölgesinde imar planlarında hastane yeri var, 40 dönüm arazi tahsis edilmiş. Yapın buraya yerini bulsun, hem de akılcı bir hizmet olsun.
Diğer türlüsü hizmet değil tamamen bir hezimet olarak gelecekte yapanların karşısına çıkacaktır.
KONYA YOLU’NA VİYADÜK PROJESİ KABUL EDİLEMEZ…
Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek uzun zamandan beri gelmediği ilçemize gelerek müjdeli haberler verdi. Sorunları çözmek için bazı sözler verdi. En önemlisi ise Konya Yolu geçit projesi olup, bu konu da. “Seçimden önce yapılan ankette halkın yüzde 75’i viyadük yapılmasını istedi, bunu yapacağız altlarını da dükkanlar yapacağız.” dedi.
Bu ve yukarıda yazdığım konu hakkında hadi iktidar partisi teşkilatını anlarım sessiz kalmasını da muhalefet partileri niye sessiz kalıyor onu anlamam.
Viyadük yapılması demek Konya yolunun üzerinden düşünün kü en az 8-10 metre yüksekliğinde bir köprünün geçirilmesi anlamı taşıyor ki, bu proje sanıyorum ki şu anki halini aratacak bir uygulama olur. Gölbaşı’nı doğu, batı diye daha da ayırır, iki yakasını bir daha geriye getirmek içinde büyük masraflar gerektirir.
Bu viyadük nereden çıktı anlamak güç! Şimdi buraya viyadük yapacaksınız, bir çok maliyet olacak! Altlarını işyerleri yapacaksınız iki yolu iyice ayıracaksınız. Bunları yaparken yolu zaten traşlamak durumunda kalacaksınız. Şimdi bu proje de nereye baksanız bir sakatlık var. Bu projeyi neden kimse sorgulamıyor anlamakta güçlük çekiyorum! Yoksa benmi bu projeyi yanlış yorumluyorum…Ancak, bu viyadük projesi ilçeye uygulanırsa kesinlikle rezalet bir proje olur. Ankara caddesi üzerindeki esnaflar gelip geçen yolculardanyararlanamaz! Ankara caddesi üzerindeki binaların önü kapanacak ve çok çirkin bir görüntü olacak. Ve en önemlisi de bildiğim kadarıyla 15 yıl önce de buraya viyadük yapılması gündeme gelmiş ancak ÇED raporu olumsuz çıkmıştı.
Ben bu projenin ilçeyi iyice çirkinleştireceğini düşünüyorum. Ayrıca gereksiz maliyetler ortaya çıkaracaktır. Kolay ve en yararlı proje olan yolu traşlayarak Ankara Caddesi seviyesine indirip, 3 ayrı kavşak yapılıp 5-6 ayrı trafik sinyalizasyon lambalarıyla bir geçit vermek en akılcı proje olacaktır.
Bu konu da sanıyorum ilçenin STK temsilcilerinin de açıklamaları olacaktır, belki siyasi parti temsilcilerinin de olacaktır. Olması da gerekiyor. Doğru ya da yanlışlığını ortaya koymalılar. Bana göre yanlış olan, kimbilir belki de doğrudur! Ancak, ben böyle düşünüyorum. Bu ilçenin geleceğinin çirkin şekilde beton yığını haline getirilmesini doğru bulmuyorum.
Şu da aklıma geliyor, Gölbaşı'na hizmet getirmemek için böyle çirkin projeler özellikle mi sunuluyor! diye de düşünmeden geçemiyorum..
Yani, Gölbaşı’na hizmet körü körüne istenmez,hizmet, insan odaklı olacak. Doğal yaşamın özellikleri bozulmadan yapılacak hizmetler yerinde hizmet olacaktır.
GÖLBAŞI'NDA HER TÜRLÜ TURİZM SEKTÖRÜ OLURDA
BURANIN HAVASINI HER AN SOLUMAK GEREK, HİSSETMEK GEREK..
Gölbaşı her türlü turizm sektörüne hitap edebilecek bir yerleşim alanı olduğu halde sadec hafta sonları etiketi halen devam ediyor. Gençlik turizmi, Tarım Turizmi, İnanç Turizmi, Doğa Turizmi...aklınıza ne gelirse sıralayın hepsine hitap eden bir yerleşim alanıdır. Ancak, şu haftasonu göl kıyısı dinlence den başka, eğlencesi de pek yok! elimizde bişey yok. Bu konu da eksiklik çok. Bunu Beypazarı'ndan gelen insanlar/yetkili/ilgililer yapamaz, zaten ben yapacaklarına da inanmıyorum. Çünkü, Beypazarı'nın önüne geçirmezler. Hafta sonu olsa bile bakın kış mevsimi geldi, kış turizmine yönelik hiçbir çalışma yapılmadı. O kadar kar var, her taraf tepe, kaydırak yerleri olduğu halde basit bir çalışma ile bu yön değerlendirilmedi ya da göl kıyısının bir bölümü kontrol altına alınarak basitbuz pateni gibi bir etkinlikte oluşturulabilirdi. Ya da diğer turizm beldelerinde olduğu gibi 1 aylığına da olsa şamyel bot ve kızak kaydırak alanları rahatlıkla oluşturulabilirdi. Aslında düşününce bu konularda birçok ufak-tefekyapılabilecekler aklımıza geliyor. Ancak, Belediye'de Beypazar'ından gelen görevlilerin aklına neden se bir türlü gelmiyor!Ben bu kişilerin Gölbaşı'na proje üreteceklerini de sanmıyorum. Yapsa yapsa çilek üretimi gibi çakma projeler üretirler...
Selam ve saygılarımla |