Bayram Türkmez
Türkiye Avrupa Birliği'ne girebilmek için yasalarını, politikalarını bunun üzerine kuruyor. Osmanlı Dönemi'nin sondöneminde deAvrupa Birliği gündem de idi, son 20 yıldan beri de daha yoğun olarak gündemimizde olup, bir devlet politikası haline geldi, Avrupa Birliği bakanlığı bile kuruldu.
Hiçbir siyasi partinin karşı çıkmadığı Avrupa Birliği üyeliği üzerine yürütülen çalışmaların en başındaki amacı Avrupa Birliği ilkelerini benimsemek ve uygulamak.
Demokrasi ve insan hakları adına yapılması gereken kriterler var. Bu kriterler ülkemizde gerçekleştiği sürece demokrasimiz, insanlığa saygımız, sağlıklı tüketim, verimli üretim vb. birçok kriter de pozitif yönde değişiyor.
Devlet yöneticileri olan Hükümet bu kriterleri uygulamak zorunda olup,uygulayıp uygulamadığın bu ülkenin vatandaşları takip ederek, sorgulaması gerekiyor. Diğer sorgulayan kurum ise Avrupa Birliği olup, bu konuda neler yapıldığı, neler yapılmas gerektiğini anlatan raporlar yazıyor.
Bu raporları en başta okuması ve yorumlaması gereken, bu çalışmaların toplum yararına ya da zararına olduğunu anlatması gereken yerel yönetimler, siyasi temsilciler, sivil toplum örgütlei ya da yerel yöneticiler olup ancak bu konu da haddinden fazla ilgisiz kalmaktadırlar.
Sanki, bu AB kriterleri bu ülkeyi etkilerken, kendi yaşadıkları yeri etkilemeyip, kendi geleceklerine hiç etki yapmayacakmış gibi duruyorlar.
Bu umursamaz, vurgundaymaz ve bilinçsiz yaklaşım yaşadıkları bölgelerdeki toplumları ülkenin nereye ve nasıl gittiği konusunda, daha iyi bir yaşam için neler yapılması konusunda aydınlatmadıkları gibi, gelecek konusunda da fikirlerinin olmadığını, neler olacağı konusunda ne yapacaklarını bilmediklerini gösteriyor.
2011 yılı Avrupa Birliği İlerleme Raporunun Türkçe çevirisine aşağıdaki verilen bağlantı adresinden ulaşabilirsiniz. Sağlıklı ve mutlu günler dileriz.
http://ab.gov.tr/files/AB_Iliskileri/AdaylikSureci/IlerlemeRaporlari/2011_ilerleme_raporu_tr.pdf |