Moved Permanently

2021 yılı TÜRKÇE YILI GÖLBAŞI'NDA NASIL ETKİ YAPTI!

MADEM TÜRKÇE YILI İLAN EDİLDİ, GEREĞİNİ DE YAPALIM!

   2021 yılı TÜRKÇE YILI ilan edildi.

   Türkçe Yılı ilan edilmesi Gölbaşı'nda gerek kamu da, gerek özel yaşamlarında her alanda  konuşmaları ve yazışmaları nasıl etkiledi?

   Acaba artı bir etkileşim var mı? Ya da Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2021 yılını Türkçe Yılı ilan etti diye buna siyasi gözlükle bakıpta,  gerek kamu da, gerek siyasi yönetimlerde gerekse özel yaşamda yabancı kökenli kelime kullanan varmıdır?

    Bugün Türkçe'nin kökleri Anadolu Türkçesi'nden gelmekte olup, (Azerbaycan örneği) TDK İstanbul Türkçesi'ni bugüne kadar yorumlamaya çalışmış ancak köklerini arapça, farsça,ibranice, yunanca...ya da diğer yabancı kökenler olduğunu da belirterek, zaman içinde Türkçeleşmiş, milletin ortak kullandığı kelimeleri de zor durumda bırakmış, hatta kültürel bölünmelere neden olmuştur.

  Zira, Türkçeleşmiş kelimelerin kökleri de  yabancılıktan çıktığı için  artık onlarında Türkçe olduğu anlatılması gerekiyor.

  Bundan birkaç yıl önce internette öyle bir program yapmışlar ki soruyor size "İsminizi söyleyin anlamını ve kökenini bildirelim.." Hangi ismi yazarsanız yazın köklerini hep yabancı kelimelere bağlayan bir sistem yapmışlardı. Yani, Türkçe'yi köksüzlük halinde bırakıp, bu millette de bir kök sorunu yaşatacak çok sinsi düşünülmüş bir organizasyonun ürünü olduğu belliydi. Sonra uyandı sanırım insanlarımız bu duruma şimdi pek görülmüyor. Madem öyle TDK öyle bir program yapmalı ki, Tüm milletinin kabul ettiği tüm isimler, kavramların kökü  Türkçe'ye çıkabilmelidir. Bunu yapmalılar.

     Anadolu'da yaşayıpta Türkçeleşmiş kelimeler artık Türk Milletinindir.  Esas sorun Türkçe kurallarına uymayan, (okunduğu gibi yazılıp, yazıldığı gibi okunmayan) Türkçesi veya karşılığı var iken resmen Yabancı kökenli kelimeleri Türk Milleti'ne empoze etmeye çalışarak "kültürel bölünmelere" fırsatlar sunulmasındadır.

   Son yıllarda Türkçemize özellikle medya tarafından sokulan Medaratör kelimesi ya da yine ulusal basın mensupları tarafından çok sık kullanılan Pandemi kelimesi... bunlarda yabancı kökenli olup, Türkçe karşılıkları olan kelimeler söylenmesinden kaçınılıyor.

  Gölbaşı'nda bile bundan birkaç yıl önce Belediye'nin Esnaf Odası'na kiraladığı çay bahçesinde BİSTRO yazılı tabelasının Türkçe olmadığını söyleyip, değiştirilmesini istedik, hatta bu Manzara Kafe'nin camlarında bile vardı, bir türlü bunu kaldırılmasını sağlayamadık. Niye böyle Türkçe'yi yabancı kelimeler karşısında ezdiriyorlar, yabancıyı tercih ediyorlar da Türkçe'yi sevmiyorlar!

NEDEN? diye herkesin sorması gerekiyor. NEDEN?

   Ve Gerek Televizyonlar, gerek gazeteler, Sosyal Medya gibi topluma hitap eden kurum, kuruluşlar ve buralarda görev yapanlar, yazanlar, söyleyenler TÜRKÇE KAMPANYASI konusunda hareket etmedikten sonra görülüyor ku bu tür çalışmaların sonucu da hüsran olacaktır.

FARKINDALIK İÇİN YAPTIRIMLARA DA İHTİYAÇ VAR!

   Madem Türkçe Yılı ilan edildi öncelikle Kamunun tüm birimlerine Türkçe kelimeler kullanması yönünde genelgeler gönderilerek yaptırım uygulaması gerekir. Hatta, uymayanlara da sicil notu verilmesi gerekir.

   Eğer genelgeler gönderildiyse bazı kamu kurumları temsilcileri gerek sosyal medya da, gerekse televizyon konuşmalarında halen Türkçe  bilerek/bilmeyerek niye katlediyor!

   Madem Türkçe Yılı ilan edildi, başta kendi siyasi parti temsilcilerine ve üyelerine Türkçe'ye uymaları konusunda uyarılar yapılarak, uymayanlara yaptırımlar getirilmesi gerekir.

   Madem Türkçe Yılı ilan edildi, zaten Anayasa da bu hüküm açıktır. Özellikle Televizyon sunucularına, programcılarına, habercilerine...Türkçe ye uyum konusunda çağrılar yapılarak, görev kriterleri arasında yer alması da sağlanmalıdır.

    Türkçe'nin siyaseti mi olurmuş?

Madem Türkçe Yılı 2021 yılı Türk Milleti'ne kutlu olsun.

Saygılarımla

Bayram Türkmez

22 Şubat 2021