Gölbaşı bir dönem Ateş Tugla Ocaklarıyla anılıyordu!
ATEŞ TUĞLASI OCAK İŞLETMECİLERİ, ANDEZİT TAŞ İŞLETMECİLERİ GİBİ ŞANSLI OLMADI! Gölbaşı’nda 1970’li yıllarda ateş tuğlası ocakları vardı ve bu ocaklar ilçeye göçü hızlandırmasının yanı sıra istihdama da büyük katkı sağlıyorlardı.

Bayram Türkmez arşiv yazısı 2017
ATEŞ TUĞLASI OCAK İŞLETMECİLERİ, ANDEZİT TAŞ İŞLETMECİLERİ GİBİ ŞANSLI OLMADI!
Gölbaşı’nda 1970’li yıllarda ateş tuğlası ocakları vardı ve bu ocaklar ilçeye göçü hızlandırmasının yanı sıra istihdama da büyük katkı sağlıyorlardı.
Bu ocaklarda Ateş Tuğlası Üretilir, kamyon kamyon satılırdı. İlçenin önemli bir sektörüydü.
Hammaddesi Balçık çamuru olup, bugün kü sanayi sitesinin olduğu bölge olan 4 parselde çoğunluğu olmak üzere daha sonra Haymana Yolu kıyısı Doktorlar Sitesi’nin bulunduğu alanda faaliyetlerini sürdürüyorlardı.
Burada çalışanlar genelde orta Anadolu bölgesi insanları olup, balçığın çiğnenerek çamurlaşması, kalıplara dökülmesi, kafes yapılarak kurutulması, daha sonra sırtına semer takan işçiler aracılığı ile bu ocakların yapımına başlanması hepsi bir emekti…
Çamuru kuruyan kalıplardan çıkan tuğlaları taşıyıp istifleyen ve her katta kömür tozu atarak daha sonra yakılması için hazırlanan ve sonucunda pişecek olan o ham balçığın ateş tuğlası olma süreci Gölbaşı’nda yaşanıyordu.
GÖLBAŞI’NDA BİR DEVRİN SONU...
GÖLBAŞI'NDA BU TUĞLACILAR OLMASAYDI, İLÇEMİZ NASIL KURULUR VE GELİŞİRDİ!
Gölbaşı bundan 80 yıl önce ateş tuğlası ocaklarıyla anılıyordu. Bugün hiçbir ocak tütmüyor. Bizim Andezit Taşçılar kadar şanslı olamadılar.
Zira, Gölbaşı’nın Büyükşehir Belediyesi sınırları içine dahil edilmesiyle birlikte azalmaya başlayan ateş tuğlası ocakları iyice yok olmaya mahkum edildi. Andezit taşı üreticileri de yeşil alanları işgal ediyorlardı ancak 30 yıllık bir mazisi vardı ve dönemin Belediye Başkanı Dr.Cevdet Kara hazineden, belediye aracılığı ile tahsis ettirdiği 5’er dönümlük Gerder bölgesindeki yerleri altyapısını da yaparak onlara teslim etmişti. Ateş Tugla ocak sahiplerinin böyle bir ortamı olmadı, belki de hammadde sorunu yüzünden, bilemiyorum.
1940 yıllara dayanan Ateş Tuglası / Desdi Ocaklarının ilçemizin ekonomisine ve istihdamına büyük katkıları vardır. Ve temelinde Konya/Sille den gelen girişimcilerin olduğu görülüyor.
1940 yıllarında Gölbaşı’na Konya'dan gelen Mithat Atabek’in bu sektörün öncülüğünü yaptığı, daha sonra, Baldudak İlkokulu’nu yaptıran Çankırılı Hasan Baldudak’ın bu sektöre girmesiyle tüm ocakların ürettiklerini pazarlama konusunda da çalışmalar yaptığı anlaşılıyor.
1940 yıllarında yine Konyalı olan Karşıyaka Mahallesi'nde Bardakçı ailesi tarafından işletilen desti ocaklarını konyalı Önen ailesine devredince kendileri de Çift Horoz Tuğla ve Kiremit Fabrikası’nı 1950 li yıllarda kuruyor. Ateş tuğlası ve Desdi ocaklarını yine Konyalı Kadir Mezin Önen/Mehmet Önen ile sonrasında akrabaları, bugün halen faaliyetini sürdüren babaları Abdulkadir Önen'den, Konyalı Çömlekçi İbrahim, Ahmet ve Mustafa kardeşlere kadar ulaşır.
Bu alanda Kırşehirli Rıza Yiğit, Yozgatlı Kör Niyazi’nin de ateş tuğlası üreticileri arasında yer aldığı belirtilen “Sevginin Başkenti Gölbaşı-S-160) kitapta hayli detaylı bilgiler var. Hasan bey, Mithat Baba ve Hacı Abdullah Akagündüz ile Kayserili Karagavur lakaplı girişimcilerin ilk öncüleri olduğu belirtilir.
Ayrıca, 1980 li yıllarda da, Kırşehirli Kürt Maho lakaplı Koç ailesi, Kırşehirli Kör Mustafa lakaplı Mustafa Şahin , Kırşehirli İzzet Atsız, Kırşehirli Raşit Çoşkun, Dağıstan Çoşkun kardeşler, Kırşehirli Ferhat Adıgüzel, Kırşehirli Nurettin Deli, “Kırşehirli Şıko Bayındır, Yozgatlı Seyfi Güneş…gibi girişimcilerin ateş tuğlası ocakları vardı. Bu ocaklar, bugün kü Sanayi Sitesi bölgesi ile Haymana Yolu Doktorlar Sitesi bölgesinde yerlerini almıştı.
Bu ateş tuğlasını işletenlerin çoğu Kırşehir’den göç eden aileler olmak üzere orta anadolunun insanlarıydı…
Gölbaşı, 1990 yılında Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edildi, 1991 yılında da Büyükşehir Belediyesi’ne bağlandı.
Ancak, 1990 yılından önce ateş tuğlası ocakları yavaş yavaş kapanmaya başlamıştı.
İşletmeciler her şeyi kendi imkanlarıyla yapıyorlar, ne belediye den, ne de hükümetten bir destek alıyorlardı. Ancak, dayanabildiler 1990 yılına kadar.
Zaten, Gölbaşı’nın ilk yapı kooperatifi olan sonradan site haline alan Doktorlar Sitesi bir kısım tuğla ocaklarının olduğu bölgeye yapılmaya başlamıştı. Gölbaşı Sanayisi de yine Tuğla Ocaklarının olduğu bölge ye planlanmıştı.
Sanayi Sitesi’nin altında bulunan göletlerin yanında faaliyet gösteren ateş tuğlası ocaklarının yeri yeşil alan olup, doktorlar sitesinin olduğu bölge de şahıs arazileri vardı.
Dönemin belediye yöneticileri böyle planlanmasına izin vermişti. Sanayi Sitesi dönemin Belediye Başkanı Mümtaz Sarıtaş döneminde yapılmış, Doktorlar Sitesinin yapımınına da dönemin Belediye Başkanı Erdal Eren döneminde başlanmıştı.
Ateş Tuğlası Ocağı işletmecileri; 1990 yılından sonra yine TEK yolu üzerinde bulunan 4 parsel üzerine kurdurulan Andezit Taş işletmecileri kadar şanslı değillerdi.
Çünkü TEK Yolu üzerindeki yeşil alan üzerine kurulan Andezit Taş İşletmecilerinin kaçak faaliyetine dönemin Gölbaşı Belediyesi yetkilileri tarafından da göz yumuyordu.
Çoğu Bayburtlu/muhafazakar olan Taş İşletmecileri uzun bir süre yeşil alan olan 4 parsel üzerinde faaliyet gösteriyordu. Taş işlerken çıkan çamurlu su Mogan ve Eymir Gölü’nü kirletmeye başlayınca şikayetler arttı. Özel Çevre Koruma Kurumu aracılığı ile sık sık cezalar kesildi. Dönemin Bakanlık yetkilileri de bu yeşil alan işgalinin kaldırılmasını istediler, defalarca toplantılar yapıldı, tebliğatlar imzalatıldı.
Ve sonunda 1999 yılında Gölbaşı Belediye Başkanı olan Dr.Cevdet Kara taş işletmeciler için çalışmalara başladı. Hazineden yüzlerce dönüm araziyi Belediye adına devir aldıktan sonra örgütlenen Andezit Taş işletmecilerine 5 er dönüm halinde ucuz fiyata satışını yaptı.
Gerder bölgesinde bulunan bu arazinin altyapı sorununu çözdü, parsel parsel ayırdıktan sonra taşçılara satışla teslim etti. Bu çalışma 2004 yılına kadar sürdü. Bu arada göl kirlenmesine neden olan taşçılar hem Mogan, hem de Eymir Gölü için tehdit oluşturuyor haberleri herkesi harekete geçiriyordu.
2004 yılında Belediye Başkanı Seçilen Abdulnasır Haşlak , ilgili bakanlıklardan ve Özel Çevre Koruma’dan gelen baskılara fazla dayanamayınca çoğu hemşehrileri olan taşçıların taşınması için düğmeye bastı.
Öncelikle taş işletmecilerin elektriğini kestirdi, suyunu kestirdi. Taşçılar bunun üzerine toplandı tepki gösterdi ve kamyon kasalarına binen işçilerle belediye ye geldi. Başkan Haşlak’ı yerinde bulamayan taşçılar o gün mahkemelere başvurmak üzere avukatlarıyla görüştüler.
Yürütmeyi Durdurma kararı çıkmadı taşçılara mahkemeden ve zorunlu olarak yavaş yavaş kendileri için tahsis edilen Gerder Bölgesindeki yerlerine taşınmaya başladılar.
2005 yılınan sonlarına doğru 4 parselden taşçılar taşındı ve kendileri için 5 er dönüm belediye den satın aldıkları bölgelere yerleştiler.
Gölbaşı’nın bazı bölgelerinden çıkan Andezit taşı aramaları birçok doğa tahribatına da neden oluyor ancak Andezit bir sektör oldu, büyük bir istihdam kapısı oldu. Andezitçi işletmecileri de zaten Belediye Başkanlarından Erdal Eren, Dr.Cevdet Kara ve Abdulnasır Haşlak hep desteklemişlerdir. Bu destekler onları arazi sahibi yaptığı gibi, Gölbaşı’nın da önemli bir sektörü haline getirmişti. Adı, Gölbaşı Şenliklerine bile konulmuştu.
Ateş Tuğlası Ocakları işletenler, Andezit Taşı İşletmecileri kadar şanslı değildi. Ateş tuğlası işletenler hangi mantıkla desteklenmedi bilemem ancak ilçe de sonsuza kadar balçık çıkmayacağı da muhakkaktı. Çünkü, balçık biterse, tuğla ocakları biter. Dışarıdan getirilirse maliyetler artar.
Zira, Andezit taşı da Gölbaşı’nda tükendi artık. Çoğu işletmesi Gölbaşı dışından Andezit taşı getirerek Gerder bölgesinde kurdukları fabrikalarda işliyor.
Yakın gelecekte de bu işletmelerinde taşın dışarıdan getirilmesiyle maliyetlerinin yüksek olmasından dolayı kapanacağı, bu işletme arazilerinin çok katlı binalarla Gölbaşı’nı kuşbakışı olarak seyreden konutlarla dolacağı konuşulmaya devam ediyor.
Şimdi, Bir dönem Gölbaşı’na damgasını vuran Ateş Tuğlası Ocakları gibi, taşın dışarıdan getirilmesinden dolayı maliyetleri artan Andezit Taş İşletmelerinin de çoğunun kapanacağı öngörülüyor.
Bayram Türkmez-31 Mayıs 2017